Sinema dünyasında bunun çok çarpıcı bir örneğini sergileyen bir çift var...Tanışmalarından çok kısa bir süre sonra aniden evlenen, bu süreçte üç tane kız çocuğu sahibi olan Demi Moore ile Bruce Willis gibi.BOŞANMAK BİLE ARALARINDAKİ BAĞI KOPARMADI1987 yılında evlenen Demi Moore ile Bruce Willis 2000 yılında yuvalarını dağıtma kararı aldı. Ama ondan sonra da birbirlerinin hayatından hiç çıkmadılar.Demi Moore, Ashton Kutcher ile evliyken de Bruce Willis, kendisinden genç model Emma Heming ile evlendikten sonra da.Özellikle de Willis'in önce afazi sonra da frontotemporal demans hastalığına yakalanmasının ardından eski eşlerin yakınlığı, birbirlerine desteği daha da arttı.İşte bunun ardındaki sebep de ortaya çıktı.'SENİ ASLA BIRAKMAYACAĞIM' DİYE YEMİN ETTİİnternetteki Radar adlı internet sitesinin haberine göre Demi Moore, yıllar önce Bruce Willis'i hiçbir zaman terk etmeyeceğine yemin etti... Aradan geçen zaman içinde de bu sözüne sadık kaldı.2022'de, Hollywood filmlerinin vazgeçilmez yıldızı olan Bruce Willis'in bilişsel yeteneklerini etkileyen afazi hastalığına yakalandığı ailesi tarafından açıklandı.Kısa bir süre sonra da ünlü oyuncuya frontotemporal demans teşhisi konuldu. O zor günlerde de eski eşi Demi Moore hep onun, şu anda evli olduğu Emma Hemin ve ondan dünyaya gelen iki küçük kızının yanındaydı.Radar adlı internet sitesine konuşan eski çifte yakın bir kaynak bu konuda "Demi her koşulda onun yanında kalacağına yemin etti. Bruce, zorlu hastalığıyla mücadele ederken Demi'nin kalbi sızlıyor" diye konuştu.EŞİ EMMA'YA YARDIMCI OLMAYA ÇALIŞIYORAynı kaynağa göre Demi Moore, bu yeminine sadık kalmak için Willis'in bakımında şu anki eşi Emma Heming'e de destek oluyor.Yine Radar adlı siteye konuşan kaynakların söylediğine göre Demi Moore, zamanın akıp geçtiğinin farkında. Bu yüzden de mümkün olduğunca eski eşinin yanında olmaya ve hastalığıyla mücadelesinde ona ve karısı Emma ile bu evlilikten dünyaya gelen iki küçük kızına yardım etmeye çalışıyor.Demi Moore ile evliliğinden Rumer, Tallulah ve Scout adında üç tane yetişkin kızı olan Willis'e geniş ailesi kol kanat geriyorARTIK KELİMELERLE DEĞİL, BAKIŞLARIYLA KONUŞUYORBirçok unutulmaz filmde hafızalara kazınan performanslar sergileyen Willis'in sağlığı ise giderek bozuluyor. Son duruma göre Willis artık neredeyse hiç konuşmuyor. İsteklerini çevresindekilere bakışlarıyla ifade etmeye çalışıyor.Durum böyleyken Demi Moore de haftada en az bir kez eski kocasını ziyaret edip onunda vakit geçiriyor.Bruce Willis'in kariyerini bitirmesine neden olan hastalık teşhisini almasından sonra başta eşi Emma Heming olmak üzere bütün geniş ailesi onun yanında yer aldı.Bir sevgi çemberiyle kuşatılan oyuncunun hayatını kolaylaştırmak için elinden geleni yapıyor herkes.KÜÇÜK ANLARDAN BÜYÜK MUTLULUKLAR ÇIKARIYORLARArnold Schwarzenegger'ın eski eşi Maria Shriver'ın Sunday Paper adlı yayın organına konuk olan Emma Heming "Bütün aile birlikte zaman geçirmek için Bruce'un yanında yer alıyor. Hissedilen büyük acıya ve yasa rağmen onunla birlikte mutlu anılar biriktirmeye çalışıyor" dediHeming, büyük ailenin her fırsatta bir araya geldiğini ve hayatın küçük mutluluklarından büyük sevinçler çıkarmakta ustalaştığını da sözlerine ekledi.Heming, kocası Bruce Willis'in hastalığı sırasında eski eşi Demi Moore'un gösterdiği desteğe minnettar olduğunu da saklamadı.TANIŞTIKLARI YIL EVLENDİLERDemi Moore ile Bruce Willis, 1987 yılında bir film galasında tanıştılar. O dönemde Moore, nişanlı olduğu Emilio Estevez'den ayrılmıştı.Daha o ilk karşılaşmada ikisinin de kalbinde şimşekler çaktı. Zaten kısa sürede sonra da romantik ilişkileri başladı.Aynı yıl tanışmalarından kısa bir süre sonra da Moore ile Willis, hayatlarını resmen birleştirdi. Bu da doğaçlama bir şekilde oldu.Bir gün Las Vegas'ta bir yerde otururken Willis "Sanırım seninle evlenmeliyiz" dedi. Moore önce bunu şaka sansa da sonunda gerçek olduğunu anladı. Tabii ki hemen gidip evlendiler.TORUN SEVİNCİNİ YAŞADILARBu ani nikahtan bir yıl sonra da ilk kızları Rumer dünyaya geldi.Bu arada belirtelim ki şu anda 35 yaşında olan Rumer pantneri Derek Richard Thomas ile birlikte bir kız bebek sahibi oldu. Bruce Willis ile Demi Moore da ilk torun sevincini yaşadı bu şekilde.Ardından 1991 ve 1994'te de diğer kızları Scout ve Tallulah dünyaya gözlerini açtı. Ama çiftin evliliği 2000 yılında sona erdi. Buna rağmen dostlukları sürüyor.Willis, 2009 yılından bu yana Emma Heming ile evli. 69 yaşındaki aktörün 46 yaşındaki karısı, hastalık teşhisinin ardından "Kocamın sağlığının benimkinden önce bozulabileceğini biliyordum. Ama bunun bu kadar erken olacağını düşünmemiştim" diye konuşmuştu.Willis, Demi Moore ile evliliğinden dünyaya gelen büyük kızı Rumer sayesinde ilk kez dede olma sevincini de yaşadı. Eski çiftin bir kız torunu var.
