Sen misin ihanet eden! Eski karısı ünlü oyuncudan intikamını çocuklarıyla alıyor

20 Aralık 2024

Hatta bazen durum öyle bir hale gelir ki eşlerden biri ortak çocuklarını "silah" olarak kullanır... En çok yapılan da eşine olan öfkesini çıkarmak için çocukları ondan koparmak olur. En azından eski eşine ve ailesine onları göstermemek için elinden geleni yapar. Bazen olaylar hukuksal sürece bile neden olur. BAZEN ÜNLÜLER DE AYNI YÖNTEMİ KULLANIRAma bunların sadece sıradan insanlar arasında yaşandığını sanıyorsanız bir kez daha düşünün... Çünkü iş hiç öyle değil... Gösteri dünyasının anlı- şanlı ünlüleri de kimi zaman eşlerinden intikam almak için benzer bir yöntem kullanır. Bu konudaki en çarpıcı örnek Angelina Jolie.Büyük bir aşkla yıllarını verdiği Brad Pitt ile artık düşman olan Jolie, üçü biyolojik üçü evlatlık altı çocuğunu da kendi cephesine çekti çoktan. Zaten en büyük oğulları Maddox ile diğer oğulları Pax Thien, Brad Pitt'e olan düşmanlıklarını dünyaya ilan ettiler. İlk biyolojik çocukları Shiloh, babasından gelen Pitt soyadını kullanmamak için hukuksal yollara başvurdu. Kızları Zahara, bir okul etkinliğinde, biyolojik ikizlerinden Vivienne de annesiyle çalıştığı bir tiyatro oyununda babasının soyadını kullanmadı. Şimdilik böyle bir adım atmayan tek çocuk kaldı: İkizlerden erkek olanı Knox Leon. Bir zamanlar Brangelina olarak anılan eski çiftle ilgili durum böyle. Hatta iddialara göre Pitt, en azından Noel gibi önemli bir günde hiç değilse ikizleriyle vakit geçirmek için eski karısına neredeyse yalvardı. Sonuç henüz bilinmiyor. Ama eski eşinden çocuklarıyla intikam alan tek kişi Angelina Jolie değil. İHANETİN ACISINI BÖYLE ÇIKARIYORHugh Jackman ile 27 yıllık evliliği geçen yıl sona eren Deborra Lee Furness de aynı şekilde davranıyor iddialara göre. Ama onun bunu yapma nedeni Angelina Jolie'den biraz daha farklı. Çünkü onun yuvasını yıkan Jackman'ın ihaneti... Artık herkesin bildiği gibi Hugh Jackman, The Music Man adlı müzikalde birlikte rol aldığı Sutton Foster ile yasak aşk yaşamaya başladı. Bu yüzden de çeyrek asrı geride bırakan evliliği sona erdi. Diğer yandan Foster da ikinci kocasından kısa süre önce boşandı. Yuvalar yıkıldı, söylenenlere göre şimdi Jackman ve Foster aşklarını gözler önüne sermek için uygun zamanı bekliyor. Ama Hugh Jackman'ın eski karısı Deborra Lee Furness, kocasının yaptıklarını henüz içine sindirebilmiş değil... Aldatılmak bir yana Jackman'ın evliliklerini kurtarmak için hiçbir adım atmamasına da çok içerlemiş durumda. Bu yüzden de intikam için o geleneksel yöntemi yani ihanet eden eski eşini çocuklarından mahrum bırakmayı seçti. ESKİ KOCASININ YAPTIKLARI CANINI ÇOK YAKTINoel'in dünyanın bir bölümü için ne kadar önemli olduğunu bilmeyen yok. O gün sadece çekirdek aile değil bütün geniş aileler de bir araya gelir ve bu özel günü kutlar. İşte Deborra Lee Furness, bu özel günde iki çocuğu Oscar ve Ava'yı babalarına göndermemeye karar verdi. Bunun hiç iyi bir fikir olmadığını düşünüyor Furness… Aslında ilk bakışta çift, gayet dostane bir şekilde boşanmış gibi görünüyor. Ama yakın çevresinin anlattığına göre Deborra Lee Furness, Hugh Jackman'ın  rol arkadaşı Sutton Foster ile yasak aşk yaşayarak kendisini küçük düşürdüğüne inanıyor. Onun açısından bakıldığında haksız da sayılmaz bu görüşü. Zaten Deborra Lee Furness, daha bu aşk bu kadar dile düşmeden kocasının ihanetinden şüpheleniyordu... Bir yandan da belki içten içe yanılmayı diliyordu. Ama sonunda hiç istemediği gerçek gün yüzüne çıktı. Gittikleri her yerde kırmızı halıda, etkinliklerde hatta alışverişte bile gözünün içine bakan kocası onu aldatmıştı. Üstelik bu durumu en son öğrenen de kendisiydi. Yakın çevreleri, Jackman ile Foster'ın ilişkisinin iş arkadaşlığından çıkıp aşka dönüştüğünü ondan önce fark etmiş ama bu konuda ağızlarını sıkı tutmuştu. İhaneti en son öğrenen kişi olmak, bu durumun kendisinden aylarca gizlenmesi ama en çok da yıllarını verdiği kocasının yaptıkları Deborra Lee Furness'in canını çok yaktı. İşte bu yüzden o da Jackman'ın canını yakmak istiyor. Seçtiği yol da birçok kadının yaptığı gibi onu ailelerin bir araya geldiği bu günde çocuklarından mahrum bırakmak. Şimdilik durum böyle... Bir dönem aşkın yaşayan örneği olarak gösterilen Deborra Lee Furness ile Hugh Jackman da pek belli etmeseler de birbirlerine düşman oldu. Jackman'ın Sutton Foster ile başladığı aşkın geleceğini ise zaman gösterecek!

