Başbakan’ın ofisine böcek...

Haberin Devamı

Son dönemde, en heyecanlı tartışma konuları, Başbakan’ın bir sözüyle, birçok kez de o anki gündemin dışındaki alanlara dair söylediği bir sözle ortaya çıkıyor.

Erdoğan, dün NTV’de gazetecilerin sorularını cevaplandırırken, bu tartışma konularını bilinçli olarak ortaya attığını açık olarak olmasa da, ima etmekten biraz daha açık bir ifadeyle söyledi.

Son günlerin en heyecanlı konularını şöyle bir gözden geçirdiğimizde; idam cezasından, Kürt vekillerin dokunulmazlıklarından; biraz daha geriye gidersek kürtaj, sezaryen ve belki en eğlencelisi olan TV dizisindeki Kanuni’ye kadar çok değişik konularla karşılaşıyoruz.

Geçen hafta da, aslında yargıyla ilgili bir şikâyet konusunu “kuvvetler ayrılığı” kavramıyla aktarınca her köşeden türlü çeşitli yorumlar çıktı.

***


Erdoğan’ın “gündem değiştiren” açıklamalarında rahmetli Turgut Özal‘la karşılaştırıldığında, sadece üslup değil, “alan” farkı da var.

Bunların da, bazıları “medeni gelişme” olarak görülen alanlarda, bazıları da tümüyle “bireysel” alanda olması dolayısıyla tepki ve eleştiriyle karşılaşması kaçınılmaz.

Başbakan, dün iki saat kadar süren cevaplarında “kuvvetler ayrılığı” konusunda çok açık bir düzeltme yaptı.

Yukarıda saydığımız diğer konularda da fiilen herhangi bir hareket görülmediğine göre, “düzeltmeler” kendiliğinden yapılmış sayılabilir. Yalnız idam cezası konusunda AKP’nin bir alt kademesi gündemde böyle bir konu olmadığını hemen açıklayarak konuyu kapattı.

***


Erdoğan’ın üslup sorunu konuşulabilir, eleştirilebilir. Ama Başbakan’ın dün bazı söyledikleri, genel durumun “anormalliği”ni herkesin gözüne sokmuş olmalıdır.

Yakın bir dönemde olmasa da Başbakan’ın çalışma odasında dinleme cihazı bulunmuş olması dehşet verici bir durumdur.

Başbakan, eski bir genelkurmay başkanının zehirlenme korkusunu incelikli bir üslupla doğrulamıştır.

Başbakan’ın söylediği bir söz daha, en büyük ciddiyetle dikkate alınmalıdır.

Erdoğan, Ergenekon soruşturma ve davaları dolayısıyla, “Derin devlet faaliyetlerinin” sıfırlanmasının mümkün olmadığını söyledi.

Türkiye de, siyaseti de ne zaman “normal” olacak?

Bütün siyaset, bütün sivil toplum bunun için işbirliği yaparsa belki daha çabuk, ama yarın değil...

DİĞER YENİ YAZILAR