Bazıları ailesine yeteri kadar vakit ayıramaz, bazıları çocuklarının büyüdüğünü doğru dürüst göremez. Film çekimleri ya da turneler yüzünden evlerinden uzakta fazlaca vakit geçirdikleri için evlilikleri yıkılan ünlüleri bile duymuşuzdur zaman zaman.Rol aldığı diziyle kariyerinde önemli bir çıkış yakalayan genç oyuncu da işi için ailesinden ve evinden uzak kalmaktan şikayetçi oldu.Onun evliliği mutlu bir şekilde sürüyor ama küçük kızının yürümeye başladığı anlara tanık olamadı, onun ilk adımlarını kaçırdı. Belli ki bu durum onun içinde bir ukde olarak kaldı.ÇALIŞMAK İÇİN BAZEN AİLESİNDEN UZAK KALIYORBu ünlü oyuncu, TV tarihinin en çok izlenen dizilerinden biri olan Game of Thrones (Taht Oyunları) ile e tanınan Kit Harington.2018 yılında, dizideki rol arkadaşı Rose Leslie ile hayatını birleştiren 37 yaşındaki Harington, iki çocuk babası oldu. Çiftin oğlu 2021 yılında dünyaya geldi. Geçen yıl da bir kız çocukları oldu.Eşi Rose Leslie; bir süredir evde kalıp çocuklarıyla ilgilense de Kit Harington rol aldığı dizi ve oyunlar nedeniyle ailesinden uzakta kaldı.Söylediğine göre de işte o sıralarda hem oğlunun hem de kızının hayatlarındaki önemli dönüm noktalarını kaçırdı.'KIZIMIN İLK ADIMLARINI KAÇIRDIM'Extra'ya konuşan Kit Harington, rol aldığı oyun nedeniyle uzakta olduğunu bu yüzden de kızının ilk adımlarını attığını göremediğini söyledi.Yakışıklı oyuncu "Küçük kızım önceki gün ilk adımlarını attı. Londra'da çalıştığım için göremedim. Onları çok özlüyorum" diye konuştu.Rose Leslie ile evliliğinden bir oğlu ve bir kızı olduğunu hatırlatan Kit Harington, "Daha fazla mutlu olamazdım" diye konuştu.Çocukları hakkındaki duygularını da "Her anlamda en güzel çocuklar... Onlar muhteşem" sözleriyle ifade etti.AYNI DİZİDE OYNADILAR: Rose Leslie ile Kit Harington, Game of Thrones (Taht Oyunları) adlı dizide birlikte kamera karşısına geçtiler. Odönemde izlenme rekorları kıran dizide Leslie, "Ygritte", Kit Harington da "Jon Snow" karakterini canlandırıyordu.2018 YILINDA EVLENDİLERLeslie ile Harington, Taht Oyunları'nın setinde başlayan aşklarını 2018 yılında evlilikle taçlandırdı. İki oyuncu, İskoçya Aberdeen'de düzenlenen bir törenle hayatlarını resmi olarak birleştirdi.Özel hayatlarını meraklı gözlerden uzakta yaşamayı tercih eden Rose Leslie ile Kit Harington, 2021 yılının şubat ayında ilk bebeklerini kucaklarına aldı. Geçen yıl yaz aylarında da ikinci bebekleri doğdu.'YAŞAYINCAYA KADAR ANLAMANIN OLANAĞI YOK'Kit Harington, ilk kez baba olmasının ardından Access'e verdiği röportajda baba olmak hakkında şunları söylemişti: "Sanırım babalık hakkında beni en çok şaşırtan ayrıntı, insanların hem söylediği hem söylemediği şeylerdi. İnsanlar 'Bak, bu büyük bir şey' derler. Bu söylediklerini yaşayıncaya kadar anlamanın imkanı yok."Harington, bu konudaki sözlerini şöyle sürdürmüştü o programda: " Bunun sonsuza kadar devam edeceği aklınızdan geçiyor. Ara vermek yok. Her gün uyanıp bu küçük insana bakıyorum.. Şimdi biz onunla birbirimizin bir parçasıyız."
Elmaslar, zümrütler, yakutlar, safirler, incilerle bezeli bu mücevher koleksiyonu kuşaktan kuşağa geçiyor.Bütün koleksiyon kilit altında tutuluyor, içinde yer alan parçalar kullanan kişilere ödünç veriliyor. Üstelik bu mücevherlerin bazılarını kullanma hakkı sadece ailenin belirli üyelerine ait.Özetlemek gerekirse aile koleksiyonundaki değerli mücevherler her kuşağın farklı üyelerinin üzerinde gün yüzüne çıkıyor. Kimi zaman da yıllar boyunca kilitli dolaplarda saklanıyor.Söz gelimi Prenses Diana'nın ünlü Cambridge Aşıkları adlı tacını, kullanma hakkı büyük oğlu Prens William'ın karısı, Galler Prensesi Kate Middleton'aç ait.Ailenin uzun süre boyunca ortada görünmeyen bazı özel taçlarının da yine Kate'in başında ortaya çıktığını hatırlatalım.Tıpkı Kate Middleton gibi kızı Prenses Charlotte da 18 yaşına geldiğinde bu koleksiyondan bazı parçaları kullanabilecek. Büyük olasılıkla da bunlar annesinin kullandıkları olacak.Bu bir yana kraliyet uzmanlarına göre, babası William için çok özel bir yeri olan bir başka mücevheri kullanma hakkı da Charlotte'un olacak.Bu parça, İngiliz kraliyet ailesinden değil Charlotte'un babası William'ın anne tarafından.Gencecik yaşında hayata veda eden Prenses Diana'nın, 1981 yılında Prens Charles ile evlenirken düğününde taktığı tacı kullanma hakkına da Charlotte sahip olacak.Söz konusu taç, Diana'nın ailesi olan Spencerlar'a ait... Ailenin üyeleri önemli günlerinde bu tacı kullanıyor.Diana Spencer, kendi düğününde gelinliğinin duvağını, başının üzerine bu taç eşliğinde yerleştirdi.Ondan sekiz yıl sonra erkek kardeşi Charles Spencer'ın eski eşi Victoria Lockwood'un başında gün yüzüne çıktı bu ünlü taç.Son olarak da 2018 yılında Diana'nın yeğeni Celia McCorquordale kendi düğününde bu tacı kullandı.