Muhalefet partileri, ana muhalefet ve yavru muhalefet, halkın neden kendilerine teveccüh göstermediğini anlamıyorlar.
Anlamıyorlar, çünkü kendilerine de sormuyorlar, kendi siyasi hatlarını sorgulamıyorlar.
Süleyman Şah Türbesi olayı, muhalefet yapmak adına, şuursuz beyan ve beyanatlarla siyaset yapma imkanını onlara bir kez daha açtı.
Operasyona önce, çatışma olmadığı için “gösteri” dediler, “propaganda faaliyeti” dediler.
Sonra hızlarını alamadılar “Türk toprağını verdiniz” dediler, hızını alamayanlar bunun idamlık bir suç olduğunu bile söyledi.
Süleyman Şah Türbesi’ne, IŞİD tarafından yapılacak bir saldırının sonuçları üzerine düşünmeden konuşunca bol miktarda şuursuzluk örneği ortaya çıktı.
Toprak vermek söz konusu değildir, orada görevli Türk askerlerinin can güvenlikleri ve türbedeki naaşın güvenliği söz konusudur.
Türbede görevli askerler IŞİD saldırısında ciddi kayıplar vermiş olsalar, asıl sorulacak soru “Neden boşaltmadınız, neden askerlerimizin güvenliğini sağlamadınız?” olacaktı.
Türbenin boşaltılması sırasında, bir IŞİD saldırısı veya Suriye birliklerinin saldırısı olsa, bunun arkasının ne olacağını herkes tahmin edebilir.
Şuursuz muhalefet, en kötü ve olumsuz ihtimalleri hesaba katmadan, sadece siyasi iktidarın başarı ve başarısızlığı üzerine yuvalanmış ve kendisini iyice köşeye sıkıştırmış olduğu için kıvranıp duruyor.
Siyasette, ister parlamenter isterse başkanlık sistemi olsun, muhalefet önemli bir denge unsurudur. Fren görevini de yine halktan aldığı kuvvetle yapar. Bunun için de halka doğru açıklama yapmak, tutarlı vizyonlar sunmakla yükümlüdür.
İktidar partisinin ve liderlerinin her söylediğine, her yaptığına çırpınarak karşı çıkmak, şuursuz tepkiler üretmekle halkın desteğinin sağlanamayacağının örneği hala bizim ana ve yavru muhalefetlerdir.
Ana ve yavru muhalefet, koro halinde aynı lafları edeceklerine, bu operasyonun gerekliliği ve başarısıyla ilgili mantıklı görüşler verebilselerdi, sesleri başka türlü dinlenirdi. Yine yapamadılar.