CHP’den istifa eden Emine Ülker Tarhan’ın, bir grup CHP’liyle birlikte İşçi Partisi’ne katılacağı, hatta genel başkanlık pazarlığı bile yapıldığından söz ediliyordu.
Sonuç, Anadolu Partisi adıyla yeni bir parti kurulması oldu. Kurucu genel başkan olan Tarhan’ın siyasi geçmişi ve kurucular arasında bilinen birkaç isim dolayısıyla Anadolu Partisi’nin ulusalcı hatta yer alacağına kuşku yok.
Ulusalcı hattaki siyasi partiler sayarsak kısmen veya zaman zaman veya gününe göre CHP ile başlamak gerekir. Bu hatta Doğu Perinçek’in İşçi Partisi sağlam şekilde durmaya devam ediyor. Adındaki komünist kelimesine rağmen TKP de uzun süredir ulusalcı politikanın içinde, önünde yer alan ve belli bir militan gücü olan bir siyasi parti olarak sayılmalıdır.
Buraya bir de Anadolu Partisi’nin gelmesinin etkisi ise ancak CHP içinde görülebilir. Son Dersim kavgasının da bir kez daha gösterdiği gibi, CHP’deki ulusalcı kanat veya geleneksel devletçi milliyetçi CHP ruhu, her şeye rağmen parti içinde ve dışında belli ağırlıklara sahiptir.
Her şeye rağmen derken kastettiğimiz, özellikle cumhurbaşkanı seçimindeki aday tespit ve kampanya stratejisidir. Buna Mehmet Bekaroğlu gibi isimlerin CHP’ye katılmaları, son olarak da Sezgin Tanrıkulu’nun özürüyle başlayan yeni Dersim kavgası eklenmelidir.
CHP’nin ulusalcı kanadının büyük ağırlığının halen CHP dışında bir partide gelecek görmediği de anlaşılmaktadır. Anadolu Partisi kurucu heyetinde Tarhan dışında bilinen bir CHP’li isim bulunmamaktadır.
Anadolu Partisi’nin kısa bir sürede gereken örgütlenmeyi yaparak Haziran 2015’te yapılacak genel seçimlere katılması mümkün görünmediği için CHP’nin ana ulusalcı gövdesi bu seçime CHP içinde girmek ve ağırlığını korumak isteyecektir. Kaldı ki seçim yaklaştıkça “AKP karşısında güçleri bölmeyelim” mantığı da daha önce görüldüğü gibi yükselecek ve kendi alanını kapatacaktır.
Ulusalcılığın yani kendisine solcu süsü veren milliyetçi -devletçi-muhafazakar ruhun “ana örgütü” CHP’dir. Anadolu Partisi de yakın siyasi tarihte görülmüş başka partiler gibi sadece zayıf bir taklit olma imkanına sahiptir. Başka büyük gelişmeler olmazsa ilk seçim rüzgarının içinde Anadolu Partisi’nin oyuna girdiği gibi çıkması kaçınılmaz görünmektedir.