Özellikle de belli bir yaşa gelen çocukları varsa insanın, ölen eşin ardından yapılan bu evlilik kimi zaman onları mutsuz eder, kalbini kırar.Böyle durumlarda yeniden evlenen ebeveyniyle bir daha görüşmeyen, onu defterinden tamamen silen çocuklar bile çıkar. Tıpkı ünlü şarkıcıya olduğu gibiEŞİNİN ÖLÜMÜNDEN ALTI YIL SONRA YENİDEN EVLENDİÜnlü İngiliz şarkıcı, şarkı sözü yazarı ve besteci Paul Young, 1987 yılında evlendiği üç çocuğunun annesi Stacey Smith'i 2018 yılında kaybetti.Yakalandığı hastalığa yenilen Smith, hayata gözlerini yumduktan sonra da geride kalan ailesi için hiçbir şey aynı olmadı.Ünlü şarkıcı Paul Young da elbette uzun süre eşinin yasını tuttu. Ama hayat onun karşısına ilerleyen yıllarda sevebileceği bir kadını çıkardı.Sonuç olarak da 68 yaşındaki şarkıcı, eşinin ölümünden sonra gönlünü kaptırdığı 56 yaşındaki Lorna Young ile önce nişanlandı. Geçtiğimiz cuma günü de Londra'da kıyılan resmi nikahla hayatını onunla birleştirdi.ÇOCUKLARI MUTLU GÜNÜNDE ONU YALNIZ BIRAKTIPaul Young, belki de hayatının sonbaharında bulduğu yeni aşkı ve kurduğu yuva nedeniyle mutluluktan uçuyordu.Fakat altı yıl önce kaybettiği eşi Stacey ile olan evliliğinden dünyaya gelen çocuklarından bir tanesi bile onun nikahına katılmadı.Young ile Stacey Smith'in kızları 36 yaşındaki Levi, 29 yaşındaki Layla ile oğulları 27 yaşındaki Grady ve Stacey'in başka bir ilişkisinden dünyaya gelen ama Young'ın yanında büyüyen 12 yaşındaki Jude nikaha katılmadı.Babalarının mutlu gününde dört çocuğunun yokluğu ise dikkatlerden kaçmadı elbette.Kendileri resmi olarak bir açıklama yapmadı ama Paul Young'in bir arkadaşı İngiliz basınına verdiği demeçte "babalarının yeniden evlendiğini görmenin, bu dört çocuk için dayanılması zor bir durum" olduğunu söyledi.ONLAR HALA ANNELERİNİN YASINI TUTUYORSöz konusu arkadaşı "Çocuklar hala annelerinin ölümü nedeniyle derin bir yas tutuyor. Paul'u yeniden evlenirken görmek onlar için çok acı olurdu. Bu yüzden de uzak durdular" diye konuştu.Paul Young'ın arkadaşı görüşünü şöyle ifade etti: "Böylesine büyük bir olayda eğer katılsalardı bütün gözler onların üzerinde olacaktı. Hala annelerinin yasını tuttukları için bu durum onlar için fazla olurdu."Ünlü şarkıcının yakın arkadaşı, hem Paul Young'ın hem de evlendiği Lorna'nın çocukların bu kararına anlayış gösterdiğini de sözlerine ekledi.Paul Young'ın ailesinden biri de dört çocuğun her ne kadar nikah törenine katılmasalar da evlerinde düzenlenen bir kutlamada yeni evlilere mutluluk dileklerini ilettiklerini belirtti.EVLİLİKLERİNE ARA VERİP SONRA YİNE BİR ARAYA GELDİLERAslına bakılırsa Paul Young ile eşi Stacey Smith'in ilişkisi de öyle sıradan değildi. Eski çift çalkantılı bir evlilik yaşadı.Paul ile Stacey, 1987'de evlendiler. 20 yıllık bir birlikteliğin ardından 2016'da bir ayrılık süreci yaşadılar. O sırada üç tane çocukları olmuştu.Stacey, Paul Young ile ayrılık sürecinde iş insanı Ilan Slazenger ile kısa bir ilişki yaşadı. O sırada da Jude adını verdikleri bir oğulları dünyaya geldi.Fakat Paul Young ile Stacey Smith, bu ayrılığın ardından tekrar bir araya geldiler.Staçey'in başkasıyla olan ilişkisinden dünyaya gelen Jude'u da ailesinden dışlamadı Young. Kendi deyimiyle ikinci kez bir araya geldiklerinde kalabalık bir aile oldular.Fakat ilişkilerine ikinci şansı verdikleri sırada Stacey beyin kanserine yakalandı ve 2018 yılında da hayata veda etti. Onun ölümünü de Paul Young sosyal medya hesabından duyurdu.
Bir zamanlar Brangelina olarak anılan eski çiftin evliliklerinden bile daha uzun süren hesaplaşmaları bitmek bilmiyor.Olayın bu kadar uzamasının nedenlerinden biri boşanmanın ve ardından gelen yasal sürecin sadece Jolie ile Pitt arasında yaşanmayıp çiftin çocuklarının da işin içine karışması.Şu ana kadar Jolie ile Pitt'in üçü evlatlık, üçü biyolojik altı çocuğundan beşi, annelerinin yanında yer aldıklarını, babaları Pitt'i artık hayatlarından tamamen çıkarmak istediklerini çoktan dünya aleme duyurdu bile.BABALARININ SOYADINI REDDETTİLERAngelina Jolie ile birlikte yaşayan çocuklar sırayla babaları Pitt'in soyadını reddetmekle işe başladı.Önce Zahara okulundaki bir etkinlikte kendini "Ben Zahara Marley Jolie" diye tanıttı. Ardından ikizlerden Vivienne, annesiyle birlikte çalıştığı Broadway müzikalinin kadrosuna adını Vivienne Jolie olarak yazdırdı.Ama en ciddi adım çiftin ilk biyolojik çocuğu Shiloh'dan geldi.Geçtiğimiz mayıs ayında 18 yaşına giren Shiloh, kendine avukat tutup babasının soyadını kullanmamak için dava açtı. Genç kız son alarak bu konuda isteğini yasal olarak çabuklaştıracak başka bir adım daha attı.GAZETEYE İLAN VERDİ... HEDEFİ SONUCU HIZLANDIRMAKJolie ile Pitt'in aşklarının ilk meyvesi olarak anılan ve daha dünyaya gelmeden milyonlarla ölçülen bir kitleyi peşinden sürükleyen Shiloh, Los Angeles'ta yayınlanan bir gazeteye ilan verdi.Genç kız bu ilanıyla artık babasının soyadı olan Pitt'i kullanmak istemediğini beyan eden bir dava açtığını ve dilekçe verdiğini duyurdu.Shiloh'nun bunu yapmasının nedeni ise basit. İsim değişikliği söz konusu olduğunda gazeteye verilen bir ilan, yasal sürecin sonuçlanmasını hızlandırıyor.Jolie ve Pitt'in ilk biyolojik çocuğunun isteği Shiloh Nouvelle Jolie Pitt olan adının bundan böyle Shiloh Nouvelle Jolie olarak anılması ve bunun yasal olarak onaylanması.18 YAŞINA GİRER GİRMEZ İLK İŞİ BU OLDUShiloh, geçtiğimiz mayıs ayında 18 yaşına girdikten yani artık reşit olduktan sonra ilk iş olarak babasının soyadını kullanmamak için yasal adımlar atmıştı.Genç kızın babasına karşı attığı bu adımla ilgili mahkeme dokümanlarını, internetteki TMZ adlı site ele geçirdi.Son dönemde dans konusundaki yeteneğini gözler önüne seren videolarla konuşulan Shiloh'nun bu isteği, babası Brad Pitt'in çocuklarıyla bozulan ilişkilerini düzeltmek istediğinin duyulmasından hemen sonra geldi.HİÇBİR KARDEŞİ BU KADAR CİDDİ BİR ADIM ATMADIAslına bakılırsa Shiloh'nun kız kardeşleri Zahara ve Vivienne de arka arkaya görev aldıkları bazı etkinliklerde Jolie Pitt olan soyadlarının ikinci kısmını kullanmamaya başlamıştı. Bu da onların babalarına olan bir tepkisiydi.Ama ikisi de bu konuda resmi bir başvuruda bulunmadı. Bu tür bir davranışı sergileyen ilk kardeş Shiloh oldu.Hatta babalarıyla aralarının iyi olmadığını artık herkesin bildiği Maddox, Pax Thien ve Zahara da Shiloh kadar kararlı bir davranış sergilemedi.Angelina Jolie ile Brad Pitt'in Etiyopyalı evlatlık kızı 19 yaşındaki Zahara Jolie Pitt, okuduğu okulda düzenlenen bir etkinlikte kendini "Merhaba, Ben Zahara Jolie" diyerek tanıtmış, babasının soyadını kullanmamıştı.ALTI ÇOCUĞU BİRER BİRER ONDAN YÜZ ÇEVİRİYORGeçen yıl meydana gelen bu olayın ardından yakın zamanda da annesi Angelina Jolie'nin Broadway'de sahneye koyduğu The Outsiders adlı yapımda sahne arkasında çalışan 15 yaşındaki Vivienne Jolie Pitt de aynı davranışı sergiledi.Oyunda görev alanlar listesine adını Vivienne Jolie olarak yazılmasını istedi.Geçen yıl bir zamanların Brangelina'sının altı çocuğundan biri olan Vietnamlı Pax Thien'in sosyal medya paylaşımı da kelimenin tam anlamıyla ortalığı ayağa kaldırmıştı.20 yaşındaki Pax Thien, Brad Pitt'den 'Dünya çapında bir pislik' olarak söz etmişti.Jolie'nin daha Brad Pitt ile evlenmeden önce ailesine kattığı ilk evlatlık çocuğu Kamboçyalı Maddox'un da babasıyla iyi geçinemediğini artık bütün dünya biliyor.22 yaşındaki Maddox, daha boşanmanın ilk dönemlerinde bu mücadelede annesinin yanında yer aldığını belli etmişti.İKİZLERDEN KNOX ŞİMDİLİK SESSİZHenüz reşit olmayan Vivienne hariç, eski çiftin diğer çocukları 18 yaşını geçtiği halde Shiloh gibi Pitt soyadının çıkarılması için resmi yola başvurmamıştı.Bu yüzden de Angelina Jolie ile Brad Pitt'in ilk biyolojik çocuğunun bu adımı şaşkınlık yarattı.Annesi ile babası arasında bitmek bilmeyen boşanma savaşında şu ana kadar aldığı tavır bilinmeyen tek kardeş olarak Vivienn'in ikizi Knox Leon kaldı.Shiloh'nun soyadından Pitt kısmının çıkarılması için mahkemeye başvurması ise birçok kişi için büyük bir sürpriz oldu.Çünkü yıllardır Shiloh'nun annesine asilik yaptığı, hatta kimi zaman babasıyla yaşamak istediğini söylemesi magazin dünyasında konuşuluyordu.ARTIK TARİHE KARIŞAN AŞKIN İLK MEYVESİShiloh Nouvelle, 27 Mayıs 2006'da Namibya'da dünyaya gözlerini açtı. O dönemde aşklarıyla çok konuşulan Jolie ile Pitt'in ilk biyolojik çocuğu olduğu için de daha annesinin karnındayken milyonlarca kişinin ilgi odağı oldu.Doğduktan sonra Shiloh'nun anne ve babasıyla çekilen fotoğrafları 4.1 milyon dolara satıldı. Ayrıca bebekken annesi ve babasıyla bir mumya heykeli de yapıldı.
Gecikmiş tatilde de içi içini yedi. Eve döndüklerinde ise kitlenin büyüdüğünü fark etti. Bu kez doktora koştular. Yapılan tetkiklerden sonra kötü haber geldi: Meme kanserine yakalanmıştı.Sonra tedavi süreci başladı. Yaşadıklarını, çektiği zorlukları, kısacası hayatıyla ilgili her ayrıntıyı sosyal medya sayfasından paylaştı genç kadın.Ve aradan geçen zorlu ayların sonunda sağlığına kavuştu. Şimdi ikinci evlilik yıl dönümünü bir türlü gönül rahatlığıyla balayı bile yapamadığı kocasıyla birlikte kutluyor. Kısacası hastalığı yendi, şimdi onun için aşk zamanı geldi!İKİNCİ YIL DÖNÜMÜNE ÖZEL KUTLAMAÖyküsünü böyle kısaca anlattığımız bu genç kadın, İngiltere'de yayınlanan Strictly Come Dancing adlı yarışmayla tanınan Amy Dowden'ın ta kendisi.33 yaşındaki dansçı Dowden, hastalığı yüzünden Ben Jones ile evliliğinin ve balayının keyfini çıkaramadı.Ama kendisi ve ailesi için zorlu geçen sürecin ardından hastalığı yendi, sağlığına kavuştu. Şimdi Ben Jones ile birlikte çıktığı romantik tatilde de ikinci evlilik yıl dönümünü kutladı Dowden.Hastalığı süresince kimi zaman evinden, kimi zaman hastane odasından sosyal medya paylaşımları yapan Dowden bu kez tatilde çekilen pozlarına yer verdi Instagram sayfasında.EVLİLİĞİN İLK YILINDA ZORLU BİR SINAVDAN GEÇTİLERDowden, eşiyle birlikte havuzda çekilen bir pozunu paylaşıp "Tatil modundayız" diye yazdı. Sonra da düğün günü görüntülenen mutlu anlarından bir derleme hazırladı. Orada da kocasına olan sevgisini ifade edip tedavi sırasındaki desteği için teşekkür etti.Satırlarına "İkinci yıl dönümümüz kutlu olsun" diyerek başladı Dowden. Ardından da "Evlilik hayatımız boyunca çok şey yaşadığımızı söylemek doğru olur sanırım. Ama sana sonsuza kadar minnettarım" diye sürdürdü satırlarını.Amy Dowden, tedavi süresince kocası Ben'in kendisini olumsuz düşüncelerden kurtarmak için çok çabaladığını belirtip daha sorunsuz bir yıl geçirme konusundaki dileğini ifade etti. Sonra da kocasına "Seni daha çok seviyorum" diye seslendi.MUTLU HABERİ ŞUBAT AYINDA VERMİŞTİ: 2023 yılının nisan ayında kansere yakalandığını