BDP’li Sırrı Süreyya Önder’in İstanbul Büyükşehir adayı olmasıyla önümüzdeki yerel seçime kuvvetli bir renk geldi.
Önder, BDP’nin içinden çıkan ve başka sol parti ve grupların katılmasıyla oluşan Halkların Demokratik Partisi’nin adayı olacak.
Sağlam kaleleri dışında AKP’ye seçenek olma çabasındaki CHP, İşçi Partisi dışında BDP ile de bir seçim ittifakı arayışına girdi. Önder’in adaylığı belli olunca da yine “oyları bölmeyin” teranesi ortaya çıktı. “Türkiye solu” olmayı amaçlayan bir siyasi partinin “ulusalcı” bir siyasi partiye destek olması herhâlde düşünülemez.
Önder de doğru cevabı verdi: “Siz benim oylarımı bölmeyin...” Bu söz bir “espri” olarak alınmasın. Ulusalcı ağırlıklı CHP, kendisini solda hissedenlerin gerçek bir sol partiye oy vermelerine engel olmasın.
Sol oyların yönü...
Türk siyasetindeki “sol” boşluğunu doldurmaya aday olarak ortaya çıkan parti şu anda HDP’dir. HDP’nin ana gövdesinin BDP kökenli olması, BDP’nin Kürtlerin çoğunluk olduğu şehirler dışında HDP’yi destekleme kararı başka bir “handikap” gibi görülebilir.
Ancak solda, ulusalcı değil gerçekten solda siyaset yapmayı amaçlayanlar için HDP şu anda doğal bir çekim noktası olabilir.
Kürt siyasetinin, ulusal düzeyde siyaset yapan, Kürtlerin dışında da farklı çevrelerle ilerlemeyi amaçlayan bir siyasi yapının içinde yer alma amacı, bu oluşumun başını çekmek olarak kendisini gösterdi.
Sırrı Süreyya Önder’in söylediği gibi, sol oyların HDP’ye yönelmesi “sol seçenek” arayışını kuvvetlendirebilir.
Oyların özgürleşmesi
Türk toplumu hızlı değişimler yaşamaya devam ediyor. Bu değişimlerin bir yerinde “sol” kavramının da giderek yerine oturması beklenebilir, beklenmelidir.
HDP şimdi “o parti” olmasa da “o parti”nin ortaya çıkabilmesinin koşullarının yaratılmasına ciddi katkılarda bulunabilir.
Sırrı Süreyya Önder’in sözünün devamı olarak, “CHP de artık sol oyları milliyetçi-devletçi anlayışta rehin tutma işlevini” sona erdirir. Bunun diğer tarafı da Kürt oylarının “özgürleşmesi” sürecidir.
Önder’in oylarını bölmeyin
Haberin Devamı