Ölüm şaka değil

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Gül’ün sözü çok şey anlatıyor. Bir genç insan daha gösterilerde hayatını kaybetti. Düştü de mi öldü, fişekle mi öldü. Çok fark etmez.

Gösterilerde genç insanlar ölüyor, azımsanması mümkün olmayan sayıda genç insan öfkeli, tepkili.

Bu genç insanların öfkeleri kullanılıyor mu? Kullanılıyor. 1960’ın “post modern’ tarzıyla siyaseti etkilemek, iktidar değişikliği sağlamak isteyenler bu genç insanlar üzerinden şiddet siyaseti yürütseler de işin altında tepkiler, öfkeler bulunduğu gerçeği değişmiyor.

Yanlış taktik

31 Mayıs gecesi güvenlik kuvvetleri biber gazıyla harekete geçtiği andan itibaren bu genç insanlar “kullanıma açılmış” oldu. Toplumda ne sıkıntı varsa onu dile getirdikleri noktasından yola çıkarak bu gençleri anlamak, alttaki huzursuzlukları teşhis etmek yerine biber gazı ve “sert müdahale” taktiğiyle hareket etmek, sarmalı sadece büyüttü.

Toplumda kendisini baskı altında, kısıtlanmış, hayatına müdahale edilmiş hissedenler varsa, hissettikleri doğrudur. Onlara biber gazı yollamak yerine, kendilerini kısıtlanmış hissetmelerine gerek olmadığını anlatmakta zorlanıyorsak, bu bizim kusurumuzdur.

Bu gençlerin öfkesi sınırları aşıyor, bütün ülkenin bir yangın alanı gibi görülmesinin her türlü olumsuz sonucunu yaşatıyorsa, kusuru da çözümü de arayacağımız yer yine siyasettir.

Doğru siyaset

Toplum yumuşamaya, fuzuli gerilim alanlarından kurtulmaya her zamankinden fazla ihtiyaç duyuyor. Biz de ona yeni çatışma alanları ve “şaka olmayan ölümler” veriyoruz.

Toplumun çeşitli kesimleri, kendilerini hangi alanlarda baskı altında hissediyorsa, gereğini yapmak siyasetin görevidir.

31 Mayıs gecesi başlayan manevi ve maddi ve de siyasi kayıpları alt alta dizdiğimizde yapılmaması gerekenler de yapılması gerekenler de kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Siyaset, toplumu, toplumun her kesimini rahatlattığı sürece, çatışma ve savaşlardan uzak tuttuğu sürece görevini başarıyla yapmış olur.

Hiçbir can kaybı şaka değildir.

DİĞER YENİ YAZILAR