öğrenen Amy Dowden, bu yılın şubat ayında da sosyal medya üzerinden mutlu haberi verdi. Yapılan testlerin ardından hastalıktan temizlendiğini mutluluktan yüzünün ışıldadığı bir pozu eşliğinde paylaştı. Sonra da şu satırlara yer verdi: " Hastalığın belirtisi kalmadı... Duymayı hayal ettiğim sözler. Bugüne kadar elde ettiğim en büyük başarı..."BEŞ YIL BOYUNCA KONTROL ALTINDA OLACAKDowden, önümüzdeki beş yıl boyunca hastalığının tekrarlama olasılığı bulunduğunu belirtse de yine de her şeye değdiğini satırlarına ekledi.Tedavinin en zorlu bölümünde hastalığı yendiğinin kendisine söyleneceğine hiç inanmadığını belirtti genç kadın.Yine de sonunda iyileştiğini yazan Amy Dowden, tedavisi süresince bakımını üstlenen sağlık görevlilerine minnettar olduğunu da ekledi.Amy Dowden, önümüzdeki beş yıl boyunca düzenli olarak kontrolden geçeceğini ve tedavisinin süreceğini satırlarına ekledi.BİR KAMPANYA FARKINDALIK YARATTIAslına bakılırsa Dowden'ın sağ memesindeki kitleyi keşfetmesi de bu konuda düzenlenen bir kampanya sayesinde oldu.Kampanyanın etkisiyle kendi memelerini hiç kontrol etmediğini fark etti. Sonra da sıkı bir kontrol yaptı ve hayatını kurtaran o keşifte bulundu: Sağ memesinde bir kitle vardı.O ilk anda şoke olduğunu anlatan Dowden yine de doktora gitmeden bir süre önce kitleyi kontrol altında tuttu. Fakat kitlenin büyüdüğünü fark edince de soluğu doktorda aldı.Acil bir şekilde tetkiklerden geçtikten sonra da Dowden'a o kitlenin şüpheli olduğu söylendi. Anlattığına göre en kötüsüne hazırlanması konusunda uyarıldı.Yapılan biyopsinin ardından genç dansçının meme kanseri olduğu kesinleşti. Aynı göğsünde bir kitle daha bulundu. Söylediğine göre, kendisine haberi veren doktora sorduğu ilk şey ise ne zaman dans pistlerine dönebileceği oldu. 'BU KADAR GENÇ YAŞTA BEKLEMİYORDUM'Genç dansçı, Hello dergisine verdiği röportajda başına gelenler konusunda şunları söylemişti geçen yıl: "Bu tür şeylerin sizin başınıza geleceğini asla düşünmezsiniz. Daha 32 yaşındayım ve bu yaşta meme kanseri olabileceğimi düşünmemiştim. Annem meme kanseri olmuştu ama daha ileri yaşlarda 50'lerindeydi. "Amy Dowden, hastalığı boyunca yaşadıklarını sosyal medya hesabından paylaştı. Sonunda sıra hastalıktan kurtulduğunu duyurmaya geldi.Dowden şimde gelecekteki hayatına büyük bir umutla bakıyor.
Bu "ders gibi" olayın kahramanı da 2011 yılından bu yana "masal prensesi" olarak anılan Kate Middleton oldu. Hayatın sert gerçeklerini hatırlatmak, yıllardır kusursuz yaşadığı düşünülen bu genç kadına düştü.Ülkesinin gelecekteki kralı ile evlenip ona üç çocuk doğuran, o tahta geçtiğinde de kraliçe olmaya hazırlanan 42 yaşındaki Kate Middleton, önce bu yılın başında ayrıntısı kesin olarak açıklanmayan bir karın ameliyatı geçirdi.Ortadan kaybolduğu için öldüğü bile ileri sürüldü. Mart ayında da bir video aracılığıyla kanser tedavisi göreceğini açıkladı. O arada zaten Kral Charles da daha önce kansere yakalandığını duyurmuştu.Her şeye muktedir olduğu düşünülen İngiliz kraliyet ailesinden gelen bu haberler, daha önce onlarla hiç ilgilenmeyenler için bile son derece sarsıcı oldu. Ama milyonları etkileyen kişi Kate Middleton'dı hep.HALA GİZEM PERDESİ TAM OLARAK KALKMADIDünyanın dört bir yanında seveni kadar sevmeyeni de olan Galler Prensesi, gündemdeki bütün konuları geride bıraktı. Hakkındaki iddialar birbirini kovaladı.Sonunda geçen haziranda, tam altı ay gözlerden kaybolmasının ardından aile için çok önemli bir etkinlikte, Trooping The Colour'da kamuoyu karşısına çıktı.Beyazlar içinde her zamankinden daha zayıf ve kimi zaman gizleyemediği şekilde yorgundu. Ama Kral'ın doğum gününde, kocası William, çocukları George, Charlotte ve Louis ile birlikte yüzüne yine o bildik gülümsemesini yerleştirdi, görevini yerine getirdi. Sonra belirsiz bir süreliğine yeniden sessizliğe gömüldü.Kendi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya göre, yaz aylarında, doktorlarının onayıyla sağlığı el verdiği sürece zaman zaman bazı etkinliklere katılacak.Durum böyle ama Galler Prensesi Kate Middleton ile ilgili bir dolu bilinmez daha var... "Karın bölgesi" diye geçiştirilen operasyonun ayrıntısı, kanserin hangi türüne yakalandığı, nasıl bir tedavi uygulandığı... Bütün bunlar hala birer büyük sır!Belli ki ne kendisi bu konuda ayrıntılı bilgi vermek istiyor ne de İngiliz kraliyet ailesi. Sadece olasılıklar konuşuluyor.YİNE DE BİR İPUCU GELDİAma Kate Middleton ile ilgili olarak başından beri çok merak edilen bir ayrıntıyla ilgili beklenmedik bir ipucu geldi. Bu da altı aydır gerçekte neler olup bittiğini merak edenleri biraz olsun rahatlattı.Olayların başına dönersek...17 Ocak 2024 günü Kensington Sarayı, Galler Prensesi Kate'in karın bölgesinden planlı bir ameliyat geçirdiğini ve iki hafta süreyle hastanede tedavi göreceğini, nisan ayına kadar görevlerine dönmeyeceğini açıkladı.Öğleden sonra saatlerinde gelen bu açıklama büyük heyecan yarattı. Çünkü hastalığın da operasyonun da ayrıntısı bilinmiyordu. Üstelik normal bir ameliyat için iki hafta hastanede kalma süresi ve üstüne aylarca evde dinlenmek uzun ve abartılı bir süreydi.Kate'in Londra'da ailesinin başka bazı üyelerinin de yıllardan beri tedavi gördüğü The Clinic'te kontrol altında olduğu açıklandı. Ama işte bu duruma kimse inanmadı.