Ünlü ve değerli Spencer tacı, 2022 yılında Londra'da bir sergide gün yüzüne çıktı.İşte günü geldiğinde ve yaşı tuttuğunda Prenses Charlotte da bu tacı kullanma iznine sahip.Spencer ailesinin biraz da Diana sayesinde ünlü olan tacına biraz daha yakından bakarsak...Bu tacın 18'inci yüzyıla uzanan bir geçmişi var. Gümüş çerçeve üzerine altın ve elmaslarla işlenmiş lale, yıldız şeklinde çiçekler ve yapraklar yer alıyor tacın üzerinde.Bu ünlü tacı 1970'li yıllarda Diana'nın babası John Spencer miras olarak aldı. Diana'nın dışında diğer iki kızı Jane ve Sarah da evlendikleri günü bu değerli mücevheri kullandı.Onun ölümünden sonra da tek oğlu yani Diana'nın erkek kardeşi Charles Spencer, aile mülküyle birlikte bu tacı da miras olarak devraldı.İşte bu değerli, ünlü ve Diana'nın hayat öyküsünden dolayı biraz da hüzünlü taç, günün birinde Charlotte tarafından kullanılabilecek.Bu arada küçük bir not.. Tacı kullanma hakkına sahip olan kişi sadece Diana'nın büyük oğlu William'ın kızı Charlotte.Küçük oğlu Harry'nin kızı Lilibet ise babaannesinin başka mücevherlerini kullanabilecek olsa da bu taç için aynı durum söz konusu değil.Bunun tek nedeni Charlotte'un Diana'nın en büyük kız torunu olması.Belirtilenlere göre Prenses Diana, 16, 5 milyon sterlin değerinde bir mücevher koleksiyonuna sahip.Bunladan bazıları zaman zaman iki gelini Kate Middleton ve Meghan Markle tarafından kullanılıyor. Bu konudaki isteğini de Diana bir vasiyet mektubunda dile getirmişti.Diana'nın o mektubunda "Bütün mücevherlerimden oğullarımın payına düşen kısmını ayırmanızı ve zamanı gelince eşlerinin de bunları kullanmasını rica ediyorum." satırları yer aldı.Kate Middleton, Diana'nın en ünlü mücevheri olan nişan yüzüğünü yıllardır parmağında taşıyor. Bunun yanı sıra kayınvalidesinden kalan baka takıları da zaman zaman kullanıyor.Tıpkı Meghan Markle gibi.Markle'a da Harry, düğün hediyesi olarak annesinin iri mavi taşı yüzüğünü hediye etmişti. Meghan, nikah sonrası düzenlenen eğlencede yüzüğü parmağına takmıştı.Prenses Diana'nın kullandığı sonradan Kate'in üzerinde ortaya çıkan bazı başka parçaları 18 yaşından sonra Charlotte da bazı etkinliklerde kullanabilecek.
Aradan yıllar geçse de ünlü oyuncu o diziyle ve konuşan arabasıyla hafızalara kazındı. Bir ara hayatında çalkantılı bir dönem yaşayan o ünlü oyuncu geçen yıl kayınpeder oldu. Şimdi de dede!Üstelik ilk torununu kucağına aldığında da kendini tutamayıp gözyaşlarına boğuldu.BİR DÖNEMİN EN ÜNLÜ DİZİ YILDIZIYDIBu sözünü ettiğimiz ünlü oyuncu, ülkemizde Kara Şimşek adıyla yayınlanan Knight Rider'ın yanı sıra Sahil Güvenlik (Baywatch) ile şöhrete kavuşan David Hasselhoff.Geçen yılın mart ayında iki kızından biri olan Taylor Ann'i yine gözyaşları içinde damadına teslim edip evlendiren Hasselhoff 72 yaşında ilk torununa kavuştu.California'daki Ethereal Gardens'ta Madison Fiore ile evlenen kızı Taylor Ann, bir kız bebek dünyaya getirdi. Hasselhoff'un büyük kızı olan 34 yaşındaki Taylor Ann ile kocası Madison, kızlarına Paris adını verdi.Çiçeği burnunda anne ve baba mutlu haberi bir dizi sosyal medya paylaşımıyla duyurdu. O mutlu anlarda Taylor Ann'in babası ünlü oyuncu David Hasselhoff ile eski karısı Pamela Bach da yalnız bırakmadı.'GÖZYAŞLARI İÇİNDE BİR BÜYÜKBABA'David Hasselhoff ise ilk torunu Paris'i kucağına alır almaz bir yandan sevgi dolu gözlerle ona bakarken bir yandan da sevinç gözyaşlarına boğuldu. Ünlü oyuncu uzun süre gözyaşlarına hakim olamadı.Ünlü oyuncu, kendi sosyal medya sayfasında da pembe battaniyeler içindeki torunuyla tanıştığı an çekilen bir fotoğrafını "Ağlayan bir büyükbaba. O harika! Çok şanslıyım" mesajı eşliğinde paylaştı.Hasselhoff, kızı Taylor Ann ile kocası Madison Fiore'nin düğünlerinde yaşadığı mutluluğu da sosyal medya sayfasından duyurmuştu.'BABAMI GÖRDÜĞÜMDE AĞLAMAYA BAŞLADIM'Hasselhoff'un evladının mürüvvetini gördüğü anlar da hem sosyal medyaya yansımış hem de çok konuşulmuştu.Düğünde David Hasselhoff ile kızı Taylor Ann arasında duygusal anlar da yaşandı. Gelin Taylor Ann törende, yaşadığı duygu yoğunluğundan gözyaşlarını tutamadı.Genç kadın bu konuda People dergisine şunları söyledi: "Sanırım ağlamamın nedeni babamı gördüğüm andı. Çünkü o benim hayatımın en büyük ışığı. Ayrıca çok destekleyici ve son derece sevgi dolu. Babamın, benim iyiliğimi ve mutluluğumu istediğini biliyorum."Taylor Ann, gelinliğini giyip babasıyla kol kola yürümeye başlamadan önce daha sakin olduğunu sözlerine ekledi.Ama söylediğine göre babasını gördüğü anda kelimenin tam anlamıyla kendine hakim olamaz bir şekilde gözyaşlarına boğuldu. "Babam benim adıma çok mutluydu ve yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Benim için onunla yan yana yürümek büyük bir onurdu. Babamın, benim hayatımın açılan yeni sayfası için ne kadar mutlu