Haberin Devamı
Mehmet Ali Birand, Başbakan ile yaptığı görüşmede, konu Kürt meselesine gelince rahat tavrının değiştiğini, Erdoğan’ın gerildiğini yazdı. Bu çok iyi bir işaret, demek ki Başbakan da temel meselede işlerin doğru yolda gitmediğini düşünüyor.
Hrant Dink davasında, olayın Ergenekon bağlantılarının hukuken kanıtlanmamış, kanıtlanmak bir kenara doğru dürüst araştırılmamış olmasıyla faturanın ibresinin kaçınılmaz olarak siyasi iktidara döndüğünü, kararın okunmasından iki gün sonra sorumlular fark etmiş görünüyor.
Kürt meselesi ve terör ve ilgili bütün konularda beklenen gelişmelerin birer birer sağlanamayışı, siyasi iktidarın defterine yazılacaktır, yazılmaktadır. Gelişmeler siyasi iktidarın vaatleri ve açıklanmış politikaları doğrultusunda değilse ya siyasi iktidar aslında “muktedir” değildir, açıkladığı politikaları uygulamaktan âcizdir ya da açıkladığından farklı bir politika izlemekte, gerçek planlarını gizlemektedir.
Her iki durum da bütün sonuçlarıyla siyasi iktidarı yıpratır, inandırıcılık sorunları yaratır.
Birinci Ergenekon davasının iddianamesinde yüzlerce kez Hrant Dink adı geçtiği halde, bu dava sanıklarının cinayete kadar ulaşan “bertaraf etme” faaliyetleriyle ilgisi bile araştırılmıyorsa, üstelik karardan iki gün sonra bu durum siyasi sorumlular tarafından kapalı şekilde olsa da itiraf ediliyorsa ortada bir “muktedir olma” sorunu olduğu açıktır.
Uludere katliamının üzerinden haftalar geçti, araştırma sonuçları açıklanmadı. Sadece bölgedeki jandarma komutan vekili görevden alındı. Bunun dışında siyasi sorumluların tavrı, olayı unutulmaya bırakmaktır.
Hiçbir siyasi sorumlunun kendi ülkesinde 34 vatandaşının şu veya bu nedenle öldürülmesinden memnun olması mümkün değildir. Hangi siyasi iktidar olursa olsun, böyle bir olay, insani tarafının yanında onun “egemenlik” ve “muktedirlik” durumuyla ilgili kuşkulara yol açar.
Böyle durumlar kısa vadede “oy”ları etkilemez belki ama, art arda “iktidar muktedir mi” sorusunun üretilmesini sağlar ve soruların sayısı arttığında da iktidardaki parti, “iktidar oldu ama muktedir olamadı” mührünü sandıkta da yer.
Uludere’de 34 cenaze duruyor, Hrant Dink’in cenazesi duruyor, onlara Hakkâri’de bir genç insanın cenazesi de eklendi...