‘Komplo’ başarılı olabilir!

Haberin Devamı

Gezi direnişinin, çıkış noktasından çok uzağa, toplumdaki hemen tüm muhalif odakların katıldığı kitlesel düzeye tırmanmasına “idare”nin katkısı büyüktür.

Gösterilerin bu boyutlara ulaşmasına, “iç ve dış destekler”le, Batı kamuoyunun ilgisi üzerine en üst düzeyden “uluslararası komplo” teşhisi konuldu.

Böyle bir “komplo” varsa da yoksa da, bu hedef ve umutla siyaset yapan kesimler bazı amaçlarına ulaşmıştır.

Batı kamuoyu Türkiye’nin demokrasisini tekrar tartışmaya açmış, Erdoğan’ın başbakanlık dönemindeki demokratik reformlar ve son barış süreci bir anda unutulmuştur.

Görünür kaza

Türkiye, otuz yıllık savaşı sona erdirmek için hayli gelişme sağladığı bir dönemde, medeni bir anayasayla hukuki altyapısında sivil bir devrim için uğraşırken başına bu “görünür kaza” geldi.

“Görünür kaza”yı önleyebilecek olan siyasi gücün, biber gazını, güvenlik güçlerini kullanma şekli ve de “komplo cephesi”ne sürekli öfke katkısı yapması, başka kazalara da zemin hazırladı.

Demokratik ve meşru olanla demokrasi dışı hesapları birbirine karıştırmamak, siyasi alanları daraltmamak

demokratik siyasetin asli görevlerinden birisidir. Şu anda ise Gezi travmasının ardından yaygın bir kavram kargaşası yaşanıyor. Bu kaos da “komplo”ya, en önemli meseledeki hedefinde başarı şansı yaratıyor.

Barış sürecinde Kürt siyasetinin hemen tüm unsurları üzerine düşeni yapmaktayken, Hükümet tarafı Gezi Parkı’na takılmış, takılması sağlanmıştır.

Tek yolu var

Gezi Parkı direnişini siyasi bir “komplo” imkânı olarak kullanmak isteyen barış ve demokrasi karşıtları bir ağırlık taşıyorsa, bu ağırlığı indirmenin bir tek siyasi yolu vardır.

Siyasi iktidar, demokratik reformlar defterini, Gezi Parkı bahanesiyle bir kenara bırakmadığını; tam tersine, Türkiye’ye kurulan bütün tuzakların panzehirinin demokratik reformları hızlandırmak olduğu bilincine sahip olduğunu göstermek zorundadır.

Yüzyıllık bir savaşı durdurmak için kolları sıvamış, bunun için halktan kuvvetli bir destek almış siyasi irade, bu iradesini canlandırdığında ‘Gezi’ benzeri bütün kazaların da yolunu tıkamış olacaktır. Yeter ki ana hareket ekseni, siyasi alanın daraltılmaması ve her türlü demokratik alanın genişletilmesi olsun.

DİĞER YENİ YAZILAR