Genel seçime doğru CHP cenahında giderek artan bir gerilim ve gerilimi artırma eğilimi görülüyor.
CHP genel başkanının son hamlesi, Kabataş olayı tartışması üzerine kendi açılarından tepki gösteren on gazete yazarına hakaret etmek oldu.
Kabataş olayının tartışması, aslında olayın kendisinin de üzerine çıkan bir gerilim kaynağı oldu.
Gezi olayları sırasında, arabasındaki bebeğiyle Kabataş’ta yürüyen bir genç kadın taciz edildiğini söylemişti. Bu olayı ilk dile getiren ve Gezi olaylarındaki taşkınlıkların örneği olarak veren Tayyip Erdoğan olmuştu.
Bitmez tükenmez bir “kayıt var mı kayıt” tartışmasının böylece çok taraflı bir kullanım alanı oldu.
İnsani bir olayın tartışması olmaması gereken bir düzeyde devam ederken, on köşe yazarının aynı başlıkla yazı yazmalarına CHP genel başkanı çok öfkelendi.
Bu öfke bir süre önce CHP genel sekreterinin “iktidar olursak üç gazeteye el koyacağız, AKP’yi destekleyen işadamlarına da gerekeni yapacağız” sözünü hatırlattı.
CHP, sonucu belli ve kendi alacağı sonucun da aşağı yukarı belli olduğu bir seçime giderken gerilimi artırmaktan bir fayda bekliyor olmalı ki, bu çıkışları sıklaştırdı.
2007’deki cumhurbaşkanı krizinden başlayarak, Ak Parti karşısından gelen her gerilim siyasetinin sonucu Ak Parti’nin biraz daha güçlenmesi oldu.
2011 genel seçimi öncesinde de, 2014 yerel seçimi ve cumhurbaşkanı seçimi öncesinde de Ak Parti karşıtı bütün çevre ve kuvvetler tarafından uygulanan gerilimi tırmandırma politikaları sonuçta ak Parti’nin halk desteğini artırdı.
7 Haziran seçimi öncesinde de gerilimi artırma araçlarının birden fazlasının ortaya getirilmesi mümkündür.
Üniversitelerdeki bazı çatışmalar, Güneydoğu’da yeni çatışma alanları açma çabaları bu siyasetin göstergeleri olarak görülebilir.
Ama kendi seçmeninin bile en küçük umudu olmadan gidilecek bir seçim öncesinde muhalefet partileri ile birlikte, aynı hatta yer alan çevre ve kuvvetlerin gerilim yaratma, tırmandırma hattına geçmeleri muhtemeldir.
Bir seçime daha ağır bir yenilgi alacağını bile bile girmek hiç bir siyasetçi için, siyasi parti için kolay değildir. Ama bu zorluktan çıkış yolu da hiç bir zaman gerilim siyasetleri olmamıştır.