Meclis komisyonu dört eski bakanla ilgili oylamasını bugün yapacak. Oylamanın her kişi ve iddia ile ilgili olarak ayrı ayrı mı yapılacağı, tek bir oylama mı yapılacağı henüz belli değil.
Geçen yıl 17 - 25 Aralık’ta esas olarak gizli dinlemeler üzerinden yürüyen operasyonda dört bakan hedef seçilmişti. Bu arada başka soruşturmalar ve iddialar da tek paket içine konulmuş ve doğrudan Hükümet’in tepesine yönelen bir siyasi operasyon sahneye konulmuştu.
Biraz daha geriye gittiğimiz zaman 2012’nin 7 Şubat’ında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın tutuklanma girişimi ve buradan giderek dönemin başbakanı Erdoğan’ı ‘terörle işbirliği’ suçlamasıyla ‘zanlı’ haline getirme operasyonuna geliyoruz.
17-25 Aralık’ta siyasi tercih, önce saldırı dalgasının atlatılması, sonra da dört eski bakanla ilgili iddiaların konuşulması olarak ortaya çıkmıştı.
Bu iddiaların tümü de, boş laflar biraz temizlendiği zaman çocuklarının ticari faaliyetleri ve bir pahalı hediye olarak görünmektedir.
AKP, Meclis komisyonunda bakanlarla ilgili, hatta biriyle ilgili olumsuz bir karar çıkması ihtimalini, ‘darbe girişimine alan açmak’ olarak görmektedir. Hakan Fidan olayı ve 17-25 Aralık’ın düzenlenme tarzı, meseleyi basit bir yolsuzluk iddiasının çok ötesine zaten taşımıştır.
Meclis komisyonunun bugünkü oylamasında bir ya da birden fazla bakanın Yüce Divan’a gönderilmesi durumunda ‘kalkışma’nın tekrar Hükümet’in tepesine yönelik olarak başlayacağı kanaati AKP’de hakim kanaattir.
Meclis komisyonunda AKP’li üyeler çoğunluktur ve bunların partinin en tepesindeki siyasi algı ve iradenin dışında tavır alması da çok düşük ihtimaldir.
Dört eski bakan Yüce Divan’a gönderilmeyecektir ve bunun gerekçesi de siyasidir. Dört eski bakanın siyasi gelecekleri ise, asıl siyasi gerekçenin dışında bir konudur ve buna göre çözülecektir.
‘Darbeye alan açmamak’ kararının altındaki unsurları açıklamak da AKP’nin ve bütün AKP sözcülerinin görevi olacaktır. Siyasi gerekçe kuvvetliyse, bunun açıklaması da siyasi olacaktır.