ÜÇ ÇOCUĞU HASTANE ZİYARETİNE HİÇ GÖTÜRÜLMEDİKocası William sadece bir kez Kate'i ziyaretten çıkarken objektiflere takıldı. Ama Kate'in annesi, babası, kardeşleri daha da önemlisi çocuklarından hiçbiri onu bir kez bile ziyarete gitmedi.O dönemde ortada dolaşan söylentiler de aldı başını gitti. Bunlardan birine göre Kate'in yakınları basının ulaşamayacağı başka bir kapıdan girip çıkıyordu.Bir başka söylentiye göre Kate gerçekte ameliyat falan olmamıştı. Ruhsal bunalım geçirmişti ve belirtilen hastanede değil bambaşka bir yerde tedavi görüyordu.KENDİSİNİ HASTA YATAĞINDA GÖRMELERİNİ İSTEMEDİİşte gelen ipucu bu konuyla ilgili...Yılların tecrübeli kraliyet yazarı Kate Nicholl, Galler Prensesi'nin üç çocuğunun gerçekten de annelerini hastanede ziyaret etmediğini söyledi. Bunun nedenini de açıkladı yazar.Onun söylediğine göre üç çocuğunun Kate'i hastanede hiç ziyaret etmemesi bilerek tercih edilen bir durumdu.Galler Prensesi, yaşları 10 ile 6 arasında değişen çocuklarının kendisini öyle hasta yatağında tüpler ve monitörlerle çevrili bir şekilde görmesini istememişti.Bunun yerine doktorlarının uygun gördüğü zamanlarda George, Charlotte ve Louis ile görüntülü konuşmalar yapıyordu.Bir kaynağın Vanity Fair dergisine söylediğine göre Kate ile William'ın çocukları annelerini ameliyattan sonra en kötü haliyle hiç görmedi.Bunun yerine sıradan günlük hayatlarını sürdürdüler. Söz gelimi Kate hastanede tedavi görürken büyük oğlu George başka bir okula karşı rugby maçında mücadele ediyordu.ARDINDAN DAHA KÖTÜSÜ GELDİSonunda Kate, operasyonun etkilerini atlattı ama onu daha kötü bir sürpriz bekliyordu.İlk açıklamada kanser şüphesi bulunmadığı belirtilse de ameliyat sonrası yapılan tetkiklerde Kate'in türü açıklanmayan bir kansere yakalandığı ortaya çıktı.İki aylık suskunluğun ardından yayınlanan videosunda da önleyici kemoterapi tedavisi göreceğini açıkladı Kate.O videoda da vurguladığı gibi bu durumun çocuklarını etkilemesini istememişti Galler Prensesi. O yüzden de haberi uzun süre kamuoyundan hatta çocuklarından gizlemişti.Yaşları küçük olan üç kardeşe annelerinin hastalığı uygun bir dille açıklandıktan sonra halka da duyuru yapılmıştı.AİLENİN MODERN ÇAĞLARDAKİ EN BÜYÜK GİZEMLERİNDEN BİRİHer ne kadar Kate, aylar sonra Trooping the Colour etkinliğinde halkın karşısına çıkmış olsa da onun hastalığı üzerindeki sır perdesi net olarak aralanmış değil.Görünüşe göre bu da İngiliz kraliyet ailesinin modern tarihe ait sırlarından biri olarak kalacak. Eğer belli bir süre sonra biri ya da belki Kate'in kendisi çıkıp tüm gerçeği açık açık anlatmazsa!
Bu yılın başında karın bölgesinden büyük bir ameliyat geçiren sonra da mart ayında kansere yakalandığını kendisi açıklayan 42 yaşındaki Kate Middleton, altı aylık bir aranın ardından, 15 Haziran'da ilk kez halkın karşısına çıktı.Prenses, her zamanki zarafetiyle İngiliz kraliyet ailesi için çok önemli olan bir etkinliğe katıldı. Bu kadar çok seveni ve merak edeni olduğu için de aslında o günün yıldızı olması gereken Kral Charles'ı bile gölgede bıraktı.ERTESİ GÜN BÜTÜN DÜNYANIN MANŞETLERİNDEYDİBu arada küçük bir hatırlatma... Her ne kadar Trooping The Colour, kökleri çok eskilere dayanan bir askeri tören olsa da aynı zamanda tahttaki hükümdarın da doğum günü olarak kutlanıyor.Yani aslında o günkü tören Charles'ın onuruna gerçekleştirildi. Ama sonuç olarak günün yıldızı, en çok konuşulan ve ertesi gün basının manşetlerini süsleyen kişisi Galler Prensesi Kate Middleton oldu.Aslında bir süredir bu önemli günde balkona çıkacağı hakkında söylentiler dolaşan Kate Middleton'ın o gün törende yer alacağı kesin değildi. Hatta aylar önce törene katılacaklar listesinden ismi çıkarılmıştı. Törenden birkaç gün önce yayılan söylentilere göre de Kate o törene katılamayacaktı.Trooping The Colour'dan bir gün önce kocası Prens William ile birlikte kullandığı resmi sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı ve hayranlarını sevindiren mutlu haberi verdi. Yine de herkes törende Kate'i görünceye kadar kafasındaki soru işaretlerini bir türlü silip atamadı. Çünkü sağlık sorunu ciddiydi ve her an bir aksilik olabilirdi.Sonuçta Kate sözünü tuttu ve törendeki yerini aldı. Üstelik sadece balkona çıkmakla kalmadı, atlı arabada üç çocuğuyla birlikte Buckingham Sarayı'na ulaştı. Sonra da ailenin önde gelenleriyle birlikte balkondan kendisini görmeye gelenleri selamladı.KAYINPEDERİNE DESTEK İÇİN FEDAKÂRLIK YAPTIAslında Kate'in törenin başından beri çekilen fotoğraflarına bakıldığında yüzünün her zaman gülmediği de dikkat çekti. Mücadele ettiği hastalığın fiziksel ve psikolojik etkileri, gördüğü tedavinin yarattığı yorgunluk kimi zaman dışa yansıyordu çünkü.Tören boyunca bazen Kate'in gözlerinden bulutlar geçti, bazen gülümsemesi yarıda kesildi. Bir an da Kate ayakta dururken gözlerini uzun süre kapalı tuttu. Fakat yine de aileye katıldığı ilk günden bu yana olduğu gibi görevini eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirdi. Günü de sarayın balkonundan gülümsemeler saçarak tamamladı.