Hem evet hem hayır cephesi, referandumu kazanacağına dair kuvvetli inanç gösteriyor.
Ak Parti tarafında evet oranının yüzde 90’ı aşacağına ilişkin aşırı coşku ve beklentiler çıksa da hedefin yüzde 70 olarak tespit edildiği anlaşılıyor.
Hayır cephesinin bütün unsurları da çok inançlı davransalar da şu anda birkaç arıza ile karşı karşıya bulunuyor.
Soldaki küçük partilerde ortaya çıkan “boykot”, oy vermeme eğilimi oy miktarı olarak yüksek olmasa da bir moral etki yapıyor. Aynı şekilde Kürt seçmenin bir kısmında da “taraf olmamak” ve oy vermemek eğilimi konuşuluyor.
Kandil’den gelecek her işaret de Kürtler arasında değişik tepkiler yaratacaktır.
Dindar Kürtler içinde etkili olan Hüda-Par da evet oyu vereceğini ilan etmiştir.
MHP tarafında da, muhaliflerin “hayır”ın çoğunluk olacağına inanç oldukça kuvvetlidir.
Muhalif MHP’liler tabanın çoğunluğunun kendilerini izleyeceğini, CHP ve HDP ile ittifak suçlamasına rağmen “Erdoğan’a ve Bahçeli”ye hayır diyeceklerine güveniyorlar.
Bu manzara üzerine basit bir hesap yaparsak, “hayırcılar”ın bayağı çok çalışması gerektiğini söyleyebiliriz.
MHP seçmeni referandumda ortadan bölünse, yarısı evet yarısı hayır verse de evetler yüzde 50 oranı kolayca aşmaktadır.
“Hayır”ın zorlanabilmesi için MHP’ye oy vermiş seçmenin üçte ikisinden fazlasının hayır demesi gerekmektedir.
Bir önceki seçimde HDP’ye oy vermiş seçmenin blok halinde hayır demesiyle birlikte ulaşılacak oranlar yüzde 52 evet yüzde 43 hayır olmaktadır.
Sandığa gitmeyen seçmenin oylarını nihai oranlara yarı yarıya eklesek bile yüzde 54.5 ve yüzde 45.5 oranları çıkmaktadır.
Bu basit hesabın sonucu nettir: En az 2 milyon Ak Parti seçmeni fikir değiştirip referandumda hayır demezse evetler rahatça çoğunluk olur.
Bu basit hesap bugünkü verilere göre yapılmıştır.
Ak Parti’nin elindeki yüzde 54-55’i yeterli bulup bulmadığını da bilmiyoruz. Anayasa değişikliğinin halen Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalanıp referanduma gönderilmemiş olmasının nedenlerini de bilmiyoruz.
Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan, anayasa değişikliğinden memnun kalmamışsa ve Meclis’e geri gönderirse hiçbir varsayımın hükmü kalmaz.