Son gösterilerin yarattığı tepki ortamı, kendisinden önceki benzerleri gibi aynı sonuçları yarattı. Demokrasi hamleleri gündemden inerken, bu tür olayların önünü almak için yeni kanun çıkarılması gündeme geldi.
Kobane kuşatmasının sadece Kürtlerde değil insanlık duygusuna sahip herkeste yarattığı hassasiyetin ardından böyle bir noktaya gelinmesi herkes için ciddi bir kayıptan başka bir şey değildir.
Çözüm sürecinin adı “kardeşlik projesi” olarak konuldu. Kardeşlerin uğradığı haksızlıkların önemli bir kısmı giderildi. Kardeşler haklı olarak ana dilde eğitim ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin gündeme gelmesini istiyorlar.
Bu noktada nereden nereye gelindiğini unutmak gibi bir hak olamayacağı gibi, önemli bir insani meselede tepki ve talebini okul yakarak göstermek gibi bir hak da hiç yoktur.
Gezi olayları patlak verdiği sırada da barış sürecinin yeni aşamasını, demokratik reformların hız kazanmasını konuşmaya çalışıyorduk. Sonra bambaşka şeyler konuşmaya başladık.
Doğal ve meşru bir çevreci duyarlık neredeyse rejim krizine ulaşabilecek bir siyasi gerilime dönüştü. Bir tek sonuç alındı, demokratik hamleler ertelendi, erteletildi.
‘Demokratik duruş’ sınavları
Kobane tepkisi de Gezi gibi amacını şiddetle aşarken bulanık suda balık avlama ustalarının pek sevdiği ortama yol açtı.
Şehir merkezlerinde güvenliği askerin sağlaması da, Kandil’in “silahlı güçlerimizi Türkiye’ye gönderdik” açıklaması da “demokrasinin ertelenmesi” görüntüleridir.
Son olayların barış sürecini yaraladığı da söylenmeye başlandı. Kimisi sevinerek söylüyor, kimisi üzülerek. Batı ise bütün bunları “Türk demokrasisinin kırılganlığı” olarak algılıyor ve yansıtıyor.
Son olayların ardından, bunları önleme girişimi olarak cezaların ağırlaştırılması gündeme gelince hem iç hem dış algı aynı şekilde olacaktır.
Demokrasiyi erteletmek isteyenler her tarafta var. Kendine solcu diyenler içinde de var, muhafazakar demokrat diyenlerin içinde de var, ulusalcılarda çok var, Kürt siyasetinin içinde de var.
Gezi gibi olaylar, Kobane gösterileri gibi olaylar da aslında “demokratik duruş” için “önce demokrasi” diyenler için birer sınavdır.