İngiliz basınının bu konudaki yorumlarına bakılırsa Kate Middleton, İngiliz kraliyet ailesi, özellikle de bu yılın başından beri ortak kaderi paylaştığı yani aynı hastalığın farklı türüyle mücadele eden kayınpederi Kral Charles için fedakarlıkta bulundu. Hastalığına ve bunun yarattığı yorgunluğa rağmen görevini yerine getirdi.AKSİ HALDE TÖREN RENKSİZ GEÇECEKTİBu konuda yapılan yorumlara göre tüm aile bu özel günün kusursuz bir şekilde gerçekleşmesini istiyordu. Bunun için de en çok ilgi çeken üyelerin orada bulunması gerekiyordu.Bu üyeler de elbette Prens William, karısı Kate ve üç çocukları George, Charlotte ve Louise... Ailenin vitrin yüzleri olmadan bu tören de sıkıcı ve renksiz geçecekti.Bir dönem Prens William'ın karısı törene katılamasa bile çocuklarıyla birlikte gideceği konuşuldu. Elbette öyle bir durumda da yine renkli görüntüler sergilenecekti. Yine de bir eksik bir şeyler kalacaktı.Ayrıca bir de zorlu bir durum ortaya çıkacaktı. Galler çiftinin büyük çocukları George ve Charlotte, yaşlarına rağmen kendilerine hakim ve nerede ne yapacaklarını bilen çocuklar.ÇOCUKLARINI ÖZELLİKLE DE EN KÜÇÜĞÜNÜ KONTROL ALTINDA TUTTUAma aynı durum, Louis için geçerli değil. Babaları William, askeri törende olduğu sırada çocukların başkaları tarafından kontrol altına alınmaları da aile içinde çok hoş karşılanmayan bir durum.İşte Kate Middleton'ın törene katılmasının nedenlerinden biri bu. Galler Prensesi Kate, önce otomobilde kocası William ve çocuklarıyla birlikte seyahat etti.William atı üzerinde askeri geçide katıldığı sırada Kate de bu kez atlı araba ile Buckingham Sarayı'na doğru yola çıktı. Tabii ki o sırada yanında çocukları da vardı.Yapılan yorumlara göre Kate Middleton'ın törene katılmasının tek nedeni bu değil. Daha önemli bir ayrıntı daha var: Kayınpederi Kral Charles'a destek olmak ve bunu gözler önüne sermek.KRAL'IN GÜÇLÜ BİR DESTEĞE İHTİYACI VARDIBilindiği gibi İngiliz kraliyet ailesi özellikle de Kral Charles, artık ABD'de yaşayan küçük oğlu Prens Harry ile gelini Meghan Markle'ın saldırısı altında. Her ne kadar Harry, babasının kansere yakalandığını öğrenince apar topar yanına koşsa da baba ile oğulun ilişkisi öyle kolay düzelecek bir durumda değil.Kral'ın bir yandan da tedavisinin sürdüğü düşünüldüğünde gerçekten de desteğe ihtiyacı olduğu ortaya çıkıyordu.Ortanca kardeşi Andrew'nun da yarattığı skandallar nedeniyle artık insan içine çıkamadığı düşünülünce küçük kardeşi Edward bile durumu kurtaramayacaktı.Bütün bunlar toplandığında da Kate Middleton, arasının iyi olduğu kayınpederi ve ailenin birlik mesajı uğruna kendisi için de kolay geçmeyen bu dönemde büyük bir fedakarlık yaptı ve törene katıldı.Zaten birçok yoruma göre eğer Kate ve çocukları olmasaydı bu yılki Trooping The Colour etkinliği belki de tarihinin en sönük gününü geçirecekti.KATE BASKI ALTINDA MI KALDI?Bunlar bir yana başka iddialar da dolaşıyor ortada. Bunlardan biri İngiliz kraliyet ailesinin Kate'e bir tür psikolojik baskı uygulayarak törene katılmasını sağladığı.Bu yorumun başka bir versiyonu da var: Buna göre de aylardır hakkındaki "Öldü", "William'dan şiddet gördü", "Boşanıyorlar, çünkü aldatıldı", "Evi terk etti" tarzı söylentiler aileyi de Kate'i de orada görünme baskısı altında bıraktı.Ama Kate'in törende yer alması komplo teorilerini bitirdi sanıyorsanız büyük bir yanılgı içindesiniz demektir.Çünkü, Kate daha evinden dışarı adımını atıp otomobilde görüntülediği an sosyal medyada o kişinin Kate değil benzeri olduğu söylentileri yayıldı.KOMPLO TEORİLERİ YİNE BİTMEDİArdından artık görünen kişinin Kate olduğu kesinleşince bu kez de çocukluğunda geçirdiği operasyondan kalma yara izi sosyal medyanın gündemine düştü.Komplo seven bazı kişiler "İşte William'ın uyguladığı şiddetin izleri" diyerek sosyal medya paylaşımları yaptı.Kate'in kanserin hangi türüne yakalandığı, hangi bölgesinden ameliyat olduğu, hastalığının hangi evrede bulunduğu gibi ayrıntılar tamamen bir sır... Durum böyle olunca da Kate yine spekülasyonların merkezinde kalmaya devam edecek.Belli ki ailenin bu konuda da bir planı var. Çünkü Galler Prensesi Kate, Trooping The Colour'a katılacağını açıkladığı paylaşımında yaz boyunca, sağlığı el verdikçe başka bazı etkinliklerde de görüneceğini belirtti.Öyle ya da böyle İngiliz kraliyet ailesi en önemli günlerinden birini de geride bıraktı. Bu arada herkes Kate'i konuşurken Buckingham'ın önünde kalabalık bir grup da kraliyet ailesini proesto etti. Ama Kate Middleton'ın varlığı sayesinde bu durum da geçiştirildi.
Bazı ünlü çiftler de eşleri ya da sevgilileriyle yollarını ayırdıktan sonra onları hayatlarından tamamen çıkarır... Kimi birbirine düşman olur, gördüğü yerde başını çevirip geçer. Hatta ayrılıp yıllarca o mahkeme senin bu duruşma benim gezenlerin örnekleri de var. Ama aslında herkesin öyle ya da böyle birbirini tanıdığı gösteri dünyasında az sayıda kişi var ki onlar aşkları bitip yollarını ayırdıktan sonra bile arkadaşlıklarını, dostluklarını hiç bitirmez... İyi ve kötü günde birbirlerinin yanında olurlar hep. Bu konuda bir üst basamağa çıkıp yeni kocasıyla tatile çıkarken eski sevgilisini ya da eşini de davet edeni gördü bu tür ünlülerin hayranları. İşte hayatına giren sevgilileri ve eşleriyle ayrıldıktan sonra da böyle iyi bir ilişki sürdüren birini anlatacağız şimdi size. Bu ünlü, geçmişte sevgili olduğu hatta birinden tek çocuğunu dünyaya getirdiği iki eski aşkını toprağa verdi... Onları gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurladı. Ama hayatta kalan iki sevgilisiyle arasını da hep iyi tuttu. Şu anda bilinen bir sevgilisi yok, eski eşiyle de artık başkasıyla evli olan eski aşkıyla da dostluğunu sürdürüyor. Arada