İki grup insana bayağı gün doğdu. Kısa süre önce kimsenin önemsemediği itirafçılar sürekli bir şeyler anlatıyorlar.
Ayaklarına gelen imkanı sonuna kadar kullanan diğer grup da eski Ergenekon ve Balyoz zanlıları. Bütün ekranlar onların.
İtirafçılar, heyecanlı hikayelerle FETÖ komplosunun neredeyse yarım yüzyıllık bir faaliyetin ürünü olduğunu anlatıyorlar.
Es geçtikleri bir tek konu var. Bu yarım yüzyıl içinde devletle el ele kol kola olmalarından hiç söz etmiyorlar. Devletin her kesiminde korunup kollandıklarından da hiç söz etmiyorlar.
Ergenekoncu ve Balyozcuları dinlediğiniz zaman da, ordudaki darbeci faaliyetlerin, darbe hazırlıklarının, darbe planlarının FETÖ ile başladığına kanaat getirebilirsiniz.
Bir grup emekli asker bütün ekranlarda boy göstererek, bu ülkede darbe ve darbe girişimi olmadığına insanları ikna etmek için ellerinden geleni yapıyor.
Her şey ama her şey FETÖ tezgahından ibarettir. Darbe planlarını da onlar yapmış sonra başkalarının üzerine yıkmıştır. Faili meçhuller de, siyasi cinayetler de hep FETÖ’nün işidir.
Bu masalı güzel güzel anlatan emekli askerler, Türk ordusunun general ve amirallerinin yarısının FETÖ’cü olmasını da tartışmıyorlar.
İtirafçıların anlattığı örgüt de neredeyse uzaydan gelmiş insanlardan oluşmaktadır. Elleri kanlı, dişleri kanlı yaratıklar her an kötülük saçmışlar, bu ülkedeki bütün olumsuzluklara imza atmışlardır.
Ergenekon ve Balyoz intikamcılarıyla FETÖ itirafçıları ülkenin yakın tarihini bu şekilde yazmaya çalışırken kendilerini tabii ki beyazdan daha beyaz anlatıyorlar.
Fethullah Gülen’in sağ veya sol kolu olmuş insanların tamamen pir-ü pak olduklarına inanacak olanlar vardır.
Ergenekon ve Balyoz zanlılarının tümünün asla ve asla darbe planları, örgütlenmeleri, hazırlıkları yapmadığına, bu ülkede bu işleri sadece FETÖ’nün yaptığına inanacak olanlar da vardır.
Onlar da zaten hafıza zayıflıklarına güvenerek anlatıyor da anlatıyorlar.
Kısa bir soluklanma arası veriyoruz. Haftaya görüşmek üzere. Umarız bu kısa izni erken kesecek hiçbir şey olmaz.