CHP’den ne kalır?

Haberin Devamı

Kendisini sol olarak niteleyen siyasetlerde bazı yanlışların affı olmaz; ırkçılık, kin ve nefret söyleminin affı ise hiç olmaz... CHP’nin bir tarafı açık bir ırkçılığa karşı tavır almakta tereddüt ederken, diğer taraf; ırkçılığı savunan taraf, ataklarına devam ediyor.

Bu konumlanma, hangi tarafın bölünmeyi göze aldığını, hatta istediğini de açık olarak gösteriyor.

Ulusalcı-devletçi CHP, “sızmış hainleri tasfiye ederek” önümüzdeki dönemde partinin dümeninde olmak istiyor.

***


Önümüzdeki dönem “barış süreci” dönemi; medeni anayasanın yazılacağı dönem.

Ulusalcı-devletçi CHP’liler bu dönemde, “iki arada bir derede” siyasetlerle, iniş çıkışlarla var olmak yerine, kendi hatlarında muhalefet edecek “tek kanatlı” bir partiyle yürümeyi tercih etti.

CHP’nin politikalarını ulusalcı-devletçi politikalara, hatta kesin dönüşte MHP ve İşçi Partisi politikalarına iyice yaklaştıranların, bu tercihin uzun vadedeki siyasi sonuçları üzerine tahliller yaptıkları kuşkuludur. Şu anda onlar için önemli olan, hayati bir demokratik dönüşüm sürecinin engellenmesidir.

***


Genel Başkan, parti içinde sosyal demokratların, solcuların bütün yönetim katlarından gönderilmesi, temsilin tümüyle ulusalcı-devletçi kanat tarafından yapılması hedefinin önündeki engellerden biri olarak görünüyor.

Genel başkan Kılıçdaroğlu’nun gönderilmesi, ulusalcı-devletçi operasyonun kolay yanlarından birisidir. CHP’ye oy verenler bile, partinin iktidar olacak kadar oy almamasının başta gelen nedeni olarak “genel başkan sorunu”nu işaret ediyor..

***


Önümüzdeki üç seçim döneminde CHP’nin ortaya koyacağı manzaraya ilişkin beklentilere bir genel başkan değişikliği olasılığı uygun düşüyor.

Yeni genel başkanla, ulusalcı-devletçi hatta tavizsiz politikalar yürütecek kadrolarla, 1950’ler, 1960’lar modeli siyaset üretimleriyle ortaya çıkacak bir CHP’nin toplumda neyi temsil edeceğini 2013-2015 günlerinde halka anlatmak elbette kolay olmayacaktır.

Bu operasyonun ardından CHP’den geriye kalacak olan çok bellidir.

Ancak, o sayede siyasi yelpazede “sol”a bir alan açılmış olacaksa, ulusalcı-devletçilerin topluma bir fayda sağladığından söz edilebilecektir.

DİĞER YENİ YAZILAR