sırada buluşup birlikte vakit bile geçiriyorlar. ESKİ AŞKLARIYLA HEP BARIŞIKHangi ünlüden mi söz ediyoruz böyle! Elizabeth Hurley elbette. Ya da daha yaygın kullandığı adıyla Liz Hurley. Kısa bir süre önce 59'uncu doğum gününü kutlayan Hurley, gösteri dünyasının kendisiyle de eski aşklarıyla da barışık olan az sayıdaki ünlüsünden biri. İngiliz model, oyuncu ve iş kadını Hurley, bundan iki hafta önce 2007 ile 2011 arasında evli kaldığı, üstelik bir skandalla ayrıldığı eski eş Arun Nayar ile birlikte görüntülendi. Aslına bakılırsa 2023 yılını birlikte bitirip 2024'ü de beraber karşılayan eski eşler, kameralara takıldıkları gün Londra'da bir öğle yemeğine çıkmıştı. Onlara Hurley'in bir başka eski sevgilisi Steve Bing'den dünyaya gelen oğlu Damian da eşlik etti.Hurley, yemek çıkışı eski eşi Nayar ile bir süre ayaküstü sohbet etti. Hatta bir ara eliyle eski eşinin yüzünü bile okşadı. Sonra Nayar kendi yoluna gitti. Liz Hurley de oğlu Damian ile birlikte restorandan ayrıldı. BİR ELBİSE SAYESİNDE TEK GECEDE ÜNLÜ OLDULiz Hurley'in hikayesi ilginç aslında. Onun yükselişi için "sevgilisine eşlik etmek için gittiği galada üzerindeki elbise sayesinde ve bir gecede ünlü oldu" desek yanılmış olmayız... Hemen hatırlatalım, o sırada Hugh Grant ile sevgiliydi Hurley. Grant da bugünkü kadar tanınmış değildi. Onun önemli rollerinden birini üstlendiği Dört Nikah Bir Cenaze filminin galasına giderken Hurley, alel acele siyah bir elbise giydi. Versace imzasını taşıyan o elbisenin derin göğüs dekoltesi, onunla yarışacak kadar iddialı bir yırtmacı ve kritik noktalarında çengelli iğne benzeri aksesuarları vardı. Aslında filmin yıldızı olan Hugh Grant, o gece sevgilisinin yanında sönük bile kaldı. 29 yaşındaki Hurley, sergilediği görünüm nedeniyle ertesi gün bütün gazetelerin manşetlerindeydi. Kendisinin sonradan söylediğine göre evlerinde bir boy aynası olmadığı için nasıl göründüğünü bile kontrol edememişti doğru dürüst. Fakat belli ki sergilediği görüntü etkileyiciydi. ONU HAYAT KADINIYLA ALDATTI, İLİŞKİLERİ BİTTİHurley'in en çok dikkat çeken ve konuşulan aşkı Hugh Grant ile yaşadığı oldu. Yıllarca birlikte oldular. Herkes onlardan evlilik haberi beklerken de yollarını ayırdılar. Bu ayrılık yolunun taşlarını döşeyen de Grant'ın bir hayat kadınıyla otomobolinde yakalanması oldu. Hurley, ilk anda Grant'ı affetmiş görünse de ilişkileri yürümedi.... ÖNCE OĞLUNUN BABASINI TOPRAĞA VERDİLiz Hurley daha sonra iş insanı Steve Bing ile birlikte oldu. Hatta tek çocuğu Damian da onunla ilişkisinden dünyaya geldi. Bebek doğduğunda zaten evlenmemişlerdi, sonrasında da ayrılık geldi. İş insanı Bing; Damian'ı oğlu olarak kabullenmedi. Yapılan DNA testlerinden sonra gerçek ortaya çıktı. Fakat Damian babasının soyadını kullanmaya hak kazanamadı. Hatta onun mirasından da men edildi. Hurley oğlunu tek başına büyüttü.. Aradan yıllar geçtikten sonra Steve Bing, kendi elleriyle hayatına son verdi. Onun ölümünün ardından Hurley, yaptığı bir sosyal medya paylaşımıyla bu durumun kendisini ve oğlunu nasıl etkilediğini anlattı. Kendisinden ayrılan, öz oğlunu bile istemeyen Bing'in arkasından tek bir kötü söz etmedi. KUCAĞINDA BEBEĞİYLE EVLENDİKucağında küçücük bebeğiyle hayatta bir başına kaldığı dönemde Hint asıllı İngiliz iş insanı Arun Nayar ile tanıştı Hurley. 2007 yılında da dillere destan bir dizi törenle evlendiler. Önce Hindistan'da ülkenin geleneklerine uygun törenler yapıldı. Sonra da bu kutlamalara Londra'daki düğünle nokta konuldu. Bütün o süreçte Damian da hep çiftin yanındaydı. Hatta annesinin kocasına "baba" bile demeye başlamıştı. Fakat 2011 yılına gelindiğinde Hurley'in adı büyük bir ihanet skandalına karıştı. SKANDAL AŞK, EVLİLİĞİN SONUNU GETİRDİDönemin en ünlü kriket oyuncularından Shane Warne ile yaptığı kaçamak paparazzi objektiflerine takıldı. Nayar ile boşandılar. Hurley, kocasına ihanet etmediğini, evliliklerinin fiziken zaten bittiğini söylese de yine de bu olay "skandal" olarak uzun süre konuşuldu. Hurley'in Warne ile ilişkisi çok uzun sürmedi. Sporcu eski karısına geri döndü ve aşkları bitti. Ama dostlukları hep baki kaldı. Elizabeth Hurley, bir kez daha eski aşkının hayata vedasına tanık oldu. Shane Warne, 2022 yılında gittiği Tayland tatilinde hayata veda etti. Hurley, onun ardından da tek bir kötü söz söylemedi. Hatta sosyal medyadan ona "Hoşça kal aslan yüreklim" diye veda etmesi de uzun süre unutulmadı. ESKİ KOCASIYLA DA ESKİ SEVGİLİSİYLE DE DOSTLUĞUNU BOZMADIElizabeth Hurley, hayatına giren ve çok konuşulan aşklarıyla belki onlara içinden kırılsa da küskün kalmadı. Kocası Arun Nayar ile evliliği eski sevgilisi Hugh Grant ile dostluğunu bozmadı. Hatta evliliklerinin ilk döneminde Nayar ile tatile giderken onlara Grant da eşlik etti. Hurley, geçen yıla da eski kocası Nayar ile veda etti. Sonuç olarak eski eşler hala birbirleriyle görüşüyor, zaman zaman buluşuyorlar. 'ESKİ EŞLER VE SEVGİLİLER AİLEDEN BİRİ GİBİ OLUR': Hurley, neden böyle davrandığını da birkaç yıl önce verdiği bir röportajda anlatmıştı zaten: " Eski sevgilileriniz sizin hayatınızın bir parçası olur, siz de onların hayatının. Birlikte inişler ve çıkışlar yaşamışsınızdır. Bu yüzden onlar aileden biri gibi olur. Ama gün gelip ayrıldığınızda onları "fotoğraflardan kesip atmazsınız, ya da hiç konuşmamak gibi bir yolu seçmezsiniz."
