Seçim öncesinde yayılan kaos teorileri üzerine konuşurken Ağrı olayı geliverdi. Kaos kelimesi de gerçek olarak öne çıktı.
Ağrı’da 25 PKK’lı askere ateş açtı, 4 asker yaralandı, 5 PKK’lı öldürüldü. Kürt tarafı Hükümet’i ve askeri suçluyor, Hükümet HDP’yi suçluyor.
Olayın Ağrı’da meydana gelmiş olmasına da HDP özel bir anlam yüklüyor, Leyla Zana’nın Ağrı’da aday olması nedeniyle bu bölgenin seçildiğini söylüyor.
Böyle bir olayın ardından gelen suçlamaların hepsine itibar etmek mümkün değildir, ama Hükümet tarafının doğuran HDP’yi hedef seçmesinin önemli bir siyasi anlamı vardır.
Seçime bu kadar yakınken, her olayın seçime bağlanması da normaldir ama suçlamaların tarzının seçimin sağlığına zarar verecek şekilde olmasının da üzerinde durmak gerekir.
HDP, Kürt partisi olarak yola çıkmış, etrafında değişik sol ve çevreci grupları toplayarak seçimde yüzde 10 barajını aşma çabası içine girmiştir.
Bu noktada, seçim öncesinde bir kaos ortamına girilmesinin, gerilimin ve çatışmaların artmasının HDP’ye sandıkta herhangi bir faydasının olacağını söylemek zordur.
Ak Parti tarafında ise HDP’yi seçimdeki “esas rakip” olarak belirlemiş bir eğilim olduğu söylenebilir.
Bunun çok net bir açıklaması vardır. Eğer HDP barajın altında kalırsa, Meclis’e sokması muhtemel 50 dolayındaki milletvekilinin tümü Ak Parti’nin olacaktır. Bu da Ak Parti’nin 367 kilit sayısını aşma ihtimalini çok kuvvetlendirecektir.
Ak Parti’nin bu hesabı yapması normaldir, ama HDP oylarının gerilimle artmasını beklemek normal değildir.
2011 seçimlerine Türkiye barış sürecinin ilk ışıklarıyla girdi ve Ak Parti’nin oyları yüzde 50’ye vurdu. Geçen dört yıl içindeki bütün iniş çıkışlara rağmen barış süreci, çözüm süreci, terörün sona ermesi, adı ne konursa konsun, buna halk desteği yüzde 70’lerdedir.
Barış sürecindeki ilerlemenin halk desteğini artıracağı iki parti sadece Ak Parti ve HDP’dir. Sağlam barış ve Türkiye’nin normalleşmesi halen bu iki partinin iradesinden geçmektedir.
Ağrı olayı gibi olayların kaos korkusunu artırması toplumdaki gerilime katkıda bulunmasının halk desteği açısından faydası olmayacak iki parti Ak Parti ve HDP’dir.
Türkiye’nin seçime kaos ortamında girmesini isteyenler, bunun için çok çok kullandıkları Kürt kartını oynayacaklar vardır. Bu tuzağa bir kez daha düşmemenin adı da siyasi ferasettir.