Seçime altı ay kaldı

Bir yıldır yoğun bir siyasi gerilim havasında yaşadığımız ve iki önemli seçim geçirdiğimiz için dikkatimizden uzaklaşmış olabilir, ama genel seçime sadece altı ay kaldı.

Bu seçim, yakında geçirdiğimiz seçimlere göre daha az önemli gibi görünebilir, çünkü herhangi bir sürpriz beklenmiyor.

Ama bu seçimin çok önemli tarafı, ülkenin yönetim kadrolarında ciddi değişiklikler olacağından kaynaklanmaktadır.

AKP’nin kurucu kadrosunun, Cumhurbaşkanı Erdoğan dışında tümü siyaset sahnesinin önünden çekilecek, yerlerini yeni isimler alacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Başbakan Davutoğlu da, çeşitli beyanatlarında bu seçimdeki hedeflerini açıkça söylediler. Hedef anayasayı da tek başına değiştirebilecek bir Meclis çoğunluğuna ulaşmaktır.

Önceki oy oranları ve bugünkü seçmen eğilimleri üzerinden gidildiğinde, anayasayı değiştirecek bir Meclis çoğunluğuna ulaşmak için AKP’nin oylarının 5-6 puan artması gerekmektedir. Bu da oy sayısı olarak yaklaşık 3 milyon seçmene tekabül etmektedir.

30 Mart’ın yerel seçim koşulları ve cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan’ın ve AKP’nin rahatlığının yaklaşık 3 milyon seçmeni sandıktan uzak tuttuğunu göstermiştir.

Haberin Devamı

AKP’nin hedeflediği çoğunluğa ulaşması için, geçen iki seçimde sandığa gitmeyen seçmeninin sandığa gitmesini sağlaması ve üzerine 1-1.5 milyon oy eklemesi gerekmektedir.

Böyle bir potansiyelin var olduğunu tereddütsüz söyleyebiliriz. Yeni isimlerin, yüzlerin yaratacağı yeni bir heyecanı, AKP örgütü seçmene kazandırmakta en yüksek kabiliyet sahibi partidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kampanyaya bizzat girmesi, muhalefet tarafında anayasa tartışmaları açılmasına neden olsa da, seçmeni etkileyecektir.

Kaldı ki Erdoğan halk önüne iki “ulusal” mesele ile çıkacak, barış sürecinin ertesini anlatacak ve medeni bir anayasa için destek isteyecektir.

Muhalefet partilerinin buna karşı durabileceği sağlam bir mevzi ortada yoktur, altı ay içinde de olmayacaktır.

AKP’nin iktidar partisi olmanın bütün avantajlarını kullanacağına kuşku yoktur. Buradan da AKP’nin yüzde 55’i zorlayabileceği sonucuna, tabii ki bugünkü verilere göre ulaşmak mümkündür.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR