Barış sürecinin devam edeceğine ilişkin açık irade beyanları bugün daha öncekinden çok daha kuvvetli bir durumu ifade ediyor.
Kobane olayının, eylemlerinin, faili meçhul asker cinayetlerinin teşhisi doğru yapılmıştır, sürecin yeni aşamaya geçmesinin kuvveti bu yüzden artmıştır.
Yeni aşama “silahlara veda” aşamasıdır. Bunun ilanı en önemli siyasi sıçrama olacaktır. “Teknik” altyapısı ise silahları bırakanların ne olacağıyla ilgilidir.
Demokrasi hamleleri, barış sürecinin önemli bir parçası olarak görülse bile aslında toplumun tümünün demokrasi talebiyle ilgilidir.
Demokratik hamleler, Kürtler açısından kendi kimlik ve eşit vatandaşlık haklarının güvence altına alınması olarak görülebilir. Ama demokratik sürecin ilerlemesi demek, sadece Kürtlerin ve başka azınlıkların değil, Türk toplumunun bütün kesimlerinin eşit vatandaşlık ve kimlik haklarının güvence altına alınmasıdır.
Aşılacak hassas noktalar
Barış sürecinin çözüm aşamasına yaklaşması demokratik sürece hız ve kuvvet kazandıracağı için büyük önem taşımaktadır. Aynı şekilde her demokratik hamlenin karşılığı da barış sürecinin sağlamlaşması olacaktır.
Bu aşamada silahlara veda edecek olan, Kürt siyasetinin silahlı unsuru olan PKK’dır. Silahlara veda edilmesini talep edecek olan da, bunun hayata geçmesini sağlayacak olan da Kürt siyasetidir.
Kürt siyasetinden gelecek talepleri yerine getirecek olan merci de Türk hükümetidir. Son aşamanın müzakere süreci budur.
Bu aşamanın önemli unsurları da, karanlık odaklardan gelecek her türlü provokasyona karşı “birlikte” tavır alınması ve silah bırakanlarda tereddüt yaratacak her türlü “operasyon”dan dikkatle ve kararlılıkla kaçınılmasıdır.
Kürt siyasetinde barış süreciyle ilgili kuşku yaratma faaliyetinin başlıca dayanağı bir süredir “Siz silah bırakınca en önemli kozunuzu kaybedeceğiniz için Hükümet üstünüze çullanacak” korkutmasıdır.
Ama silahlara vedanın ilan edilmesiyle birlikte her türlü korkutma ve çatlak yaratma çabasını boşa çıkarabilecek tek kuvvet de Hükümettir.
Önümüzdeki yılın Nevruz’unda silah bırakma çağrısının gelmesini beklerken hem Hükümet hem Kürt siyaseti açısından da aşılacak hassas noktaları artık herkes iyi bilmektedir.