Masanın ucu

Haberin Devamı

Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine açlık grevlerinin sona ermesi “masanın ucu”nu ve masaya oturulabileceğini gösterdi. Öcalan’ın bu çağrıda bulunmasını sağlamak için belli görüşmeler olduğu bilgisi de hızla yayıldı.

Açlık grevine gidenlerin ortaya koyduğu üç talep vardı. ‘Mahkemede Kürtçe’ talebi gerçekleşmek üzere; zaten çoktan gerçekleşmiş olması gereken bir “hak”tır.

Ana dilde eğitim ise başka çalışmalar ve siyasi gelişmeler gerektiriyor, birkaç günde yapılacak bir iş değildir.

Grevcilerin “asıl” talebi Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması, avukatları ve yakınlarıyla görüşmesinin sağlanmasıydı. Asıl siyasi talep buydu ve fiilen gerçekleşti.

Bu siyasi talebin amacı ortaya bir görüşme masasının çıkmasının ve masanın bir tarafına Öcalan’ın oturmasının yolunu açmaktır.

***


Öcalan’ın 1999’da Türkiye’ye teslim edilmesinin ardından, PKK’daki etkinliğinin devam edip etmediğine ilişkin çok tartışma yapıldı. Önceki gün itibariyle bu tartışma sona ermiş oluyor; Öcalan açlık grevlerinin durmasını isteyince grevciler ve Kürt siyaseti, anında bu isteğin yerine getirilmesi için harekete geçmiştir.

PKK, terörü aşırı şekilde kullanan, açık siyasi hedefleri olan bir siyasi örgüttür ve Öcalan, en uzun ve kanlı Kürt isyanını yürüten bu örgütün lideridir. Meseleyi çözmekle yükümlü siyasi iradeler uzun süre bu gerçeği görmemekte ısrar etmiş ve sürekli olarak PKK’yı da, onun yönetici kadrosunu da teşhiste ve tahlilde yanlışlar yapmıştır.

Son direniş ve sona erme şekli, herhâlde yanlış tahlilde ısrar edenlerin bunu görmelerini de sağlayabilir.

***


Açlık grevlerinin Öcalan’ın “talimatı”yla sona ermesinin ardından girişilecek en anlamsız tartışma da “hükümet mi kazandı PKK mı kazandı” tartışması olacaktır.

Hükümet hapishanelerde ölümler yaşanmamasını, bu ölümler dolayısıyla kaçınılmaz gerilim ve çatışmaların “çıkmamasını” sağlamıştır.

Açlık grevcileri de Öcalan’ın konumunu ve “muhatap” niteliğini göstermiş oldular.

Bugün “masanın ucu”nun göründüğü söylenebilir, ama Türk tarafında olduğu gibi Kürt tarafında da masanın kurulmasını istemeyen, barış yolunda kendi etkinliklerini kaybedecekleri için direneceklerin varlığı da bir kez daha doğrulandı. Açlık grevlerinin sona ermesinin hemen arkasından yine saldırı ve şehit haberi geldi.

Açlık grevleriyle açılan süreci iyi değerlendirmek ve barış karşıtlarının yapacakları her türlü provokasyonun üstesinden gelmek de siyasi iradenin sorumluluğudur.

DİĞER YENİ YAZILAR