Haberin Devamı
Suriye heyecanının arasında, bütün ülkenin yönetilme sistemini değiştiren bir yasa neredeyse hiç tartışılmıyor.
Adı “Büyükşehir Belediyesi Kanunu”, ama başka yasa ve kanun hükmündeki kararnamelerde yapılacak değişikliklerle yerel yönetim sistemi büyük ölçüde değişecek.
Yasayla 13 il daha büyükşehir belediyesi olacak ve bu illerde “il özel idareleri” kaldırılacak. Ancak, büyükşehir olmayan illerde il özel idareleri kalacak. Nüfusu 2 binin altındaki belde belediyeleri de kalkacak, bunlar “mahalle” olarak ilçe belediyelerine katılacak. Yasanın özeti bu.
Hükümet sözcüleri bu yasanın amacının yerel yönetimleri güçlendirmek olduğunu, “yerinden yönetim ilkesi”ne bağlı olarak sistemin genişletileceğini söylüyorlar.
Yasaya, açıklanmış amacı açısından esas olarak iki eleştiri yöneltiliyor.
- İl özel idareleri kaldırılıyor ama, valilerin başkanlığında kurulacak “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezleri” merkezi yönetimin, hükümetin bir tür denetçisi ve yönlendiricisi olarak çalışacaklardır.
- Büyükşehir olmayan illerde il özel idarelerinin varlığını koruması yerel yönetimde “iki ayrı sistem” durumunu yaratacaktır.
Yerel yönetim uzmanlarının eleştirilen bu iki hususu ayrıntılı olarak tartışması gerekiyor.
Esasa dönersek; eğer amaç yerel yönetimlerin güçlenmesi, “yerinden yönetim” ilkesinin hayata geçirilmesi ise bunun “tam anlamıyla” yapılıp yapılmayacağının daha açık konuşulması gerekiyor.
Valilerin, devletin günlük işlerinin koordinasyonu görevini sürdürdüğü, belediye başkanlarının bir tür “seçilmiş vali” benzetmesiyle şu anda valilerin üzerinde olan birçok sorumluluğu da üstlendiği bir sistemin kesinlikle daha “demokratik” olduğuna kuşku yoktur.
Bu sistemde belediye meclislerinin de bir tür “yerel parlamento” statüsü kazanmaları, kesinlikle çağdaş yönetim modellerinin en doğrusudur.
İlk anda gösterilen “eyalet sistemine mi geçiliyor” tepkilerine kulak asılmadan mevcut tasarı gerçek bir yerel yönetim reformuna dönüştürülebilir.
Büyükşehir olmayan il belediyelerinin durumu da, belde sistemi de yine bu ilke çerçevesinde ele alınırsa ilk tasarıdaki tutarsızlıklar giderilebilir.
“Seçilmiş valiler” sistemine geçiş çok büyük bir idare reformudur ve bir gün nasılsa geçileceğine göre, bunu erkenden yapmak bütün idari yapının demokratik dönüşümü için büyük bir adım olacaktır.