“Son akşam yemeği” demiş. Bir başkası, “kuğunun son ötüşü” diyebilir. “Altın vuruş” da denebilir...
Deniz Baykal’ın son hamlesi tam bir “altın vuruş.”
CHP’nin soldan kurtulmasına, küçülerek yok olma sürecine girmesine katkıda bulunan bir “altın vuruş.”
Baykal, CHP’de Bülent Ecevit’in yanında siyasete yukarıdan girdiğinde “sosyal demokrat” kanadın içinde görülürdü. Hızla Ecevit’e mesafe alarak kendi grubunu ya da “hizbini” kurdu.
Bu ayrışmanın “siyasi”, “ideolojik” kaynakları hiçbir zaman anlaşılamadı.
Baykal’ın, Ecevit’in hangi görüşlerinden farklı düşündüğü için “ayrıştığı” hiçbir zaman açık olarak anlaşılmadı.
İç kavgalar sayesinde
1980 darbesinden sonra askeri iktidarın koyduğu siyasi yasaklar kalkınca sabırla uzun bir “iç kavga”yı yürüttü. Siyasi fikirlerin çatışmasından çok, sonunda herkesi bıktıracak “hizipler arası iç iktidar kavgaları” olarak yürüyen bu mücadelelerin sonunda Baykal kazandı ve CHP Genel Başkanı oldu.
Demokrasiye müdahale niteliğindeki bütün faaliyetleri “olumlu” bulduğunu hiç gizlemedi. Demokrasiyi değil devleti savunurken de ayağı tökezledi ve CHP’yi ilk kez Meclis dışında bırakan genel başkan olarak tarihe geçti.
Gitti, yine geldi. Baykal yokken, CHP’ye modern bir sosyal demokrat parti kimliği kazandırmak istediklerini ilan eden grubun başarısızlığını ve Baykal’ın koltuğuna kolayca geri dönmesini CHP’liler de sosyal demokratlar da pek tartışmadılar.
‘Değişimcileri halledin’
Şimdi CHP yine bir yol ayrımına geldi. Ve bu yol ayrımında Baykal’ın partisine verdiği son akıl özetle şudur: Parti olarak değişime uzak durun, ülkenin değişmesine karşı durun.
Yeni Genel Başkan gibi “hem ulusalcı hem sosyal demokrat” formülünü kullanırken de aslında şunu söylüyor: Bölünerek partiyi zayıflatmayın, ama muhafazakâr-devletçi yani ulusalcı çizginin altında durun...
CHP’nin bu hatta kesin dönüş yapması için, kendisini solda, demokrasi ve değişim tarafında görenlerin bir “bölünme” izlenimi yaratmadan, usta olduğu yöntemlerle tasfiye edilmesini istiyor; açık açık tartışmadan, siyaset yapmadan, dünyanın gidişini izlemeden “halledin” diyor.
Baykal kendi finalini bu “altın vuruş”la yaptı, bu vuruşun CHP’ye nasıl ulaşacağını da göreceğiz.
Altın vuruş
Haberin Devamı