Anayasaya öncelik

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, yeni anayasa çalışmasının öne alınacağını açıkladı. Erdoğan’ın Meclis’te yürüyen ya da yürüyüp yürümediği pek anlaşılmayan ortak komisyon çalışması için verdiği süre iki ay.

İki ay sonra bu yöntemle ciddi bir ilerleme sağlanmaması hâlinde AKP kendi başına bir çalışma yapacak, kendi metniyle ilerleyecek.

Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun son konuşmalarından anlaşıldığına göre Meclis’ten ortak ya da esasta anlaşılmış bir metne ulaşılması artık son derece zor.

Bundan sonrası için de üç ihtimal yok. Ya “olmuyor” denilir, AKP de konuyu gelecek seçim sonrasına erteler ya da AKP inisiyatifi ele alır.

Başbakan, ikinci ihtimali ilan etti. Mart sonunda AKP tek başına bir metin hazırlama ve Meclis önüne bu metinle çıkma yolunu seçmiştir.

Bu metinde, daha önce hazırlanmış ve AKP’nin görüşlerini yansıtan hat üzerinden gidildiği takdirde, CHP’nin bir kısmının ve BDP’nin karşı tavır almayacağı “özgürlükçü” bir temel kurulması zor değildir.

***


AKP’nin Meclis’e getireceği taslak, alt komisyondan, sonra komisyondan geçerek Meclis Genel Kurulu’na gelecek. Bu süreç, oldukça kapsamlı bir çalışma ve belirli bir zaman anlamına geliyor.

Meclis’in ve halkın önüne gerçekten “medeni” bir metnin konulması hâlinde sürecin daha hızlı ve kamuoyu desteğini de toplayarak ilerleyeceği kuşkusuzdur.

Eğer gerekiyorsa, Meclis sadece anayasa çalışmasının tamamlanması için tatile girmez, hatta tek başına anayasaya yoğunlaşmış bir tartışma ortamı, halkın daha iyi bilgilenmesi için de bir imkân sağlamış olur.

Başbakan’ın söylediği gibi, bu çalışmanın sonunda halka sorulması büyük olasılıktır. Demek ki Türkiye’nin üç seçim sathımailine girmesinden önce bir sandık daha ortaya konulacak, yeni anayasa referandumla halkın onayına sunulacak.

***


Ana hattı belli olan bu yol haritasında, hâlâ bir soru işareti bulunuyor.

Başkanlık sistemi tartışmasını AKP şu anda geriye almış görünse de meselenin gündemden çıkıp çıkmadığı sorusunun cevabı henüz açıkça verilmiş değildir.

Bu tartışmaya bir ön katkı olarak Metropoll’un son araştırmasından bir bölümü aktaralım.

Haziran 2012’de “başkanlık sistemine geçilmelidir” diyenlerin oranı yüzde 43,2. Bu oran aralık ayının son haftasında yüzde 36,9’a düşüyor.

“Geçilmemelidir” diyenlerin oranı da yüzde 37,7’den yüzde 44,2’ye çıkıyor.

Yeni anayasa için ortaya gelen mantıklı yol haritasına başkanlık sistemi tartışmasını katmak isteyenler “esası kaybetme” tehlikesini ciddi şekilde düşünmek zorundadır.

DİĞER YENİ YAZILAR