Çürümemiş bir şey kalmış mı?

Haberin Devamı

Futbol dünyasındaki çürümüşlüğe bakıyoruz, bir tarafından yargıdaki çürüme çıkıyor. Faili meçhullerden devletin içindeki çürüme diz boyu çıkıyor. Televizyon izlenme ölçümlerini bile çürüten bir “müesses nizam” var.

Bu “müesses nizam”da yetki ve sorumluluklarını hukuktan alan, insanların yasalar önünde eşit olduğu bir medeni durum yoktur. Çiftlik ağaları vardır. Çiftlik ağaları, babalarından devirle ya da bileklerinin hakkıyla bir kez ağa oldukları andan itibaren hukuk onların ağzından çıkandır, “müesses nizam” da onların isteklerinin yerine gelmesidir.

***


Futboldaki düzen aslında yapının tümünün karikatür şeklindeki bir aynası olarak ortaya çıkıyor.

Çiftlik ağaları için hakemin her kararı onların lehinde olmalıdır, olmak zorundadır. Çiftlik ağaları eleştirilemez, çünkü çiftlik ağasıdırlar. Eleştireni de köyden kovarsın, insanlara kendi istediğinden başka bir şey göstereni de kovarsın.

***


Yarım yüzyıl önce ülkeyi yönetenlerin “Avrupa Birliği” gibi bir medeniyet projesinden uzak durmalarını ufuksuzluklarına bağlayanlar çok oldu. İşin aslı, böyle bir toplum ve hukuk devriminin çiftlik ağalığı düzenini yıkacağı için uzak durduklarıdır.

Çiftlik ağalığı ruhuyla siyaset yapmak bunu becerinin gücüne güç katar. Ankara’da suyun başına oturanlar bu güçlerini kaybetmemek için çiftlik ağalığı sisteminin devam edebilmesi için Avrupa Birliği gibi bir sıçramadan uzak durmuşlar, toplumu da uzak tutmayı başarmışlardır.

***


Medeni bir toplumda, hukukun üstünlüğü ve bütün vatandaşların eşitliği üzerine işleyen bir toplum düzeninde “ölüm listeleri” yapılamaz. Ölüm listeleri yapıldığı zaman yargı bitmiştir. Futbol da biter. Ölüm listeleriyle toplumu yönetmek, hapishaneleri doldurarak yönetmek mümkün olunca TV izlenme ölçümlerini bile doğru tutmak imkânsızdır.

Çiftlik ağalığı sisteminin, “hukuk benim işime gelendir” sisteminin siyasetten futbola kadar bütün hayat alanlarını sardığı bir toplum da sürekli hastalık üretmeye mahkûmdur.

***


Avrupa Birliği hedefi, her tarafı çürüten bu ağalık sistemini yok edeceği için var olmak zorundadır. Ancak böyle bir devrimle küçük büyük, üniformalı üniformasız bütün ağalıklar yok olacak, şu anda içi bomboş olan “hukuk devleti” kavramı gerçek olacaktır.

DİĞER YENİ YAZILAR