İçerideki gazeteciler

Haberin Devamı

Böyle bir sorun var ve bu sorun var olmaya devam ettikçe dışarıdan Türkiye’ye “kötü gözle” bakılacaktır. “Gazeteci” kimliği taşıyor olup şu anda tutuklu bulunanların ve yargılananların sayısının yüzden fazla olduğu belirtiliyor.

Bu kişiler arasında “bir terör faaliyetine doğrudan katıldığı için“ suçlanan birkaç kişi var. Tabii ki adi suçlardan yargılanan “gazeteci” kimlikli kimseler de vardır, ama konumuz o değil.

Türkiye, gazetecilerine “iyi davranan” bir ülke olarak bilinmez.

Ülkenin demokratik seçimle gelen ilk iktidarı, 1960 öncesinde işler kötüye gitmeye başlayınca, gazetecilerin üzerine çullanmış, işlerin daha da kötüye gitmesine yol açmıştır.

1970”lerde ve tabii 1980 darbesiyle gelen askeri yönetim dönemlerinde de gazeteciler, gazetecilik faaliyetleri, yazıları, haberleri dolayısıyla sürekli kötü muamele görmüşlerdir.

Bugün bazı gazeteciler, “darbe ortamına hazırlık çalışmalarına katılmak” suçlamasıyla yargılanıyor, bazıları tutuklu. Asıl büyük kesim ise “terör” suçları kapsamında.

Birçok gazetecinin ise kitap yazması ya da siyasi tavır alması dolayısıyla “terörist faaliyet”le suçlanmasını açıklamak mümkün değildir.

Bu kovuşturmaların “hukuki kaynağı”ndaki sakatlık bellidir, “terörist faaliyet” tanımı, 80’lerdeki “Terörle Mücadele Yasası”nda “nasıl istersen kullan“ mantığıyla kuruldu ve o zamandan beri de böyle kullanılıyor.

80’lerde bir haberde, yazıda “Kürt” kelimesi yer aldığı için “terör propagandası” suçlamasıyla yargılananlar ve hüküm giyenler oldu.

Redaksiyon aşamasına gelmiş olan “4. Yargı Paketi”nde “terör” ve “terörist faaliyet” tanımına açıklık getirecek hükümler bulunduğu biliniyor.

Bu değişiklikteki hükümlerin içeriği henüz kesinleşmiş değil, ama olması gereken bellidir.

Söz konusu değişiklik en açık hâliyle ve hızla gerçekleşirse önemli bir ayıptan daha kurtulmuş olabileceğiz. Yoksa, demokratik süreçte bunca kazanıma, alınan onca mesafeye rağmen, şu ana kadar öne sürülmüş olan açıklama ve gerekçeler kimseyi ikna etmeyecek ve medeni dünyadan bize “kötü gözle” bakılmaya devam edilecektir.

DİĞER YENİ YAZILAR