olduğunu görmek de gurur duymamı sağladı."GELİN İLE DAMAT TÖREN BOYUNCA SARILIP MUTLULUK GÖZYAŞLARI DÖKTÜHasselhoff'un büyük kızı Taylor Ann, oyuncunun; Pamela Bach ile yaptığı evlilikten dünyaya geldi. Bu evlilikten Hayley adında bir kızı daha bulunuyor.Taylor Ann Hasselhoff ile Madison Fiore, birbirlerine "ölüm onları ayırıncaya kadar birlikte olma" sözü verdikten yani resmen evlendikten sonra ilk danslarını Can't Helping Falling In Love With You (Sana Aşık Olmadan Duramıyorum) adlı şarkıyla yaptı.Gelin ve damat, gecenin ilerleyen bölümlerinde sık sık birbirlerine sarılıp mutluluk gözyaşları döktü. Yeni evli çift, balayı için Costa Rica'yı tercih etti.BİR FLÖRT UYGULAMASINDA TANIŞTILARTaylor Ann ve Madison, internetteki bir tanışma sitesinde birbirlerini buldular. Tanıştıktan sonra aralarında bir aşk doğdu.Çift, 2021 yılında nişanlandı. Taylor Ann o dönemde "Eğer birisi bana bir flört uygulamasında gelecekteki nişanlımla tanışacağımı söyleseydi inanmazdım. Madison, sen benim en iyi arkadaşım ve ruh eşimsin. Hayatımın geri kalanını seninle geçirmek için sabırsızlanıyorum" diye yazmıştı sosyal medya sayfasına.Madison Fiore de buna "Sen benim ışığımsın ve şimdi de nişanlımsın. Bunu yaptık bebeğim. Seni seviyorum" diye yanıt vermişti.BROADWAY YILDIZI OLMAYI HAYAL EDİYORDUİlk kez büyükbaba olan David Hasselhoff'u özellikle belli bir yaş kuşağındakiler çok iyi hatırlar. Ama onu bilmeyenler için kısaca bir tanıtalım.Büyük büyük annelerinden biri Alman kökenli olan Hasselhoff ABD'de dünyaya geldi. Yedi yaşındayken Peter Pan adlı oyunca sahneye çıktı. O dönemde bir Broadway yıldızı olmayı hayal ediyordu,Bunun yanı sıra öğrencilik yıllarında okulunun voleybol takımında da yer aldı. Sonra yine bir dönem ülkemizde Yalan Rüzgarı adıyla yayınlanan The Young and The Restless adlı diziyle oyunculuğa adım attı. Bu yapımdaki serüveni 1975 ile 1982 yılları arasında devam etti.REKORLAR KİTABI'NA GİRDİArdından birçok izleyicinin hafızalarına kazındığı Knight Rider (Kara Şimşek) dizisinde Michael Knight karakterini oynadı. Bu serüveni de 1982 ile 86 yılları arasında sürdü.Hasselhoff, 1989- 2000 arasında Baywatch (Sahil Güvenlik) dizisinde kamera karşısına geçti. Bu arada yeri gelmişken Hasselhoff'un "TV'de en çok izlenen erkek oyuncu" olarak Guinnes Rekorlar Kitabı'na girdiğini hatırlatalım.David Hasselhoff, bir dönem kötü alışkanlıklarıyla gündeme geliyordu. Bir keresinde Los Angeles Havaalanı'nda ne yaptığını bitmez bir halde yerde otururken objektiflere takıldı. Fakat sonradan hayatını ve kendini toparladı.İKİ EVLİLİK YAPTIHasselhoff, ilk evliliğini 1984 ile 1989 arasında Catherine Hickland ile yaptı. Ardından iki kızının annesi Pamela Bach (yukarıda) ile evlendi. Bu evlilik 1989 ile 2006 arasında sürdü. 2018 yılından bu yara da Hayley Roberts ile birlikte.
Koşulları ne olursa olsun, canı ne zaman istese bıçak altına yatıp estetik operasyon geçirmekten kendini alamıyor.Üstelik operasyondan sonra tam olarak iyileşmeden insan içine çıkmaktan, kimi zaman çevresindekileri korkutmaktan da geri kalmıyor.DÜNYA YANSA ESTETİKTEN VAZGEÇMİYORGösteri dünyasının "dünya yansa estetik operasyonlardan vazgeçmem" diyen bu ünlüsü Katie Price…46 yaşındaki İngiliz model ve TV ünlüsü son aylarda ciddi bir mali kriz içinde. Hatta durum öyle bir hale geldi ki yıllar boyunca elinde tutmak için çaba harcadığı malikanesini bile kaybetti...Üstelik ödemediği borçlar yüzünden durmadan kaçtığı duruşmaya zorla çıkarılmak üzere gözaltına bile alındı.Ama o bütün bunları umursamadan Türkiye'ye geldi ve İstanbul'da zaten yıllardır ziyaret ettiği bir estetik kliniğinde operasyon geçirdi. Altıncı kez geçirdiği yüz gerdirme operasyonunun ardından yara izlerinin geçmesini bile beklemeden kendini havuz başına attı.Tabii bu arada yüzündeki sargılar ve ince ince sızan kan nedeniyle etrafındakileri de korkuttu.DİĞER MÜŞTERİLER İSYAN ETTİKatie Price, yüz gerdirme operasyonundan sonra İstanbul, Ataköy'de kaldığı lüks otele döndü. Orada da biraz hava almak için otelin havuz başına gitti.Fakat bu durum aynı otelde havuz keyfi yapmak isteyenler için kötü bir sürpriz oldu.Price'ı yüzü sargılar içinde ve yaraları tamamen iyileşmemiş halde görenler, havuz keyfi yapmanın mümkün olmadığını çünkü şoke olduklarını söyledi.Bir otel konuğu, Katie Price'ın yüzündeki bandajlara ve yaralarından yayılan sızıntılara rağmen havuzu kullanmak istediğini bunun da rahatsız edici olduğunu belirtti.Bir başkası da Katie Price görününceye kadar kaldıkları lüks otelden gayet memnun olduklarını ama İngiliz yıldız ve maiyeti gelince bütün keyiflerinin kaçtığını ifade etti.Bir başka tatilci "Kim yüzünde kan sızıntıları olan, kafa derisini tutan sargılarla gezen birine bakarak bir otelde kalıp dinlenmek ve yemek yemek ister ki" yorumunu yaptı.Bazı kullanıcılar da Katie Price'ın bütün bunlara rağmen havuza girdiğinin altını çizerek şunları savundu: " Katie yüzme havuzunu da kullandı. Bu otelin estetik operasyonlar sonrası bir iyileşme merkezi olarak kullanılmasının doğru olduğundan emin değilim."