Putin son olarak “Türkiye yaptığına pişman olacak” dedi. Türk ve Rus dışişleri bakanlarının görüşmesinden önce sarf edilen bu cümle, görüşmenin nasıl geçeceğini de açıklıyordu.
ABD ve Avrupa’nın büyükleri ise, IŞİD’e karşı Türkiye ile işbirliğini geliştirme faaliyetlerine devam ediyorlar.
İngiltere’nin uçaklarıyla katılması, Almanya’nın kara birliği göndermeye karar vermesiyle birlikte Batı bölgedeki askeri varlığını güçlendirirken buna Rusya’dan herhangi bir itiraz da gelmiyor.
Batı’nın Suriye’deki Rus varlığına itirazı yok, Rusya’nın da Batı’nın IŞİD’e karşı askeri faaliyetlerine itirazı yok.
Şu andaki mesele IŞİD ve Suriye meselesiyse Batı ile Rusya aynı noktadadırlar ve birinci ortak hedef IŞİD’in tasfiyesidir,
Batı bu tasfiye için Türkiye’nin işbirliğini zorunlu görüyor ve başından bu yana aynı çizgiyi izlerken Rusya biraz daha mesafeli duruyordu.
Görüntü Batı ile Rusya arasında bir “iş bölümü” yapıldığı izlenimi vermektedir. Ve Türkiye için Batı “iyi polis”, Rusya “kötü polis” pozisyonuna gelmiştir.
Batı Türkiye ile sürekli görüşmekte ve yeni işbirliği alanları açmaya çalışmaktadır. Rusya ise Türkiye’yi sıkıntıya sokacak bütün adımları atmaktadır.
Rusya’nın hattı, bir hava sahası ihlali ve uçak düşürülmesinin çok daha ilerisinde bir “toplu hesap görme” noktasına epeyce yaklaşmıştır.
Moskova sözcüleri, hedefe doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarını koyarken, Putin’in “Türk halkıyla sorunumuz yok” demesi de belli bir pozisyon göstermektedir.
Rusya siyasi hedefini daraltırken Batı’dan bir ön onay almış olması veya fırsat ortaya çıktığında “mesafeli durma” vaadi almış olması akla gelen sorulardan biridir.
Rusya Erdoğan üzerinden bir “toplu siyasi hesap görme” noktasına ilerlerken, bunun için ABD ve Avrupa’nın en azından gözlerini kapamasına ihtiyacı vardır.
ABD ve Avrupa’nın uçak krizi ertesinde Ankara’nın yanında açık olarak durduğunu söylemek zordur. ABD’nin ve NATO’nun açıklamaları da genel ve her duruma uyacak sözlerin ötesinde değildir.
Türkiye açısından ise, Azerbaycan ve Katar’ın doğalgaz vaatleri günü kurtarabilir, ama derde deva çözümler değildir.