Geçenlerde CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun aile bakanlıyla ilgili bir sözü üzerine büyük gürültü koptu. Cumhurbaşkanı da Başbakan da başka Ak Partililer de sert tepkiler gösterdiler.
Kılıçdaroğlu da diğer CHP’liler de Erdoğan ve Başbakan’a karşı cevaplar verdiler ve görevlerini yapmış olmanın huzuruyla başka bir kayıkçı kavgasına kadar kenara çekildiler.
Aslında tam çekilmediler, oldukça kritik bir meselde bir kez daha Ak Parti’yi rahatlatacak bir karar aldılar. CHP yönetimi, dosyası olan bütün milletvekillerinin yarılanmasını sağlayacak anayasa değişikliğini destekleme kararı verdi. Şimdi de partinin içindeki tepkileri durdurmaya çalışıyor.
İki muhalefet partisinin Ak Parti’yle ilgili pozisyonları konuşulurken, Bahçeli yönetimindeki MHP’nin Ak Parti politikalarını desteklemesinin üzerinde duruluyor.
Bunlar tabii ki siyasi destek olarak önemlidir. Ama Ak Parti, esas olarak CHP’nin politikalarının dolaylı desteğinden faydalanmaktadır.
Son yerel seçimde CHP’nin MHP ve ülkücü çevrelerle işbirliği çökmüş, Ak Parti “sahillerde” önemli ilerlemeler sağlamıştır.
Cumhurbaşkanı seçiminde “ortak aday” stratejisi sayesinde Ak Parti’nin adayı Tayyip Erdoğan birinci turda yüzde 52 gibi önemli bir oyla seçilmiştir.
Geçen Haziran’daki genel seçimlerin ardından Ak Parti esas olarak bir erken seçim stratejisi oluştururken, CHP aldığı pozisyonlarla erken seçime gidiş yollarını açmış ve Kasım seçiminde bilinen sonuçlara ulaşılmıştır.
Son durum da, HDP’li vekillerin Meclis’ten cezaevlerine bir “milli mutabakat” halinde gönderilmeleri için CHP’nin açık destek sunmasıdır.
CHP de bu operasyonu desteklediği zaman hem içerinden hem dışarıdan gelecek tepki ve yorumlara karşı “görüyorsunuz ana muhalefet partisi olan sosyal demokrat CHP de aynı görüşte” denilecektir. Bunun devamı da “biz ne yapalım, yargı bağımsız” formülünün tekrarıdır.
İki yıldır her önemli olayda iktidar partisine avantaj sağlayan pozisyonlar alan CHP’nin sol veya sosyal demokrat gibi sıfatlarla tartışılmasının bir anlamı da kalmış değildir.
Siyasi beceriksizlik ve aymazlık tavan yapmışken bunun icracılarının kendilerine ne isim taktığının bir önemi yoktur.