Haberin Devamı
Ankara’da Kürt politikaları belirlenirken kuşkusuz “oy hesapları” da yapılır, siyasi adımların etkileri ölçülmeye çalışılır.
Tabii bu hesaplar yapılırken önce “Kürtler neden AKP’ye oy veriyor” sorusunun sorulması ve soruya çok açık yanıt verilmesi gerekir...
Kürtler uzun süre önce merkez siyasi partileri terk ettiler. Tercihlerinde dini referansların da etkisi vardır ama AKP, yeni bir şeyler söyleyeceğine inandırdı ve söyledi de.
Kürtlerin “merkez” siyasette yer alması kuşkusuz AKP’ye oy veren Kürtleri de memnun eder. Bu çok doğal, çünkü farklı Kürt siyasetlerinin yasal merkez siyasette ağırlığının artması, terörden uzaklaşmayla eş anlamlı olarak görülür.
Kürtler AKP’ye oy verirken, referandumda tercihlerini BDP’ye rağmen göstermeye çalışırken tartışmasız bir amaçla davranıyor.
Ama Kürt vekillerin dokunulmazlığını kaldırma girişimi ortaya konulduğu zaman AKP’ye oy verenlerin “iyi oldu” diye düşüneceğini sanan siyasetçiler fena halde yanılırlar.
Şu andaki görüntü yine “Kürtlerin itildiği” şeklinde. Ve hiç kimse, en etkili AKP’liler de Kürtleri bunun aksine ikna edemez.
“Kulaklarından tutar atarız” diye parmak sallayan bir siyasetin sonuçları bu kadar açık iken, adına “KCK operasyonu” denilen “toplama” faaliyetlerinin de canlanmasının sonucu bellidir.
Yargı cephesinde yumuşama beklenirken, dördüncü paketle “terör” kavramındaki bulanıklığın giderilmesi için uğraşılırken yeni operasyonlar da yine aynı algıyı yaratacaktır, yaratmıştır.
PKK’nın etkisi dışında kalmaya çalışan, farklı siyaset yolları üretmek için uğraşan Kürt siyasetleri de aynı uyarıda bulunmaya devam ediyorlar.
Kürtleri itmek kolaydır, hem de o kadar kolaydır ki, on yıldan az bir sürede CHP bu konuda kendisini sıfırlamış, temel meselenin tümüyle dışına düşmüştür.
Kürtlerin AKP tarafından itilmesinin sonuçlarından en önemlisi, barış umutlarının en alt düzeye sürülmesidir.
Barış umut olmaktan çıktığında “neden AKP” sorusunun cevabını vermek AKP’ye oy verenler için de kolay olmayacaktır.
AKP’deki Kürtler konuşuyorlar; bir yandan onlara kulak verirken itmekte de ısrar etmenin hiçbir gerekçesi olamaz.