90’ların hesabı

Haberin Devamı



Güneydoğu’da bir dolu kemik ve kafatası bulundu. 90’lı yıllarda orada bulunmuş olanlar çıkarılan kemiklerin aşağı yukarı kimlere ait olduğunu da biliyorlar.

1990-2011 yılları arasında faili halen hukuki olarak ortaya çıkarılmamış tam 1901 cinayet işlendi.

İşte “90’lı yıllar” budur...

Bütün bu cinayetlerde, öldürülen insanların ‘uzağa gömülmesine’ bile ihtiyaç hissettirmeyen bir pervasızlık vardır.

“Bizden kimse hesap soramaz” pervasızlığının dorukta olduğu yıllardır 90’lar.

***


Bu kemikler ve kafatasları ortaya çıkarken en duyarlı olması gereken bazı kesimlerin olaya uzak kalması da kolay anlaşılır bir durum değil. Kendisini solcu, sosyal demokrat olarak niteleyenler de uzak duruyor, Kürtlerin hakları için siyaset yapanlar da uzak duruyor.

Oysa, ortadaki durumu ‘bunlar olmuş bitmiş, geçelim‘ havası içinde geçiştirmenin, bir tür “bu savaştır, her şey yapılır” ruhunu onaylamak olduğunu, meseleden uzak duran herkesin görmesi gerekiyor.

***


Bütün bu cinayetler, son kurşunu sıkanların iradesiyle işlenmedi.

Bu cinayetler, bir savaş stratejisinde, ancak en tepede alınabilecek kararlar dolayısıyla işlendi.

Daha birkaç yıl önce, iki astsubay kalkıp “gidelim yarın sabah kitapçı bombalayalım” diye işe koyulmadılar.

90’ların savaş stratejisini ya en tepedeki siyasi iradeler belirledi ya da bu kararları askeri iradeye devrettiler. Her iki durumda da sorumlu olan siyasi iradedir. Bütün bu cinayetlerin, kemiklerin, kafataslarının hesabını vermesi gerekenler 90’lı yıllarda siyasi iradenin sahibi olanlardır.

***


İyi bildiğimiz yargı süreçlerinde oraya ulaşılmasının neredeyse imkânsız olduğu söylenebilir. O zaman doğru adrese ulaşma görevi Meclis’indir.

Şu anda Meclis’te çalışan komisyonlar var. Bu komisyonlar, cinayetlerin işlendiği tarihte cumhurbaşkanı, başbakan, içişleri bakanı vs. yetkilerini taşıyan kişileri de çağırıp sormalıdırlar.

***


90’ların kanlı bilançosu ortaya çıkıyor. Dersim de çıktı. Başkaları da çıkacak. Ama bunların hesabı her zaman siyasi iradeye ait olacaktır.

Temizlik; vicdani ve tarihi temizlik, astsubayların otuzar kırkar yıl hapse atılmasıyla değil, bu ağır suçların işlenmesine meydan bırakan siyasi iradelerin sigaya çekilmesiyle gerçekleşebilir.

DİĞER YENİ YAZILAR