CHP liderinin de PKK şiddet eylemlerinin hedefi olması, terörde en üst noktaya ulaşılması anlamına gelmektedir. Cizre’de dün 11 polisin şehit edilmesiyle birlikte en karamsar aşamaya geldik.
PKK, saldırılarını yoğunlaştırarak ülkedeki genel sarsıntıya büyük katkıda bulunmaktadır. Bunun için saldırılarını tırmandırmıştır. Ancak bu aşamada herhangi bir siyasi hedefinin de anlamı kalmamıştır.
PKK’nın şiddet stratejisinin en büyük maliyeti hala Kürtlere çıkmaktadır. Sorun sadece Türkiye Kürtlerine değil, Suriye’deki Kürtlere de ağır bir yüktür.
Hükümet-devletin, barış sürecine son vermesine kadar ulaşan olayları, provokasyonları tekrarlamaya gerek yok. Bunun için hem devletin içinden hem de bugün FETÖ dediğimiz örgütün neler yaptığını artık herkes ezbere biliyor.
İki polisin infazıyla başlayan, Tahir Elçi’nin katledilmesine kadar ulaşan provokasyonlar zincirinde Hükümet-devlet tarafının seçtiği yol en kolayı ve en sıkıntılısı oldu.
Bugün Kürt siyaseti de dışarıya itilmiştir ve Hükümet-devletin kesin yasağıyla karşı karşıyadır. Buradan çıkış için Kürt siyasetinin yeni politikalar ürettiği de şüphelidir.
Kürt siyaseti HDP’dir ve kimse temennilerini gerçek sanmasın, HDP Türkiye Kürtleri için temsil niteliğini korumaktadır.
HDP, terörün sona ermesi ve PKK’nın en azından ateşkes noktasına çekilmesi için fazla çaba sarf etmediği için eleştirilmektedir. Barış tarafından gelen bu eleştirileri HDP’nin nasıl gördüğüne ilişkin bir işaret de bulunmuyor.
Sonuçta, merkez siyasetin dışına itilmiş olan HDP’nin yeni bir barış süreci için etkili olmadığı da ortadadır.
Zamanında büyük umutlar yaratan, en çok Kürtleri sevindiren barış sürecini yine bugünkü Hükümet-devlet başlatmış, en önemli ve etkili sahibi de Abdullah Öcalan olmuştur.
Öcalan’ın PKK üzerindeki etkisi zaman zaman tartışma konusu olmuştur, ama barış sürecinin çatlama anına kadar Öcalan’ın hamlelerinin büyük etkisi olduğuna kuşku yoktur.
Bugünkü kilitlenmenin anahtarı eğer Abdullah Öcalan ise, varsın devreye girsin. Hükümet-devletin bu imkana yol açması da ayıp da değildir zayıflık da değildir. Bugünkü umutsuz ortamdan çıkılabilmesi için bir siyasi hamledir.