Bitmeyen dava

Haberin Devamı

Ergenekon’da son aşamaya gelindi, kararlar ve temyiz sürecinden sonra “teknik” olarak bitse de bu dava “bitmemiş bir dava” olarak kalacaktır.

Böyle önemli bir “siyasi” davanın bitebilmesi için önce “neyin” yargılandığının bilinmesi gerekiyordu. Oysa dört yılı aşkın bir süredir “esasen” neyin yargılandığı anlaşılmış, anlatılmış değildir.

***


Bu dava yaklaşık yüz elli yıl boyunca oluşmuş bir siyaset geleneğinin davasıdır.

O gelenek dava konusudur çünkü, bu “kuvvetlerin” siyasete ve topluma yön verme maksatlı icraatlarının meşru kaynağı yoktur.

Bu “kuvvetler” iktidar olmak için şiddetin çeşitli türlerini kullanmayı doğal bir faaliyet tarzı olarak benimsemiştir.

Böyle bir davanın çeşitli aşamalarını yürüten heyetin neyi yargıladığını anlayabilmesi için, Osmanlı’nın sonundaki Teşkilat-ı Mahsusa‘yı da bilmesi gerekir, Mustafa Kemal’e suikast planlayanların “ruhunu” da tanımaları gerekir...

***


Bu siyasi davanın “ilk” olması bir bahane olamaz, davanın yürütülüş şeklindeki siyasi bilinçsizliğin açıklaması olamaz. Çünkü bu yüzden davanın esasının kamuoyuna anlatılması zorlaştığı gibi “ehem ile mühim” bol bol karıştırılarak tam tersine insanların esastan uzaklaşmasına yol açılmıştır.

Olayın esasının anlatılması zorlaştıkça da, dava toplumdaki kutuplaşmanın bir parçası hâline getirilmiştir.

Bu, “davalılar”ın başarısıdır ve bu sayede sürekli olarak esastan uzaklaşma sağlanmıştır.

Ergenekon adı verilen dava ve çevresindeki faaliyetlerin sadece bir “ucu”, o da oldukça “titrek” bir şekilde yargılanınca birçok “teknik” hata da kaçınılmaz olmuştur.

***


Kararlar ve sonraki süreç ne olursa olsun, bu dava “bitmemiş” olacaktır.

Davanın bitmesi için şu anda sanık durumunda olanların aslında “neyin yargılanmak istendiğini” anlamaları gerekiyor.

Dava bitmediği için insanlar hâlâ “Türkiye’de tekrar darbe olur mu” sorusunu sormaya devam ediyor.

Bu soru ortaya çıktıkça tepki gösterenler önce bu davanın bitmemiş oluşu üzerinde dururlarsa “esas”a katkıda bulunurlar.

Yüz elli yılda kökleşmiş bir “görev tanımı”nın değişmesi için “ana dava”nın bütün boyutlarıyla tamamlanması gerekiyor.

DİĞER YENİ YAZILAR