Büyük eşik aşıldı

Haberin Devamı

Türk toplumu, hayatının büyük bölümünü “kapalı” geçirdiği için tarihindeki birçok olayı, resmi tarihin ezberlettiği kadarıyla biliyordu. Artık öyle değil. Türk toplumu da açık düzene geçmenin faydalarını görüyor.

Tarihinin, resmi tarihte anlatılan, ezberletilen kadar olmadığını öğreniyor.

Kolay bir geçiş değildir bu. Ülkenin doğusunda başka dil konuşan insanların varlığından bile habersiz, öyle olduğunu ancak askerlikte görüp de öğrenmiş, daha ötesi hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadan yaşamını tamamlamış olanların sayısı çok fazlaydı.

Padişahların tümünün adil, akıllı, sadece din adına savaşan insanlar olduğunu sananların sayısı da çok fazlaydı...

H H H

Bir toplumun ne kadar az bilirse o kadar kolay yönetileceği fikriyle hareket edenlerin çağı çoktan kapandı. Tarihini doğru bilmenin iyi bir gelecek için şart olduğunu artık insanlar öğrendi, bu noktadan geriye dönüş olması da mümkün değildir.

Üstelik tahrif edilmiş birkaç bilgi kırıntısıyla yaşamış onca kuşağın ardından gerçeklerle yüzleşmek kuşkusuz kolay değil. Bunları kabul edebilmek, bir tür travmadan geçmeden olmuyor.

Başbakan Erdoğan dün, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olarak bu travmayı atlatmak üzere en büyük eşiğin aşılmasını sağladı. Aslında açıkladığı belgeler biliniyor. Ama önemli olan, bunların Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın ağzından açıklanması ve “özür” sözcüğünün telaffuz edilmesidir.

H H H

Devletin resmi belgelerine göre Dersim olayının bilançosu 14 bin ölü ve 10 bin sürgündür. Bilançodaki sayıların ardının geldiğine ilişkin de birçok belge ve bilgi vardır. Yine belge ve bilgiler, Dersim’de bu sayıları haklı çıkarabilecek bir isyan hareketinin olmadığını da göstermektedir.

Ankara’nın o dönemdeki bu kanlı “tedip - edep verme” operasyonunun siyasi, toplumsal ve kişisel kaynaklarını tarihçiler araştırmaya devam edecek, toplumu daha bilgilendireceklerdir.

H H H

Erdoğan’ın en büyük manevi eşiğin aşılmasını sağlamasının ardından, tarihimizin diğer karanlık olaylarıyla hesaplaşmamız çok daha kolay olacaktır.

Sadece 1915 Ermeni tehciri değil, Türkiye Rumlarının kovulmaları, onlara yapılan baskılar, Türk Yahudilerine uygulanan ayrımcılık, 6-7 Eylül ve benzeri ırkçı operasyonlar da gündeme gelecektir.

Dünkü “özür” sayesinde bütün bunlarla yüzleşebilen, normal bir toplum olmamız yolunda önümüze büyük kapı açılmıştır.

Türk toplumu öğrenmeye, Türk devleti özür dilemeye devam edecektir ve kimse merak etmesin; bu yol, toplumun birçok hastalığının giderilmesi için en sağlam yoldur.

DİĞER YENİ YAZILAR