Demokratikleşme paketinin ana hatları açıklandığında, değişikliklerin bir kısmının yasalar, bir kısmının da yönetmelik, tüzük, kararname gibi araçlar yoluyla yapılacağı bildirilmişti. Yetkililerin o günlerdeki açıklamalarında ayrıca başka “iyileştirmeler” olabileceği vaadi de vardı.
Paketin, yasa değişiklikleriyle ilgili bir kısmı Hükümet tarafından Meclis Başkanlığı’na verildi. İlk açıklamalardan anlaşıldığına göre “vaatlerin” bazıları bu yasa değişikliklerinin içinde yer alıyor. Ama birkaç madde var ki, insan “bunlar bu şekilde böyle bir pakete nasıl sızdı” diye sormaktan kendisini alamıyor.
Birinci garabet, ayrımcılığı ve nefret suçlarını önleme maddesinin bizzat kendisinde ayrımcılık olması.
Nefret suçları içine “cinsel” ve “etnik” ayrımcılık alınmamış.
Hukukçuların açık bir tespiti var: Böyle bir yasa, en büyük ayrımcılık ve nefret suçu alanlarını serbest bırakmak anlamına gelir.
Düzeltmek mümkün
Bir örnekle devam edelim. Birisine “Pis Türk” dersen en ağır cezayı alırsın, birisine “pis Alman” dersen hiçbir ceza almazsın. Böyle bir ayırımcılığın gündelik ırkçılığın, faşizmin yolunu açacağını görmek için biraz tarih bilgisi yeterlidir.
Cinsellikle ilgili aşağılama ve nefret suçlarının dışarıda bırakılmasının ne anlama geldiğini herkes anlayabilir. Buradaki insani ayıbı da herkes anlayabilir.
Pakete sızan garabetlerden biri de kitle eylemleriyle ilgili maddeler. Bu maddeler özetle şunu diyor: Kamusal herhangi bir alanda herhangi bir protesto gösterisi yapılamaz, işgal hâlinde cezalar beş yıla kadar çıkar.
Basit bir hukukçu tepkisi: İşgalin tanımı nedir, eylem on beş dakika sürerse işgal sayılmaz, on beş dakikadan fazlası mı işgal sayılır? Aynı minvalde istenildiği kadar soru üretilir.
Bu maddelerin “Gezi travması” sonucu olduğunu düşünmek için çok neden var. Ama bu travma, böyle tedbirler düşünüldükçe daha da artar, üstelik yeni Gezi’lere de çanak tutar. Bunu anlatmaya devam etmek gerekiyor, bir noktaya takılıp kalmak gibi bir ruh hâliyle yürümenin anlamsızlığını da anlatmaktan bıkmamak gerekiyor.
Paket Meclis Başkanlığı’na henüz verilmiş olduğuna göre, adındaki “demokratikleşme” kelimesini zedelemeyecek düzeltmeler yapmak mümkündür.
Bu garabetler nasıl sızdı?
Haberin Devamı