ÜLKESİNE DÖNER DÖNMEZ GÖZALTINA ALINDIKatie Price, bütün bunların ardından yaraları tam olarak iyileşmeden ülkesine döndü. Londra'daki Heathrow Havaalanı'nda ise onu kötü bir sürpriz bekliyordu.Uçaktan iner inmek polis tarafından gözaltına alındı. Price, ödemediği borçlarından dolayı açılan ve geçen yıldan bu yana ısrarla katılmadığı duruşmaya bu şekilde çıkarılmış olacak.Katie Price'ın birlikte İstanbul seyahatine çıktığı sevgilisi JJ Slater ile en büyük çocuğu olan 22 yaşındaki Harvey ise evlerinin yolunu tuttu.CEZAEVİNE GİRMEK İSTİYOR... AMACI HAPİSHANE RÖPORTAJLARIYLA PARA KAZANMAKBu arada Katie Price ile ilgili olarak yakın çevresi tarafından ortaya atılan ilginç bir iddia daha var. Buna göre Price, cezaevine girmek istiyor. Amacı da demir parmaklıklar ardında basın kuruluşlarına röportaj vererek para kazanmak!Bu iddialara göre Price, cezaevine girmesinin kamuoyunda kendisine yönelik daha fazla ilgi yaratacağına inanıyor.Bu şekilde yeni kitabında yer verebileceği merak uyandırıcı öykülere malzeme olacağını da düşünüyor.Borç batağında olan Katie Price, bu konuda kendisine açılan davaların duruşmalarına katılmaktan da kaçındı. İstanbul'da yaptırdığı estetik operasyonların ardından Londra'ya döndüğünde havaalanında gözaltına alındı. Hakim, model ve TV yıldızı Price'dan duruşmalara katılmasını ve bu süre içinde yurt dışına gitmemesini istedi.BORÇ BATAĞINDAN ÇIKAMADI AMA ÇOK UMURUNDA DEĞİLYıllardır borç batağında olan Katie Price, son olarak bu yılın mart ayında elinde tutmak için çaba gösterdiği malikanesini de kaybetti.Önce icra memurları yıldızın garajındaki lüks otomobillere el koydu. Bir süre önce de malikane Price'ın elinden gitti.Price'a durum 24 Nisan'da gönderilen bir resmi mektupla tebliğ edildi. Yıldıza, bakımsızlığı ve pisliğiyle ünlü malikanesini terk etmesi için belli bir süre verildi.Bu tebliğe göre 29 Mayıs günü sabah saat 10:00'da da resmi makamlar tarafından Price'ın evi tamamen tahliye edildi.Borçları nedeniyle ruh sağlığını yitirdiğini bile itiraf eden yıldızın tek amacı evini korumaktı. Ama o da artık elinden gitti.ESKİ EŞİNİN ÖZEL GÖRÜNTÜLERİNİ YAYMAKLA SUÇLANDIOlayın nasıl bu raddeye geldiğine bir bakarsak... Katie Price ile eski bir kafes dövüşçüsü olan Alex Reid, 2010 ile 2012 arasında evli kaldılar. Fakat sonra boşandılar.Reid'in iddiasına göre eski karısı Katie Price, özel görüntülerinin yer aldığı kayıtları ortaya serdi. Onun ileri sürdüğüne göre Price önce özel ilişkilerine dair gizli kalması gereken bilgileri kamuoyuyla paylaştı.Daha sonra da 2018 yılında katıldığı Celebrity Big Brother adlı yarışmada Alex'in müstehcen bir video klibini gösterdiği ileri sürüldü.İşte bunun üzerine eski eşi Alex Reid, Katie Price aleyhine tazminat davası açtı. Price davayı kaybetti ve eski eşine 250 bin sterlin ödemek zorunda bırakıldı.Ama Price bu tazminatı yıllarca ödemedi. Hatta 2019 yılında sona eren davanın ardından yıldız iflasını ilan etti.BORÇ BOYUNU AŞTI O HALA ESTETİK DERDİNDEBu arada yıldızın borcu olan tek kişi eski eşi Reid'e değildi. Toplamda 3.2 milyon sterlin bir borç batağında Price. Ama estetik operasyonlara para akıttığı halde borçlarını ödemiyor.İngiliz The Sun gazetesine konuşan bir kaynak "Katie ayda 40 bin sterlin kazancı olduğunu söylüyor. Ama bunun yalan olduğunu herkes biliyor. Bir ayda en az 60 bin sterlin kazanıyor. Para kazanıyor ve borçları var. Bu borçları kazandığı parayla ödemesi gerekiyor... Bu kadar basit" dedi.Katie Price TV için birçok yapımda kamera karşısına geçiyor. Aynı zamanda modellik çalışmaları da yapıyor. Bunun yanı sıra bazı yan gelirleri de var. Ama yıldız giderek artan borçlarını ödememekte ısrarcı.ESKİ EŞİ İSTİSMAR İDDİASINDA BULUNDUPrice'a tazminat davası açıp kazanan ve sonunda yıldızın lüks otomobillerinin de icra yoluyla elinden alınmasına neden olan eski eşi Alex Reid, duruşmalar sırasında çarpıcı iddialarda bulunmuştu.Bunlardan biri de özel görüntülerini kamuoyuna sızdırması dışında iki yıllık evlilikleri süresince Price'ın kendisini sürekli istismar ettiğiydi. Hatta Reid ölüm tehdidi aldığını bile söylemişti.Sonuç olarak Reid davayı kazandı. Ama Price, 250 bin sterlin tazminatı ona ödemedi.Price bir TV programı için İrlanda', Dublinde bulunduğu sırada icra memurları yıldızın, pisliğiyle tanınan malikanesine gidip evde işe yarar ne varsa alıp götürdü.Ama belli ki onlar borçları ödemeye yetmediğinden sonunda iş Katie Price'ın lüks otomobillerine kadar geldi. Oradan da evine uzandı...Şimdi de Katie Price polis zoruyla duruşmaya çıkacak!
