İki oylama

Haberin Devamı

Bu kışın ilk pazarına iki önemli “oylama” denk geldi.

Fenerbahçe üyeleri kulübün başkanı için oy kullandılar, CHP parti meclisi üyeleri de Mustafa Sarıgül’ün partiye dönüşünü onaylayarak İstanbul’a büyükşehir başkan adayı olması için oy kullanmış oldular.

Pazar karanlığında iki oylamayı izlemeye çalışırken ister istemez, ülkemizin hâlleri üzerine zihin idmanı yapıyoruz.

Fenerbahçe üyeleri ezici bir ağırlıkla Aziz Yıldırım’ı tekrar başkan seçti. Aziz Yıldırım şike davasından hüküm giymiştir, aynı olaylar dolayısıyla Fenerbahçe UEFA’dan ceza almıştır.

Yıldırım’ın kongredeki ve dışarıdaki konuşmalarına bakınca insanın içine kasvet basmaması mümkün değil. Vatan-millet, iç düşman-dış düşman edebiyatları, kulübe “çuvalla para getirme” övünmeleri, iç ve dış düşmanlara karşı yapılan “kahramanca” direniş hikâyelerini dinleyenler meselenin bir spor kulübünün yönetiminden çok fazla bir şey olduğuna inanmış olmalılar ki Yıldırım’a oy verdiler.

Ülke gerçeği

Oy kullanırken yapılan tercihte esas etkili olanın sanki bir ulusal var olma savaşı varmış edasıyla atılan nutuklar mı yoksa “çuvalla para” mı olduğunu bilemeyiz.

Ama kongreye hâkim olan havaya ve sonuca bakıldığında yine bir “ülke gerçeği” ile karşı karşıya olduğumuzu görebiliriz.

Buradan Türk sporunun, futbolunun geleceğiyle ilgili fikir üretmek serbest, “ülke gerçeği”nin ne olduğunu düşünmek de serbest.

CHP’nin parti meclisi de Mustafa Sarıgül’ün affedilmesini kabul etti. Bundan sonra bazı işlemler yapılacak, Sarıgül tekrar CHP üyesi olacak ve partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacak. Buna da kesinleşmiş gözüyle bakılabilir.

Artık Sarıgül’ün vazgeçme ihtimali kalmadığı gibi CHP yönetiminin de karar değiştirmesi mümkün değildir.

CHP parti meclisinde karar öncesindeki tartışmaları bilmiyoruz, ama üyelerin bu kararı o kadar rahat almadıkları anlaşılıyor.

CHP İstanbul için bir aday bulamamış, daha önce partiden çıkarılmış Sarıgül’ü aday göstermek zorunda kalmıştır.

Bu da bir başka “ülke gerçeği”dir, bunun üzerinde de fikir üretmek, yorum yapmak serbesttir.
“Ülke gerçekleriyle” yaşamaya biraz daha alışacağız.

DİĞER YENİ YAZILAR