Haberin Devamı
Ankara’da “kabine revizyonu” lafı dolaşmaya başladı mı genellikle bir zaman sonra tevatür gerçeğe dönüşür.
Revizyon lafının çıkmasıyla birlikte iktidar partisi içinde bir tür “eğilim” yoklaması da yapılmış olur.
“En tepe”ye kolay ulaşamayanlar kendilerini hatırlatmanın bir yolunu bulmaya çalışırlar ve o aralarda da Ankara’da söylentiden geçilmez.
Başbakan Erdoğan’ın gazetecinin sorusu üzerine verdiği işaretten, kabine değişikliğinin boyutunu anlamak zor, ama bir şeyler olacağı anlaşılıyor...
Değişiklik geçirecek olan kabine, değişiklik ne olursa olsun, “işi en ağır” kabinelerden birisi olacak.
Bu değerlendirmeden, “önceki kabinelerin işi hafifti” anlamı çıkmaz, ama gelecek iki yılın gündemine baktığında, önümüzdeki dönem “işin çok ağır olduğunu” herkes görecektir.
Kürt-terör meselesinde ve medeni anayasa çalışmasında, sadece müzakereyi yürütenlerin, sadece komisyonların değil; hükümetin bütün unsurlarının, bütün imkânlarla siyasi süreçlere katılması gerekecektir.
Darbe davalarında önümüzdeki dönemlerde sona gelinecek. Dolayısıyla Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı’nın “fazlasıyla cevval olması” şarttır.
Bu dönemde, bazı uygulamalarla ilgili “temizlik”ler beklenecektir ki, demokratik sürecin en önemli ayağı en az pürüzle tamamlanabilsin...
Söz konusu büyük siyasi gündemin yanında, ekonomiyi, halkın en büyük şikâyet konusu “sokaktaki enflasyon” ve işsizliği de hatırlamak gerekiyor...
Bu kabine ülkeyi yerel seçimlere, cumhurbaşkanı seçimine ve hemen ardından genel seçime götürecek.
Üç seçimin sağlıklı yapılabilmesinin sorumluluğu da, seçimlerle ortaya çıkacak yeni süreçlerin sorumluluğu da esas olarak bu kabinenin sırtına yüklenmiş durumdadır.
Kısa ve hızlı bu özet “işin ağırlığı”nı yeterince gösteriyor.
Herhâlde bu ağır işe talip olanlar da neye talip olduklarının farkındadırlar.
Başbakan Erdoğan’ın “revizyon” bağlamında yapacağı seçimler, bu ağır süreci nasıl yürütmek istediğini gösterecektir.
Her isim çok önemlidir; her yanlışın, her eksiğin maliyetinin her zamankinden fazla olacağı bir döneme girildiğini halk görüyor.
Eskiden “ateşten gömlek” denirdi, bu kabinenin her üyesi gerçekten “ateşten gömlek” giymiş olacaktır.