İkisi de kendi hayatlarını kurdu. Ünlü bir şarkıcı olan kadın, biri kız diğeri erkek iki çocuğunu büyüttü. Bir yandan da başarılı kariyerini sürdürdü. Bu arada çok konuşulan başka aşklar da yaşadı.Bu çiftin erkek tarafı ise sürdürdüğü çok eşli hayatla gündemden hiç düşmedi. Ünlü şarkıcıdan dünyaya gelen ikizlerinin üstüne birden fazla kadından 10 tane daha çocuk sahibi oldu...Böyle bakınca ünlü çiftin çoktan romantik anlamda birbirlerinin hayatından çıkmış olduğu düşünülebilir. Ama görünüşe göre durum pek öyle değil.YENİ BİR EVLİLİĞİN EŞİĞİNDEN DÖNDÜÇeyrek asırdan fazla süredir müzik dünyasının yıldızı olan Mariah Carey ile eski kocası Nick Cannon'ın öyküsüydü bu anlattığımız.2008 yılında evlenen çift, biri kız diğeri erkek ikiz çocuk sahibi oldu. Ama evlilikleri fiilen 2013 yılında resmi olarak da 2016'da sona erdi.Bunun ardından da Carey ile Cannon, kendilerine yeni hayatlar kurdular. İkisinin seçtiği yollar da çok farklıydı.Carey, iş insanı James Packer ile nişanlandı ama evliliğin eşiğinden döndü.Sonra yedi yıl boyunca Bryan Tanaka ile birliktelik yaşadı. Ama o da mutlu bir sonuca ulaşmadı, çift yollarını ayırdı.İddialara göre bunun nedeni de Tanaka'nın çocuk istemesiydi...Carey onunla aynı fikirde olmadığı için üstelik 55 gibi ileri bir yaşta bu durum onu zorlayacağı için yollarını ayırdılar.TEK EŞLİLİĞE HİÇ İNANMADIBu arada Carey'nin eski eşi Nick Cannon ise tam tersi bir tavır sergiledi.Tek eşliliğe inanmadığını zaman zaman beyan eden Cannon, dört farklı kadından şimdilik 10 tane çocuk sahibi oldu. Buna Mariah Carey ile evliliğinden dünyaya gelen ikizleri Moroccan ve Monroe'yu da eklersek 12 çocuk babası olduğunu hatırlatalım.Böyle bakıldığında Mariah Carey ile Nick Cannon'ın ilişkisi bitmiş gibi görünebilir. Ama verdiği bir röportajda Cannon hiç de öyle olmadığını itiraf etti.ESKİ KARISINA KARŞI HÂLÂ KAYITSIZ DEĞİLE! News'a konuşan Nick Cannon, eski karısı Mariah Carey'e karşı hala duyguları olduğunu söyledi. Ama Carey'in bu konuda kendisiyle aynı fikirde olmadığını bildiğini de eklemeden edemedi.Nick Cannon röportajda "Biz birbirimize aidiz. Eğer Mariah bana bir şans daha verirse yeniden bir araya gelmekle ilgilenirim" diye konuştu.Cannon, böyle bir durumda Mariah Carey'e dönmemenin "aptallık" olacağını sözlerine ekledi.Her ne kadar böyle konuşuyor olsa da Nick Cannon, Mariah Carey'nin kendisiyle yeniden bir araya gelmeyi istemeyeceğinde de emin. Bu durumu da "O beni istemiyor" sözleriyle ifade etti.FARKLI KADINLARDAN ÇOCUK SAHİBİ OLDUYeri gelmişken Cannon'ın Brittany Bell, Abby De La Rosa, Bre Tiesi, LaNisha Cole and Alyssa Scott adlı sevgililerinden çocukları olduğunu hatırlatalım. Onun söylediğine göre hepsi de çocukları için mükemmel anneler.Nick Cannon'ın, Mariah Carey ile evliliğinden dünyaya gelen ikizler 13 yaşına geldi. Onların ve diğer çocuklarının bu kadar çabuk büyümesi ise Cannon'ın söylediğine göre insanın gözlerini yaşartan bir durum.Cannon'ın Alyssa Scott'tan dünyaya gelen oğlu Zen, beş aylıkken yakalandığı hastalık nedeniyle hayata veda etmişti. 2021 yılında yaşadıkları bu acı olayın ardından Cannon ve Scott bir çocuk sahibi daha oldu.
Bütün bunlar bir yana...Bugün artık orta yaşlarını bile geride bırakmaya hazırlanan oyuncu, en çok da uzun bir bekleyişin ardından evlendiği karısına olan tutkulu aşkıyla biliniyor.Ona iki tane evlat veren karısı yıllar içinde kilo alsa da "Onun her kıvrımını ayrı seviyorum. Aşkına layık olmaya çabalıyorum" diyecek kadar da kendinden ve sevgisinden emin bir eş...Peki ya ünlü oyuncunun hayatında karısından başka çok önem verdiği, mutluluğu için elinden geleni fazlasıyla yaptığı bir başka kadın daha olduğunu biliyor musunuz? Üstelik bu konuda karısından da destek aldığını!SADIK KOCA VE HAYIRLI EVLÂTBirçok kişi karısına olan aşkını anlattığımızda Pierce Brosnan'dan söz ettiğimizi anladı zaten.Sinemanın en yakışıklı James Bond'larından biri olarak nitelendirilen Pierce Brosnan, ilk karısını yakalandığı hastalığa kurban verdi...Sonradan evlendiği Keely Shaye Smith ile de 2001 yılından bu yana mutlu bir hayat sürdürüyor. İki evladını da kelimenin tam anlamıyla bağrına basarak bugünlere kadar getirdi.Brosnan'ın en çok bilinen özelliği karısına olan büyük aşkı. Üstelik yıllar içinde kilo alan karısına olan aşkını sarsmaya da hiçbir şeyin gücü yetmiyor. Bu haliyle tam bir örnek koca ve aile babası Brosnan…Ama aynı zamanda onun başka bir özelliği daha var...Artık çoktan saçlarına aklar düşse de 71 yaşına gelse de kendine ait bir ailesi olsa da o tam bir "annesinin oğlu...ANNESİNİN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKIYORÇünkü hayatında karısı Keely Shaye Smith'ten sonra canını bile verebileceği ikinci kadın annesi Mary May Smith.Yakın çevresinin de anlattığına göre Brosnan, 90 yaşındaki annesi Mary May Smith'in gözünün içine bakıyor.Onu tek başına büyüten ve bu sırada nice zorluklar yaşayan annesini hayatının geri kalanında refah ve hatta lüks içinde yaşatmak için yemin etmiş gibi Brosnan.