O düzen, o gösteriş, benzerine filmlerde rastlanacak gibi olur... Yol kenarında kurulan barikatların ardına dizilenler şanslı ve mutlu çifti görebilmek için birbiriyle yarışır.Tören bittikten sonra da ardından uzun uzun 'düğün dedikodusu' yapılır. Gelinden damada, konuklardan görevlilere herkes ince ince mercek altına alınır.İşte İngiltere'nin başkenti Londra tam da böyle bir törene ev sahipliği yaptı.YILIN SOSYETE DÜĞÜNÜPrens William'ın ve bütün İngiliz kraliyet ailesinin yakın aile dostu olan Westminster Dükü Hugh Grasvenor ile bir süredir nişanlı olduğu Olivia Henson, bugün düzenlenen gösterişli bir törenle hayatlarını birleştirdi.33 yaşındaki Grosvenor ile 31 yaşındaki Olivia Henson'ın düğünü daha aylar öncesinden basının gündemini meşgul etmeye başlamıştı. Hatta bu tören daha gerçekleşmeden "yılın düğünü" unvanını aldı bile.Gelin Olivia'yı törenin yapılacağı katedrale babası Rupert getirdi. O sırada baba kız, ünlü bir otomobil firması tarafından sağlanan klasik bir otomobili kullandı.KUTLAMA YEMEĞİ VE EĞLENCE AİLENİN MÜLKÜNDESade ama çok şık gelinliği içinde mutluluktan ışıldayan Olivia'yı törenin yapılacağı Chester Katedrali'ne babasının kolunda girdi. O sırada da çevrede toplananların sevgi gösterilerine gülümseyip el sallayarak karşılık verdi.Nikahın ardından çift, 400 konuğunu Grosvenor ailesinin sahibi olduğu Eatol Hall'da düzenlenen bir yemek ve partide ağırladı.Düğünde Prens William oğlu George'un vaftiz babası ve çocukluğundan beri yakın dostu olan Hugh Grosvenor'ı yalnız bırakmadı.Onun sağdıcı olarak görev aldı. Normalde eşi Kate Middleton da törene katılırdı ancak kanser tedavisi yüzünden evde çocuklarıyla kaldı.İNGİLTERE'NİN EN GÖZDE BEKARIYDISoylu bir aileden gelen damat Hugh Grosvenor, Henson ile nişanlanıncaya kadar İngiltere'nin en gözde bekarı olarak biliniyordu. Bugünkü düğünün ardından artık bu unvanını daha yeni nesillere devretti.Grosvenor, sahip olduğu 10 milyar sterlin servetiyle Sunday Times'ın dünyanın en zenginleri listesinde 14'üncü sırada yer alıyorSoylu bir aileden gelen Hugh Grosvenor'un babası 6'ncı Westminster Dükü Gerald Grosvenor. Annesi ise Natalie Grosvenor. Annesinin kökenleri Rusya'nın son hükümdarı Nikolai Romanov'un ailesine kadar uzanıyor.Ayrıca anne tarafından ünlü Rus yazar Alexander Pushkin ile onun karısı Natalia Nikolayevna Goncharova ile de kan bağı bulunuyor.Hugh ile Olivia törenin ardından resmen karı- koca olarak coşkulu kalabalığın karşısına çıktı. Mutlu çift orada da birbirlerine romantik bir öpücük verdi.Gelin Olivia Henson, törenin yapılacağı Chester Katedrali'ne babası Rupert'ın kolunda girdi.Evlilik sonrası Westminster Düşesi unvanını alan Olivia Henson'ın gelinliği gayet sadeydi. Sırt kısmında bir dekolte detayı bulunan gelinliğin bir de kuyruğu vardı. Duvak da yine sade ama gayet şıktı.Olivia'nın görünümünde en çok dikkat çeken ayrıntılardan biri ayakkabıları oldu. Genç kadın, geleneksel beyaz yerine mavi renkli, fiyonklu bir ayakkabı giydi. Gelinin mavi ayakkabılarının ise geleneksek bir anlamı var. Düğünde gelinin mavi herhangi bir aksesuar ya da giyim eşyası kullanması, sadataki ve saf sevgili simgeler. Aynı zamanda mavi rengin tıpkı bizim geleneğimizde yer alan nazar boncuğu gibi kötü enerjiden koruduğuna da inanılıyor.Olivia'nın duvağına ve gelinliğinin kuyruğuna hakim olmak için yardım alması gerekti.Heyecanı yüzünden okunan gelin, evlilik töreninde saçlarını toplamayı tercih etti.Olivia Henson'ın gelinliği İngiliz modacı Emma Victoria Payne'in imzasını taşıyordu. Duvağı ise Grosvenor ailesinin evlenen kızlarının ya da aileye katılan gelinlerinin düğün günü takması için tasarlanan zarif bir taçla topuzunun üzerine yerleştirildi.Gelinlikte sadece Grosvenor ailesinin değil kendi ailesinin izleri de vardı. Genç kadının duvağı ise kendi büyük büyük annesinin 1880'de giydiği gelinliğin duvağındaki çiçek desenlerini içeriyordu.Zarif gelinliğin en çok dikkat çeken yanı da kuyruğu ile duvağı oldu.Gelinin çiçekleri ile Grosnevor ailesinin atalarından kalan mülkün bahçesinden toplandı.Gelinin nedimeleri beyaz elbiselerini siyah ayakkabılarla tamamladı. Hem ellerinde çiçek buketleri hem de başlarında çiçekten taçlar vardı.Nikah sonrası gelin ve damat, küçük nedimelerle birlikte katedralden çıktı.Olivia, esen rüzgar yüzünden kuyruk ve duvağının kontrolü için yardıma ihtiyaç duydu.ÜÇ KIZ KARDEŞ ARASINDA TEK ERKEK ÇOCUKAilesinin dört çocuğundan biri ve tek oğlu olan Hugh Grosvenor, yükseköğrenimini New Castle Üniversitesinde tamamladı. Ardından da kendi aile şirketinde çalışmaya başladı.Babasının 2016 yılındaki ölümünün ardından da hem onun unvanını hem de 9 milyar sterlinlik servetini devraldı.Hem geldiği aile hem de iş dünyasındaki kendi çalışmaları sayesinde daha 30'lu yaşlarının başında dünyanın en zenginleri listesine giren Hugh Grosvenor, geçen yıl Olivia Grace Henson ile nişanlandı.Her ne kadar kendisi de varlıklı bir aileden gelse de bu düğün ile Henson'ın hayatı da değişti. Hugh Grosvenor ile resmen hayatını birleştirdikten sonra Westminster Düşesi unvanını aldı.DAMADIN İNGİLİZ KRALİYET AİLESİYLE YAKIN BAĞLARI VAR: WILLIAM DA ORADAYDIBu düğünün bunca önemsenmesinin ve yılın düğünü olarak ilan edilmesinin nedenine gelirsek... Grosvenor ailesinin İngiliz kraliyet ailesiyle yakın bağları var.Grosvenor ailesi 1600'lü yıllardan itibaren kendi emlak imparatorluğunu kuran bir aile. Damat Hugh'un adını taşıdığı büyük büyük dedesi Hugh Lupus Grosvenor, 1874 yılında dönemin kraliçesi Victoria tarafından Westminster Dükü olarak ilan edildi.Bundan sonra da İngiliz kraliyet ailesiyle bağları daha da sıkılaştı. Hugh Grosvenor'ın babası Gerald, Kral Charles'ın yakın dostuydu.Bu yakınlık Gerald'ın 2016 yılında ölümüne kadar sürdü. Ayrıca Hugh'unh vaftiz babası da Kral Charles.Ama bu kadar da değil.Hugh Grosvenor, Prens William ile Prens Harry'nin de yakın dostu. William ile Kate'in en büyük çocuğu George'un vaftiz babası. Aynı şekilde Prens Harry ile Meghan Markle'ın ilk bebeği Archie'nin de vaftiz babası.