Cumhuriyet, geçen yüzyılın en önemli devrimlerinden biridir. Devrim sonrasında yaşanan siyasi ve toplumsal olaylar üzerine tartışılması bu devrimin önemini azaltmaz; tam tersine, önemini gösterir.
Cumhuriyet Bayramı da bu topraklarda yaşayan herkesin ortak bayramıdır, bayramı algılama tarzında farklılıklar olması da bu gerçeği değiştirmez.
Devrimin başındaki Mustafa Kemal, o dönemin dünyasının tahlilini kuvvetli bir şekilde yapmış, geçen yüzyılın başındaki üç ana eksen arasında birini, Batı’da gelişen parlamenter demokrasiyi hedef olarak seçmiştir. Cumhuriyetin ilanının üzerinden iki yıl geçmeden ilk “çok partili demokrasi” denemesine cesaret etmiştir. Geçişteki başarısızlık ve daha sonraki denemede yaşananlar da bütün boyutlarıyla tartışılacaktır.
Bunlar da Cumhuriyet devriminin önemini ve herkesin bayramı olduğu gerçeğini değiştirmez.
Bugün, Cumhuriyetin 89’uncu yılında hâlâ “herkesin bayramı” üzerinden kuvvetli bir çatışma yaşadığımız için bu tartışmaları daha da güçlü bir şekilde yapmamız gerekiyor.
“Çatışma kültürü”nün derinliği, Cumhuriyet Bayramı’nın “en ortak bayram” olarak kutlanmasını bile engelliyor.
Öylesine derin bir “çatışma kültürü”nün etkisi altındayız.
Her meseleye, her soruna bu çatışma kültürünün ağırlığıyla yaklaştığımız için çözümleri aramak, toplum için faydalı olanı öne çıkarmak yerine çatışma alanlarını artırıyoruz.
Cumhuriyetin “uzun yaşaması” sürekli “düşman temizliği”nden geçmiyor, “demokratik mutabakat”tan geçiyor. Şu anda yine tırmanıştaki çatışma kültürü, bir arada yaşamanın ruhu olan “demokratik mutabakat”ın yanına yaklaşmayı bile engelliyor.
İlk kez yakalanmış çok değerli bir fırsatı değerlendirebileceğimize; “demokratik mutabakat”ın yazılı belgesi olan hukuk metnini, sivil-medeni-çağdaş, insanı koruyan bir anayasayı yazmayı başaracağımıza olan inancın azaldığı ortada.
Çatışma kültürünün sürekli tırmandığı bir toplumu oluşturan insanların bir arada yaşaması güçtür, hamasi nutuklarda ne denilirse denilsin, bu kültürün egemenliğini kıran bir siyasi yapı oluşmazsa Cumhuriyetin “uzun ömrü” asıl o zaman tehlike altında olacaktır.
Bayram kavgası yapanların hepsi bunları iyi düşünsün.