Ünlü oyuncu geçtiğimiz günlerde annesi Mary May Smith ile el ele Londra'da sadece üyelerin girebildiği özel bir kulübe giderken görüntülendi.Bu da yakınlarının onun için söylediği "Annesini lükse boğmak, gönlünden geçen her şeyi gerçeğe dönüştürmek için elinden geleni yapıyor" sözlerinin de ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gösterdi.ÇOCUKKEN ANNESİNE HASRET BÜYÜDÜElbette bütün bunlar Brosnan'ın ne kadar hayırlı bir evlat olduğunun göstergesi. Ama bunun ardında yatan bir neden de var.İrlanda'da dünyaya gözlerini açan Pierce Brosnan, küçücükken babası tarafından terk edildi ve annesi onu büyütmek için bütün gücüyle çalışmak zorunda kaldı.Anne ile oğul yıllar yılı birbirlerine hasret bile kaldılar. Annesi Mary May, hemşireydi ve çalışmak için oğlunu bırakıp İngiltere'ye gitmek zorunda kaldı.İşte bunun sonucu olarak da bugün milyon dolarlık bir serveti olan Brosnan, annesinin bir dediğini iki etmeden onu mutlu etmeye çalışıyor.AYRI GEÇEN YOKSUL YILLARIN ACISINI ÇIKARIYORAslında bir anlamda Pierce Brosnan, böyle yaparak hem yaşı epey ilerlemiş olan annesini mutlu ediyor hem de ondan ayrı geçirdiği yılların acısını çıkarmaya çalışıyor.Çünkü Brosnan henüz minicik bir bebekken babası onu terk etti. Annesi Mary May de hemşire olarak çalışıyordu ve bulduğu işin uzak olması nedeniyle oğlunu büyükannesi ve dedesine bıraktı. Kendisi İngiltere'ye gitti, oğlu da İrlanda'da kaldı.Yıllar boyunca annesinden uzakta kalan babasını zaten tanımayan Brosnan, bir köyde büyükannesi ve dedesiyle büyüdü.Onların ölümünden sonra hayat onun için daha da zorlaştı.Brosnan, bakılmak üzere bir pansiyona gönderildi. İngiltere'de çalışan annesi onu düzenli olarak ziyaret etse de minik Pierce orada bir dizi işçiyle birlikte yaşamak zorunda kaldı.KÜÇÜCÜK YATAĞI GÜN IŞIĞI BİLE GÖRMÜYORDUAnlattığına göre bir pansiyonda üç kiracıyla birlikte, üzerinde eski şilteleri bulunan demirden karyolaların olduğu uzun bir odada kalıyordu.Odanın en sonunda ise onun küçücük yatağı vardı. Yatağın etrafında da bir perde asılıydı. Diğer kiracılar işten döndüklerinde Pierce perdesini kapatırdı bu nedenle gün ışığını bile doğru dürüst göremezdi.Bu günlerin sonunda Brosnan'ın annesi bir kez daha evlendi.O da annesi ve üvey babasının yanına Londra'ya taşındı.LONDRA'DA SEYRETTİĞİ İLK FİLM JAMES BOND: ALTIN PARMAK OLDU1964 yılında Londra'ya taşındıktan sonra sinema salonunda seyrettiği ilk filmlerden biri James Bond: Altın Parmak oldu.O sırada kendisinin de bir gün oyuncu olacağını ve hatta aynı seride oynayıp "en yakışıklı James Bond' olarak tarihe geçeceğini hayal bile edemiyordu büyük olasılıkla.Brosnan, hemen oyuncu olarak çalışmaya başlamadı elbette. İlk profesyonel işini bir sirkte buldu... Görevi de ateş yutan canavar olmaktı!Okulu bıraktıktan sonra reklam filmlerinde oynadı. Sonra tiyatro deneyimi yaşadığı yıllar geldi. Akşamları faaliyet gösteren bir tiyatro grubuna katıldı. Gerisi de çorap söküğü gibi geldi...Önce tiyatro ardından sinema derken Pierce Brosnan da bugünlere kadar uzandı...Ama ilerleyen yıllara, sahip olduğu bütün şan ve şöhrete rağmen kendisini nice zorlukla büyüten annesini de hiç unutmadı.
İşte şimdi geçen yılın 1 Haziran günü dillere destan bir törenle evlenen genç çift, ilk bebeklerini kucaklarına aldı. Mutlu haber, ailenin resmi sosyal medya hesaplarından duyuruldu.KRAL VE KRALİÇE İLK TORUN SEVİNCİNİ YAŞADI: YENİ PRENSES GELDİ! Büyük olasılıkla tahmin ettiniz, Ürdün kraliyet ailesinden söz ettiğimizi...Kral Abdullah ile Kraliçe Rania'nın dört çocuğunun en büyüğü olan Veliaht Prens Hüseyin, geçen yıl Suudi Arabistanlı varlıklı bir aileden gelen Rajwa Alsaif ile hayatını birleştirdi.Prens Hüseyin ile Prenses Rajwa şimdi o görkemli düğünden sonra belki de hayatlarının en mutlu gününü yaşıyor. Çünkü ilk bebekleri bu sabah dünyaya gözlerini açtı. Bebeğin cinsiyetinin kız olduğu bilgisi de yapılan sosyal medya paylaşımlarında yer aldı.