Bazıları hiç olmazsa dürüstçe ortaya çıktılar, Kenan Evren’e olan sevgilerini ve 12 Eylül darbesine olan desteklerini açıkça bildirdiler.
Bazıları ise 34 yıl sonra hala karınlarından konuşuyorlar, sağına soluna bol miktarda “ama” yerleştirerek “şartlar” diyorlar, “mecburiyet” diyorlar.
Evren severlerin ve 12 Eylül destekçilerinin var olmalarında şaşılacak bir şey yok. Bu ülkede siyaset yapmak o kadar horlandı ve aşağılandı ki, insanların derin ya da derin olmayan bir yerlerinde “asker gel ülkeyi kurtar” duygusu canlı tutuldu.
Bütün askeri darbelerin ülkeye büyük kötülük olduğunu söyletmemek için hep 27 Mayıs 1960 ve ondan sonra gelen özgürlükçü anayasa ortaya sürüldü.
Kafaların karışması, “iyi darbe-kötü darbe” tartışmalarının yapılması sağlandı ve 12 Eylül öncesi operasyonlarla bu duygu iyice kuvvetlendirildi.
Şimdi “irtica” tehlikesi gündemde değil, yaratılmak ve güçlendirilmek istenen duygu “ülke adım adım bölünmeye götürülüyor” duygusudur.
Hazırlanmak istenen ortam, geniş bir kitlenin 1980’deki gibi “yeter artık” demesi ve buna “Bu Kürtler de istedikleri her şeyi elde etmelerine rağmen çok oluyorlar” dedirtmektir.
Evren sevenler, 12 Eylül’ün “mecburen” yapıldığına inandırılmışlar “siviller yine çuvalladı görev askere düşecek” mırıldanmalarına çoktan başlamışlardır.
Ellerindeki en kuvvetli kozlardan biri de darbe davalarının çökertilmiş olması ve art arda verilen beraat kararlarıdır.
Evren severler ve 12 Eylül’ün açık veya gizli destekçileri darbe davalarından çıkan beraat kararlarını büyük zaferler olarak sunarken sürekli olarak bütün darbe girişimi iddialarının komplo olduğuna halkı inandırmak için yoğun faaliyet içindedirler.
28 Şubat’ta da hiçbir şey olmamıştır, 12 Eylül mecburen olmuştur ve haklıdır ve ülkeyi kurtarmıştır, diye devam edildiği zaman ulaşılması amaçlanan nokta da iyice bariz hale gelmektedir.
Evren’in ölüm haberinin ardından “halkın seçtiği cumhurbaşkanı” diyenler de oldu. Evet halk Evren’in cumhurbaşkanlığını anayasa ile birlikte onaylamıştı. Karşı görüş bildirmenin yasak olduğu, karşı görüş bildirenlerin tutuklandığı bir kampanya ile, şeffaf zarfların içine evet veya hayır yazılı pusulaların bükülmeden koyulduğu bir seçimle seçilmişti Kenan Evren.