Pusula ayarı

Haberin Devamı

Bir siyasi tıkanmanın varlığını tespit etmek için, tıkanmanın boyutunun artma eğilimlerini görmek için siyaset uzmanı olmak gerekmiyor.

Sadece Başbakan’ın ve CHP Genel Başkanı’nın son on beyanatını arka arkaya okuyunca tıkanmanın seyir defterini çıkarabilirsiniz.

İdam cezası gibi bir konunun tartışılıyor olması bile tıkanmanın itirafından başka bir şey değildir.

Siyasi iradenin her köşesinin bir diğerini işaret ederek “onun yüzünden” diye bağırması, yakın geçmişin çok tanıdık sahnelerini hatırlattığı için de “bu manzaradan darbe bile çıkar” diye en umudu yitirmiş sesler dahi duyulur oldu.

***


2000’lerin ortasında, 90’lı yılların kâbuslarını biraz olsun geride bırakırken Türk toplumunun önüne ciddi ve açık bir pusula konulmuştu. Avrupa Birliği hem pusulaydı hem hedefti hem de muasır medeniyet kavramının bugünkü görüntüsünü ifade ediyordu.

Bu hedef, medeni bir toplumda yaşamak isteyen bütün Türk vatandaşları gibi Kürtler için de çok somut bir içeriği ifade ediyordu.

Kuşkusuz o günlerde de yıllarca beslenmiş korkuların etkisinden kurtulamayan kesimlerle, korkunun esas olduğu bir toplumun efendiliğine alışmış olanlar bu hedefe bütün imkânlarla karşı durdular. Bugün de duruyorlar.

***


Ancak Türk toplumu esas sorunun cevabını verirken Avrupa Birliği hedefinden güven aldı. Korkuların, kin ve nefretlerin egemenliğinde kapalı bir toplum mu, hemen yanı başımızda olduğu gibi, bütün demokratik hakların sonuna kadar sahibi olan, korkularını geride bırakmış bir toplum mu?

Türk halkı bu sorunun cevabını, sandık her ortaya çıktığında açık olarak verdi.

Bugün, “Türk halkının sorunu yoktur, beklentileri karşılanmıştır, mevcut sorunlar ‘düşmanlar‘ın yarattığı suni sorunlardır” diye düşünenlerin siyasi tarihimizi tekrar gözden geçirmeleri gerekiyor. Eğer bunu yaparlarsa, çok açık bir “pusula ayarı”na ihtiyaç olduğunu göreceklerdir.

Pusula tekrar Avrupa Birliği eksenine dönerse bugünkü tıkanmanın bütün ilaçlarının “Avrupa Birliği reformları” adı altında toplanan sürecin içinde olduğunu da görebilirler.

Bu pusula ayarı hızla hayata geçirilmezse “yine darbe olur mu” korkusundan “aslında darbe oldu da haberimiz mi yok” ruhuna inanılmaz bir hızla geçeriz.

DİĞER YENİ YAZILAR