Öncelikle kitle eylemlerini önlemeye yönelik olarak polis yetkilerinin artırılmasıyla ilgili mevzuat değişikliği yapılacağı açıklandı.
Polis yetkileri yeniden düzenlenirken, temel amaç açıkça söylenmiyor, ama açıklanan maddelerin hemen tümüne bakıldığında hedefin kitle eylemleri olduğu açık.
Gezi olaylarının yansımalarından biri olarak, gelecekteki kitle eylemlerini ortaya çıkmadan engellemek ilk anda makul bir tedbir gibi görülebilir.
Ama yasalarda zaten “kuvvetli suç kuşkusu”na ilişkin maddeler var, güvenlik güçlerinin bu gibi durumlarda müdahale yetkileri var. Yetkilerin doğru kullanılıp kullanılmadığı da yargı denetiminde.
Bu maddelerin yetersiz bulunması, polisin önceden müdahale yetkilerinin artırılması düşüncesi çok bellidir ki Gezi kaynaklı.
Eksik olan yetki değil
Bazı çevreler, Gezi benzeri eylemler planlıyor olabilirler, bunlar olacaktır. Olmamasını isteyenlerin tedbir düşünmeleri de doğaldır. Ancak en baştaki teşhis arızası devam ettiği için meselenin bir siyaset meselesi değil “polisiye” bir vaka olduğunda ısrar etmek yine polisiye çözümlerde sıkışmaya yol açacaktır.
Türkiye’de polis yetkilerinin artırılması ihtiyacını ortaya çıkaran bir mevzuat eksikliği değil; tam tersine, polisin yetkilerini kullanışının denetlenmesinde eksiklikler var.
Polisin yetkilerinin artırılmasının anti-demokratik bir hamle olarak görülmesi doğal sayılmalıdır. Çünkü yürürlükteki mevzuata bakmak bile, yeni polisiye tedbirlerin meşru siyasi faaliyetlere yönelik olarak kullanılabileceği kuşkusunu yaratmaya yeterli olacaktır.
Özgür siyaset korkusu
Türkiye’deki geleneksel “iç güvenlik” anlayışının bir tarafında hâlâ ağırlıklı olarak siyaset korkusu, özgür siyaset korkusu var ve bu anlayış sık sık kendini açığa vuruyor.
Olabildiğince çok sayıda kişi gözaltına alınıp, hakkında kovuşturma, soruşturma yapıldığında “huzur” gelmeyecektir.
Ne kadar az sayıda kimse gözaltına alınırsa “huzur”a o kadar yaklaşılır.
Bu polisiye “karşı-paket”in hiçbir derde deva olmayacağı açıktır; fikrin sahipleri hemen bu fikirlerini unutmalıdır.
Polis yetkileri
Haberin Devamı