‘Suçsa suç’ olur mu?

Haberin Devamı

Adalet Bakanı Sadullah Ergin “suçsa, ben bu suçu işliyorum” dedi, hak etmediği tepkiler aldı. Bakan Ergin’in suç sözüyle kastettiği tek bir olay değil, “barış süreci“ndeki kendi sorumluluğu altında olan tüm çalışmalardı.

Ergin, hukuki ve vicdani sorumluluğunu anlatırken, sürecin arkasında duran siyasi iradenin kuvvetini, kararlılığını belirtiyordu.

Ancak siyasi iradenin kararlılığını kırmak, siyasilerde tereddüde yol açmak için uygulamaya sokulan bir toplu eylem var. Diyarbakır’daki Nevruz kutlama toplantısı başta olmak üzere savcılara suç duyurularında bulunuluyor. Amaç, günün birinde bir mahkemenin çıkıp dönemin siyasi sorumlularının başına dert açacağı yolunda bir tedirginlik yaratmaktır.

Çekilme öncesi

Süreç başarıya ulaşır, silahların tümüyle susması sağlanırsa bu başvuruların vicdani hiçbir hükmü tabii ki kalmayacak. Zaten o yüzden böyle bir korkutma faaliyetine bu aşamada, çekilme öncesinde girişiliyor.

Sınır dışına çekilmenin “hukuki temeli“ olması meselesi o nedenle iyi düşünülmek zorundadır.

Barış karşıtı cephenin son umudu, tam da bu yüzden, sınır dışına çekilme sırasında şu veya bu nedenle silah kullanılmasıdır.

Bir şehit verilirse çok sevinilecek ve tekrar çatışma ortamına dönülmesi için birçok oyun denenecektir.

Hukuki temel

Çekilmenin hukuki temeli konusunda daha önce dile getirdiğimiz bir öneriyi hatırlatalım: Mesele “ülkenin tümüyle yasa dışı silahlardan temizlenmesi“ amaçlı geçici bir yasal düzenlemeyle çözülebilir. Bu düzenlemeyle ellerindeki yasa dışı silahları güvenlik yetkililerine teslim edenlere de, sınır dışına çıkaranlara da belli bir süre tanınabilir.

Amaç ülke sınırları içinde yasa dışı silah kalmaması olarak belirlenirse, hukukçular açık noktası olmayan bir formül hazırlayabilirler.

Bu sayede sınır dışına çekilme aşamasında zaman kazanılması da sağlanabilir, Adalet Bakanı’nın belirttiği gibi “demokratik reformlar“ın tamamlanması aşamasına geçilmesi de hızlanabilir.

Sonrası? Sonrasını Adalet Bakanı Ergin açık olarak söyledi: Türkiye’nin ve Türkiye’de yaşayan herkesin “normalleşme“ düzenine geçmesidir.

DİĞER YENİ YAZILAR