17 Aralık operasyonuyla ilgili soru işaretleri, belli merkezden yapılan haber ve görüntü servisleriyle azalmıyor, artıyor. Evlerde yakalanan, ayakkabı kutularındaki milyon milyon dolarlardan söz ediliyor, ama bu miktar paranın fizik olarak nasıl bir hacim tutacağının hesabı yapılmadan, “sızan” bilgiler yayılıyor.
Şoförlerin para götürdükleri bir ev adresi veriliyor, ama bu adresi kimse doğrulamıyor. Bir vize veya vatandaşlık için en tepeden yine milyon milyon dolarlar rüşvet verildiği bilgisi de yayılıyor.
“Servis” edilen bütün bilgiler “sosyal medyada” çarpılarak aktarılıyor, pek az kimse bunların inandırıcılığı üzerine tartışıyor, genelde servise konulan her “bilgi” doğru kabul edilerek aktarılıyor.
Böyle bir görüntünün elde edilmesi, bayağı bir organizasyon ve planlama gerektirir. Bu yapılmış, şu ana kadar da büyük ölçüde başarılı olmuştur.
Soruşturmanın, emniyetin üst kademesinin bilgisi olmadan gerçekleştiği, böyle bir operasyonun sorumluluğunu taşıması gereken emniyet yöneticilerinin gelişmelerden bilgisi olmadığı da kesinleşmiştir.
En doğru seçenek
Yargı süreci sağlıklı yürüyebilirse, yoğun “servis” faaliyetiyle sağlanan karartmalar aydınlanabilirse hepimiz gerçek durumla ilgili daha doğru bilgi sahibi olabileceğiz. Ama şu anda, en önemli olan, üçünün çocukları gözaltına alınmış, birinin adı söylenti olarak dolaştırılan dört bakanla ilgili durumdur.
Bakanlardan üçü, çocukları dolayısıyla “nüfuz suiistimali”ne karışmış olma şüphesi altındadır. Bir bakan da, İran kaynaklı para ve altın operasyonlarını yürüten İran kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı iş adamıyla ilişkileri dolayısıyla resmen olmasa da, yine söylenti düzeyinde suçlanıyor.
Bunların hepsinin gerçekliğinin soruşturmanın sonraki aşamalarında ve yargı sürecinde ortaya çıkmasını umut etmekten başka yapacak bir şey yok.
Söz konusu bakanlar açısından ise, “soruşturmanın selameti” bakımından görevlerinden ayrılmalarının doğru olacağını söyleyebiliriz. Bunu, belli çevreler “suçlamaların kabulü” gibi göstermek için uğraşacaktır, ama bakanlar bunu göze alıp görevlerinden ayrılırlarsa en doğru davranışta bulunmuş olurlar.
Bu depremin artçıları da büyük olacaktır ve siyasetin mevcut durumu doğru yönetebilmesinin gereklerinden birinin bu bakanların ayrılması olduğu ortadadır.
Bakanlar
Haberin Devamı