15 Temmuz sırları beton gibi

Darbe girişiminin sanığı subayların ifadelerini okuyanlar bir girişim olup olmadığından bile kuşku duyabilirler.

Yüksek rütbeli subayların ilk savunmalarında en küçük bir siyasi değinme bulunmuyor.

Hiçbiri ülkenin durumuyla ilgili yaşadığı sıkıntılarla ilgili tek bir değinmede bulunmadı.

Birliklerin harekete geçmesi için ilk talimatı veren de belli değil. İfadelerden kimin ne talimat verdiği de anlaşılmıyor.

Doğrusu şu ki, 15 Temmuz sırları beton gibi duruyor. Eğer hayatını kaybeden onca insan olmasaydı hayal gördüğümüzü bile sanabilirdik.

Başarılı darbelerin neden yapıldığını artık ezbere biliyoruz. Darbe ortamlarına nasıl gelindiğini de çok iyi öğrendik.

2004-2005 yıllarındaki hazırlık faaliyetlerinin, Ergenekon yapılanması ve Balyoz planı çalışmasıyla ilgili siyasi altyapıları da biliyoruz.

Ama hâlâ 15 Temmuz kalkışmasını çözebilmiş değiliz. O günün en sıcak anlarını yaşamış olanlar da pek bilgi vermiyor.

Asıl sır ise, 15 Temmuz günü nasıl bir Türkiye hedefiyle askerlerin harekete geçmiş olmaları. Bütün darbeler ve girişimler ülke çok kötü yönetiliyor, uçuruma gidiyor inancıyla yapıldı.

Haberin Devamı

Bu uçuruma gidişin sorumlusu önce siyasi iktidarlar oldu, sonra yanlarına bazen solcular eklendi, bazen hem solcular hem sağcılar eklendi.

15 Temmuz’dan kalan ise, anlaşılması güç bir bildiridir ve bu bildiri de fazla okunamamıştır. 15 Temmuz’u sırlarıyla kapatmak da bir siyasi tercihtir. O zaman da emir komuta zincirinin altında yer alanlarının tümünün salınması, hatta aklanması gerekir.

15 Temmuz sırlarını fazla kurcalamadan da askeri darbeler dönemini bu kez gerçekten geride bırakabiliriz.

Ama askeri darbeler dönemini geride bıraktığımıza emin değilsek 15 Temmuz’un herhangi bir sırrının kalmaması gerekir. Şu anda hangi noktada olduğumuz belli değil. 15 Temmuz sırlarıyla kapansın mı yoksa bütün sırlarının açığa çıkması için uğraşılsın mı?

DİĞER YENİ YAZILAR