İlk torun sevincini yaşayan Kral Abdullah sosyal medya üzerinden aralarına yeni katılan minik bebeğin yarattığı sevinci satırlara döktü.'AİLEMİZİ AYDINLATTIN... ALLAH'A ŞÜKÜRLER OLSUN'Kral Abdullah sevincini "Bize ilk torunumuzu, bahşeden Allah'a şükürler olsun. Hüseyin'e ve sevgili Rajwa'ya kızlarının doğumu için tebrikler. Allah'tan onun iyi bir şekilde büyümesine ve anne babası için onu korumasına yardım etmesini dileriz. Ailemizi aydınlattın" satırlarıyla ifade etti. Açıklamanın sonunda "Büyükbaba" imzası da yer aldı.53 yaşında babaanne olan Kraliçe Rania da kendi sosyal medya sayfası üzerinden ilk torununa özel bir paylaşım yaptı.Rania mesajında "En büyük armağanı için Allah'a şükürler olsun... Değerli torunumuz Iman ile hayatımızı aydınlattın. Allah seni bizim için korusun. Hüseyin ve Rajwa'yı tebrik ederim. Allah hayatlarınızı bereket ve memnuniyetle doldursun."HALASIYLA AYNI İSMİ TAŞIYACAK Açıklamada bebeğe Iman adının verildiği bilgisi de yer aldı.Bu arada bu konuda ilginç bir ayrıntı da var... İlk kez baba olmanın heyecanını yaşayan Prenses Hüseyin'in kız kardeşlerinden büyük olanı da Iman ismini taşıyor.Böylece minik bebek babasının kız kardeşiyle yani halasıyla aynı ismi taşıyor olacak.Rajwa ve Hüseyin'in kızları Iman'ın doğuluyla dünyanın en iddialı giyinen stil ikonlarından biri olarak tanınan Kraliçe Rania, henüz 53 yaşında babaanne oldu. 2022'DE NİŞANLANDILARKral Abdullah ile Kraliçe Rania'nın, ikisi kız, ikisi erkek dört çocuğunun en büyüğü olan Veliaht Prens Hüseyin ile Rajwa Al Saif Al Hüseyin'in nişanı 2022 yılında ilan edildi.Kraliçe Rania, kendi Instagram hesabından da mutlu haberi paylaştı. Gelinini, kızları Prenses Iman ve Salma'dan ayırmadığını belirtip ondan "üçüncü kızım" diye söz etti.O ilk duyuruda Rajwa'nın, Kraliçe Rania'ya fiziksel olarak gerçekten de kızı kadar benzemesi dikkatlerden kaçmadı.Bu arada küçük bir not... Ürdün kraliyet ailesi bu duyurunun ardından büyük kızları Prenses Iman'ın da Jameel Alexander Thermiotis ile nişanlandığını duyurdu.Zaten geçen yıl önce mart ayında büyük kızları Prenses Iman'ı evlendirdi Abdullah ile Rania. Ondan iki ay sonra da haziranda bu kez ilk göz ağrıları Hüseyin ile Rajwa dünya evine girdi.30 YIL SONRA İLK GÖRKEMLİ DÜĞÜNBu düğünün aile için farklı bir önemi vardı. Çünkü Hüseyin ile Rajwa, Kral Abdullah ile Kraliçe Rania'nın tam 30 yıl önce evlendiği haziran ayını düğün için seçti.Çift, oğullarından tam 30 yıl önce 10 Haziran'da yine dönemine damga vuran bir törenle evlenmişti.Prens Hüseyin ile Prenses Rajwa'nın düğünü de ondan hiç geri kalmadı. Hollanda, İngiltere, Danimarka, İspanya, Nepal, Norveç, İsveç, Brunei gibi ülkelerin kraliyet ailesi temsilcileri törene katıldı. Onların yanı sıra uluslararası üst düzey devlet görevlileri de iki gencin mutluluğuna tanıklık etti.O gün önce Hüseyin ile Rajwa'nın nikahı kıyıldı. O törende Hüseyin askeri üniforması içindeydi. Rajwa ise bedenini saran asimetrik, sade ve şık bir gelinlik giydi.Duvağı da başının üzerine Ürdün kraliyet ailesine ait bir taçla yerleştirildi.BİR DE KUTLAMA YEMEĞİ VERİLDİBunun ardından ise konuklar için bir resepsiyon verildi. O anlarda da Hüseyin bu kez ortama uygun bir takım elbise giydi.Gelin Rajwa ise beyaz renkte kabarık etekli bir elbise tercih etti. Rajwa'nın bu elbisesi ise düğünün en çok konuşulan konularından biri oldu. Bazıları kıyafeti çok beğenirken bazıları fazla abartılı bulduğunu belirtti.Öyle ya da böyle Hüseyin'in eski bir okul arkadaşı tarafından tanıştırılan çift dünyanın gözü önünde evlendi. Bu görkemli düğünün üzerinden 10 ay geçtikten sonra da çiftin ilk bebeklerini beklediği haberi geldi. Sonunda o bebek de dünyaya geldi.DÜĞÜNDEN SEKİZ AY SONRA BÜYÜK BİR ACI YAŞADIMutluluğa gölge düşüren olay ise Rajwa Al Saif'in babasının hayata veda etmesi oldu. Rajwa Alsaif, düğününden sekiz ay sonra, büyük bir acıyla sarsıldı. Genç kadının babası Halid Bin Musaid bin Saif bin Abdulaziz Al Saif, 71 yaşında vefat etti. .Acı haber, Ürdün kraliyet ailesinin resmi internet sitesinde duyuruldu. 18 Şubat'ta yapılan duyuruda Al Saif ailesiyle birlikte Ürdün kraliyet ailesinin de üç gün boyunca yas tutacağı belirtildi.KAYINPEDERİ İÇİN PAYLAŞIM YAPTIPrenses Rajwa'nın kocası, Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin de kendi Instagram sayfasından kayınpederine saygı duruşunda bulundu.2022 yılında Rajwa ile nişanlandığı gün kayınpederine sarılırken çekilen fotoğrafını paylaştı Hüseyin.Ardından da "Derin bir üzüntü ve kederle, sevgili kayınpederime veda ediyoruz. Onun nezaketini, cömertliğini ve dürüstlüğünü her zaman hatırlayacağız" diye yazdı. İş insanına rahmet, ailesine ve yakınlarına da sabır diledi.Dünyaya gelen bu ilk bebek sayesinde Prenses Rajwa da büyük acısını biraz olsun hafifletmiş oldu.Hüseyin'in iki kız kardeşinden büyük olanı da Iman adını taşıyor. Prenses Iman geçen yıl mart ayında Jameel Alexander Thermiotis ile hayatını birleştirmişti. Bir başka deyişle Ürdün kraliyet ailesi 2023 yılında iki tane büyük düğüne ev sahipliği yaptı. Kral Abdullah ile Kraliçe Rania'nın iki büyük çocuğu evlenip yuvalarını kurdu. Çiftin, biri kız diğeri erkek iki küçük çocuğu ise henüz bekar.
