Fikri olmayan parti

Haberin Devamı

En sıcak konu açlık grevleri. Açlık grevi yapanların ve onları destekleyenlerin çok net üç maddelik talepleri var. Günlerdir bu mesele konuşuluyor, tartışılıyor.

CHP Genel Başkanı’na da bu mesele soruluyor. Cevabı okuyoruz:

“Talepleri var. Bu talepleri değerlendirecek olan ana muhalefet partisi olarak biz değiliz. Çünkü biz icra makamında değiliz. Değerlendirecek olan, icra makamı konumunda olan hükümettir, AKP’dir.”

Birkaç kez okumaya gerek yok. Ana muhalefet partisi Genel Başkanı diyor ki:

1- Açlık grevcilerinin talepleri konusunda bir fikrim yok, bu meseleyle ilgili bir politikam yok.

2- Neyse ki iktidarda değilim, yoksa bu mesele üzerine düşünmem, çözüm üretmem gerekirdi, AKP iktidarda olduğuna göre o düşünsün.

***


Ana muhalefet partisinin, yani iktidar seçeneği olması gereken, kendisini sosyal demokrat olarak niteleyen partinin bugünkü krizle ilgili bir görüşü bulunmuyor, bir çözüm önerisi yok ve bu parti, iktidarda olmadığı için hâlinden memnun.

CHP’nin, açlık grevindekilerin talepleri hakkında bir görüşü olmadığını Genel Başkan, birkaç cümle sonra tekrarlıyor: “Bizim ana dili konusunda görüşümüz belli. Ana dilini herkes öğrenebilir, üzerindeki yasağın kalkmasıyla ilgili ilk kanun teklifini veren biziz.”

Bu zaten çözülmüş bitmiş bir mesele; Kürtçenin kullanımıyla ilgili yasakların, kısıtlamaların çok büyük bölümü kalkmış durumda. Şu anda konu, mahkemelerde Kürtçenin ana dili olarak kabul edilmesi. Açlık grevindekilerin üç talebinden biri bu ve sosyal demokrat parti genel başkanı bunu atlıyor, fikir söyleyemiyor.

***


Sol partinin Genel Başkanı hemen arkadan şu cümleyi ediyor: “Ana dilde eğitim konusunda Türkiye’nin hazır olmadığı kanısındayız.”

“Sol” partinin bu konudaki fikri de “Türkiye hazır değildir”den ibaret... Ne olursa hazır olur gibi fikir yürütmelere hiç girmeyelim, çünkü olayın en başından fikri olmayan bir siyasi partinin böyle bir fikir çalışması, politikası olmadığı zaten üç cümlede açıklanmış oluyor.

Ülkenin en önemli meselesi hakkında ana muhalefet partisinin fikri ve zikri bundan ibarettir.

Bu partinin, 29 Ekim’de, yüzde 1 halk desteği olmayan “radikal ulusalcı” bir partinin peşine takılmasına şaşırmak bile abestir.

DİĞER YENİ YAZILAR