Siyasi yorumcular bir ara Ak Parti’deki değişimle ilgilendiler, sonra konuyu fazla uzatmadılar.
Ak Parti’nin değişimi kolay bir mesele değil, fazlasıyla yumurta tavuk hikayesine benziyor.
14 yıldır iktidarda olan bir siyasi partinin değişimi, 14 yıldır yönettiği devletin değişim ve dönüşümü ile iç içe geçmiştir.
Ak Parti mi devlet oldu ya da giderek oluyor mu, yoksa devlet mi Ak Parti yönünde bir değişime uğradı?
Böyle bir sorunun cevabını ararken geleneksel devletçi-Kemalist pozisyonları iyi hatırlamak gerekiyor.
Bu pozisyonlardan en belirgin olanı, dünyaya “etrafımız kötülüğümüzü isteyenlerle veya düşmanlarla sarılmış durumda” inancıdır.
Devletin Batıcı olduğu varsayılır, ama Batıcı devlet Batı’ya hep kuşkuyla bakar.
Geleneksel devlet fobilerinden biri “iç düşman çokluğu”dur. Dışarıdan kuşatılmış olmamızın yanında içimizin de düşman kaynadığı inancı hedefler de yaratır. Komünistler, bölücüler, irticacılar... Farklı düşünen ve konuşan herkes, iç düşmanlardan birinin kendini gizleyen mensubudur, bu yüzden de farklı düşünen herkesten kuşkulanmak doğaldır.
Kemalist devle “fazla demokrasi”yi iç düşmanların kullanarak güçlenmesinden rahatsızdır, bu yüzden demokrasinin sınırlarının “bizim koşullarımıza uygun” bir hatta çizilmesinin gerektiğine inanmıştır.
Kemalist devletten hak istenmez, talepte bulunulmaz. Bunları devlet düşünür, uygun gördüğü kadar hak verir ya da yeni “özel koşullarımız” nedeniyle vermez.
Geleneksel devlet pozisyonları ve reflekslerinin ana hatlarını özetle tekrarladığımız zaman, “devletin demokratik dönüşümü” durumuna da pek yakın olmadığımızı kolayca tespit edebiliriz.
Kürt meselesinde yüzyıldır ilk büyük barış ve çözüm hamlesini yapmış olan Ak Parti iktidarının sözcülerinin bugün klasik devletçi üslupla konuşmaları “kim kime yaklaştı” sorusunun cevaplarından biridir.
Devletin sivil siyaseti “teslim alma” geleneği de oldukça kuvvetlidir ve vesayet sistemi bazen gürültüsüz, sessiz çalışabilir. Ak Parti 14 yıllık iktidarına rağmen değişim sürecini tamamlamış değildir ve 2002-2011’e göre nelerin değiştiğini de Ak Partililer çok daha net görebilir. Değişimleri de dönüşümleri de devrimleri de insanlar yapar.