İşte bunlardan biri olan ünlü şarkıcı Celine Dion, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nın açılış gecesine damgasını vurdu.Yıllardır kesin bir tedavisi bulunmayan Katı Kişi Sendromu adlı hastalıkla mücadele eden Dion, sonunda hayalini gerçekleştirdi ve Olimpiyat Oyunları'nın açılış töreninde uzun bir aradan sonra ilk kez hayranlarının karşısında şarkı söyledi.56 yaşındaki Dion, bu şekilde tam 4 yıl aradan sonra ilk kez sahneye de çıkmış oldu.HASTALIĞINI YILLARCA KAMUOYUNDAN GİZLEDİÜnlü şarkıcı aslında başına gelenleri 2022 yılında bir sosyal medya paylaşımıyla duyurdu. Ama sonradan, hastalıkla mücadelesini konu alan I Am: Celine Dion adlı belgeselde katı kişi sendromu'na yakalandığını yıllar önce öğrendiğini, bunu kamuoyundan gizlediğini de itiraf etti.Celine Dion'un Paris Olimpiyat Oyunları'nın açılış töreninde sahneye çıkacağı bir haftadır konuşuluyordu. Her ne kadar bu sürpriz gizli tutulmaya çalışılsa da günler önceden bilgi dışarı sızdı.Yine de hayranları son ana kadar bir terslik olabileceğini düşünüp nefeslerini tutarak onun sahneye çıkacağı anı bekledi. Sonunda hem Dion'un hem de yıllardır ona hasret kalan hayranlarının büyük buluşması gerçekleşti.BEYAZLAR İÇİNDE SAHNEYE ÇIKTIÇok özlediği sahneye yeniden kavuşan Dion, Eiffel Kulesi'nin tepe noktasından hayranlarıyla buluştu. Ünlü şarkıcı o özel gece için üzeri parlak simlerle süslü açık renk bir elbise tercih etti.Dior imzasını taşıyan elbisesinin içinde eline mikrofonu aldı ve ünlü Fransız şarkıcı Edit Piaf'ın Hymne a l'amour (Aşka Övgü) adlı şarkısını seslendirdi.Aslında bu unutulmaz şarkının sözleri bir anlamda Celine Dion'un mesleğine duyduğu aşkın ve hastalığına karşı verdiği savaşın da bir sembolü gibiydi..."Mavi gök üzerimize yıkılabilir/ Ve orada yeryüzü de çökebilir/ Umurumda olmaz/ Seviyorsan beni, umurum değil tüm dünya" sözleriyle bir anlamda milyonda bir kişide görülen hastalığına da meydan okudu Celine Dion.O SÖYLEDİ, HAYRANLARI AĞLADIBir umut onun sahneye çıkmasını bekleyen hayranları da Dion görünür görünmez hem onun sesiyle kendilerinden geçti hem de sosyal medyada yorum yağdırdı.Birçok hayranının ortak bir itirafı vardı: Celine Dion şarkı söylüyor ve ben ağlıyorum..."Celine Dion'un yakalandığı Katı Kişi Sendromu, kasları etkileyen kişinin hayat kalitesini düşüren bir hastalık. Bu hastalıktan ses telleri de etkileniyor. Bu durum da Dion'un yeniden sahnelere dönmesi konusunda endişe yaratmıştı.Onun ise en büyük hayali son bir kez de olsa sahneye çıkıp şarkı söylemekti. Dion, hastalığını kamuoyuna duyurdu sosyal medya paylaşımında bu konuya da değinmişti...Ünlü şarkıcı "Tek bildiğim şey şarkı söylemek... Hayatım boyunca hep yaptığım ve yapmayı en sevdiğim şey bu. Sizi o kadar özledim ki... Sizin için sahnede olmayı... Performanslarım sırasında her zaman yüzde yüzümü veririm. Ama şu andaki durumum sadece bu kadarına izin veriyor" diye konuşmuştu.KAMERA KARŞISINDA ATAK GEÇİRDİCeline Dion'un katı kişi sendromu adlı hastalığıyla mücadelesi bir belgesele de konu oldu.Orada kamera karşısına geçen Dion hem duygu ve düşüncelerini, hastalığın hayatını nasıl etkilediğini hem de hastalığının zor yanlarını bütün samimiyetiyle açıkladı.Hatta hastalığının yol açtığı ataklardan biri kameralar tarafından kayıt altına bile alındı.I Am... Celine Dion adlı belgeselin bu çarpıcı anlarında 56 yaşındaki ünlü şarkıcı nefes almak için zorlanırken görülüyor. Bütün kasları işlemez hale gelen Dion'un çektiği acı gözlerindeki bakışlardan bile belli oluyordu.Dion, nöbet geçirirken belgeselde birlikte çalıştığı kamera ekibi sessizce çekimi sürdürdü. O sırada tıbbi yardım ekibi de ünlü şarkıcıyı rahatlatmak için elinden geleni yaptı. O anlarda Dion'un gözlerinden süzülen yaşlar da dikkatlerden kaçmadı.Belgeselin yönetmeni Irene Taylor için de ünlü yıldızın nöbet geçirdiği anları çekmek hiç kolay bir karar olmamış söylediğine göre.Bu konuda şunları anlattı Taylor: " Dion çok hızlı bir şekilde nöbet geçirmeye başladığında bunu çekip çekmemeyi düşündüm. Sonra çekime devam etmeye karar verdim. Çünkü güçlü sesiyle bilinen şarkıcı, bana her ne olursa olsun çekim yapmam için izin vermişti.Onun bu ani kararıyla Celine Dion'un yıllardır mücadele ettiği hastalığının en kötü anları da ortaya çıkmış oldu.'KOŞAMAZSAM YÜRÜRÜM... YÜRÜYEMEZSEM SÜRÜNÜRÜM'Hareketlerini hatta ses tellerini bile etkileyen hastalığına rağmen Celine Dion, mücadelesini bırakmamakta kararlı. En büyük hayali ise yine sahneye çıkabilmekti. Son bir kez bile olsa!Bu konuda belgeselde "Kendimi hala sahnede şarkı söyleyip dans ederken görüyorum" diye konuştu Dion."Bilirsiniz ben her zaman bir B planı ve bir C planı bulurum. Eğer koşamazsam yürüyeceğim, eğer yürüyemezsem sürüneceğim. Ama asla durmayacağım" diyerek ne kadar kararlı olduğunu gözler önüne serdi.Sonuç olarak 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nın açılışında da her ne kadar net bir tedavisi olmasa da hastalığına "kanının son damlasına kadar" meydan okuduğunu gözler önüne serdi ünlü şarkıcı.ATLANTA OLİMPİYATLARI'NIN AÇILIŞINDA DA ŞARKI SÖYLEMİŞTİBu arada küçük bir not.Bu, Celine Dion'un bir olimpiyat açılışında ilk sahneye çıkışı değil. Bundan yıllar önce, 1996 yılında, henüz gencecik bir kızken de Atlanta Olimpiyat Oyunları'nın açılışında sahneye çıktı.Orada da The Power of the Dream (Düşlerin Gücü) adlı şarkıyı seslendirdi.Stiff Person Sendromu (Katı Kişi Sendromu Nedir?): İlerleyici katılık ve sertlik ile karakterize kaynağı belirsiz ve nadir bir nörolojik hastalık. Sertlik öncelikle gövde kaslarını etkiler ve spazmların da birlikteliği ile vücutla ilgili deformitelerle sonuçlanır. Kronik ağrı, bozulmuş hareketlilik genel belirtilerdir. Spazmlar şiddetli ve öngörülemeyen bir şekilde ortaya çıkabilir ve bazen kemikleri dahi kırabilecek seviyeye ulaşırlar. Hastalar bazen ses ve dokunmaya çok duyarlı hale gelirler ve bu durumlar spazmları tetikleyebilir. Hastalığın kesin mekanizması belirgin değildir. SPS hastalarının, nadiren genel popülasyonda görülen glutamik asit dekarboksilaz antikorlarına sahip olduğu tespit edilmiştir. Bu antikorların hastalığın nedeni olduğu düşünülüyor.