Direniş neden başladı, amaç neydi, direnişçiler isteklerini ne ölçüde elde etti... Bunların hepsi direnişçilerin ve İstanbul’un üzerine biber gazı boca edilmesiyle “teferruat” oldu.
Başbakan’ın ilk beyanatından itibaren çatışmanın bir tarafında birikmiş ve sürekli artan bir tepki ve öfke var. Diğer tarafında da hemen her beyanatıyla tepki ve öfke cephesini genişleten Başbakan Erdoğan...
Erdoğan, olayların ilk başından itibaren Gezi Parkı direnişini, daha büyük bir siyasi oyunun parçası, kendi iktidar ve otoritesine karşı bir saldırı olarak görmüş, kendi siyasi hattını buna göre çizmiştir.
Bu hat üzerinde yürümenin doğal sonucu direnişin ortak paydasının “Erdoğan karşıtlığı” olmasıydı ve öyle oldu.
Bir tür ‘son kavga’
Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan Yardımcısı’nın, İstanbul Belediye Başkanı’nın en başından beri olaylara çok farklı bir üslupla yaklaşmalarının, en basitinden yangına körükle gitmeyişlerinin bir etkisi olmadı.
Olamadı çünkü, Başbakan’ın durduğu nokta, bazı görüşmeler yapmasına rağmen değişmedi.
Bu çatışmanın en düz görüntüsü, Başbakan Erdoğan ile halkın bir kısmının çatışması olduğu için 27 Mayıs planları lafları, dış destekli siyasi komplo teorileri uçuşuyor. Böyle hevesleri olanlar, Gezi direnişi vesilesiyle çeşitli umutlara kapılmış olabilirler.
Ama meseleyi bir tür “son kavga” gibi sunan Erdoğan’ın yürüdüğü hattın bu tür heves ve iştahları beslediğini de görmek gerekiyor.
Dokuz ay sonra
Demokraside “son kavga” yoktur. Demokraside kavga olur, şiddetsiz kavga olur, siyasi çatışma olur, bir noktada uzlaşma olur. Nihai uzlaşma noktası da sandıktır.
Gezi Parkı direnişiyle başlayan olaylar zincirini ve gerilimi küçüksemek, buradan dökülen duygu sellerini umursamamak her siyasi için en büyük yanlıştır.
Gezi’nin açtığı kapıdan yükselen “kötü kokuların” hepsinin bir ilacı vardır. “Her türlü ufunetin çaresi sandıktır.”
Dokuz ay sonra yapılacak yerel seçimin yanına erken genel seçim eklenmesi zorunluluk olmuştur. Bu dokuz ayda herkes eteğindeki taşları döker, sonra sandıktan çıkana saygı gösterir.
Ufunetin ilacı sandık
Haberin Devamı