Devamını Oku

Babasının milyonları onun umurunda değil... Ünlü oyuncunun oğlu bir restoranda vardiyalı işe girmiş

15 Aralık 2024

Diğer yandan gönül hayatı da çok hareketliydi... Döneminin bütün güzel ve ünlü kadınlarıyla sevgili oldu, evlilik yaptı... İşin ilginci eski sevgilileri bile yıllar geçmesine rağmen onu bir türlü unutamadıklarını saklamıyorlar.Bu arada uzun ilişkisinden iki tane çocuğu dünyaya geldi. Bunlardan kız olanı hem annesi hem de kendisi gibi gösteri dünyasında kariyer yapmaya başladı. Oğlu ise şu ana kadar sakin bir hayat yaşamayı seçti. Kendine bambaşka bir yol çizdi.Uzun sözün kısası ünlü oyuncunun ve kendisi kadar ünlü olan şarkıcı ve oyuncu eski sevgilisinin oğlu bir restoranda iki yıl boyunca kelimenin tam anlamıyla gizli gizli çalıştı.İKİ YIL BİR RESTORANDA ÇALIŞMIŞBöyle uzun uzun anlattığımız bu ünlü Johnny Depp. Son eşi Amber Heard ile olaylı bir boşanma davası yaşayan Depp, bu sırada sarsıntıya giren kariyerini de sonunda toparladı ve eski günlerine dönmeye başladı.Depp'in Amber Heard uğruna terk ettiği Fransız şarkıcı ve oyuncu Vanessa Paradis'den iki tane çocuğu var. 25 yaşındaki kızı Lily Rose, model ve oyuncu olarak kariyer yapıyor.Johnny Depp ile Vanessa Paradis'nin 22 yaşındaki oğlu Jack'e gelirsek... İşte işin o kısmı biraz farklı. Jack, ablası Lily Rose'un tam tersine öyle kalabalıklar karşısında, spot ışıklarının altında bir hayat sürmüyor.Aslında babasına olan fiziksel benzerliğiyle çok dikkat çeken Jack Depp'in iki yıl boyunca Pariste bir Lübnan restoranında çalıştığı ortaya çıktı!BARMENLİK VE GARSONLUK YAPTI... MÜŞTERİLER İÇİN MEZE HAZIRLADIParis'in Bastille bölgesinde bulunan bu restoranın gedikli müşterileri arasında Jack Depp'in annesi Vanessa Paradis ile ablası Lily Rose da bulunuyor.Ama bu kadar değil. Johnny Depp'in tek oğlunun çalıştığı restoran, kentin kendi alanında gözde mekanlarından biri. Müzik, moda ve sinema dünyasından ünlüler de sık sık bu restoranda buluşuyor. Bunlar arasında yolu Paris'e düştükçe buraya giden Matt Damon ve Matt Dillon da var üstelik.Büyükbabasının adını taşıyan Jack Depp, restoranda vardiyalı olarak çalışmış. Barmenlik ve garsonluğun yanı sıra restoranın alt katında yer alan mutfakta müşteriler için mezeler hazırlamış.ESKİ PATRONU GERİ DÖNMESİNİ UMUYOR: ÖYLE ÇALIŞAN BULMAK ZORJack Depp'in iki yıl boyunca gözlerden uzak bir şekilde çalıştığı restoranın 15 yıllık bir geçmişi var.Jack, birkaç ay önce buradaki işinden ayrılmış olsa da restoranın sahibi Edouard Chueke, onun harika bir çalışan olduğunu belirtip, kapılarını her zaman açık tuttuklarını ve ne zaman dönerse işinin hazır olduğunu söyledi.Chueke "Çok iyi bir çalışandı... Birkaç ay önce ayrıldı. Ama onun önümüzdeki yıl geri dönmesini bekliyorum. Çünkü böyle iyi çalışan birini bulmak kolay değil" dedi.  

Devamını Oku

Eline kalemi, kağıdı aldı hayatını yazdı: Ünlü olmak istemedim... Bir işim olsun, çalışayım istedim

14 Aralık 2024

79 yaşındaki Selleck, dizinin yayınlandığı kanal kendilerine final kararını bildirdiğinden bu yana ne kadar büyük bir hüsrana uğradığını hiç saklamıyor. Yapımın aslında çok iyi izlenmesine rağmen 15 yıllık serüveninin bitmiş olmasını bir türlü kabullenemiyor.Bu konunun gündeme geldiği ilk dönemde Selleck, maddi durumunu öne sürmüştü. Yıllar önce kendisine şöhreti getiren Magnum dizisinden kazandığı parayla bir çiftlik aldığını artık bilmeyen yok.İşte Selleck de dizi biter de kazancı kesilirse bu çiftliği satmak zorunda kalacağından endişe ettiğini söylemişti. Sonradan ise gerçek ortaya çıktı...Aslında onun sorunu maddiyat değildi... Hayatı boyunca kısa bir dönem hariç durmadan çalışan Selleck, emekli olmaya hazır değildi...Buna ek olarak 15 yılını birlikte geçirdiği dizideki çalışma arkadaşlarından ayrı kalmayı da istemiyordu. Çünkü onları ailesi olarak görüyordu.Öyle ya da böyle Blue Bloods'ın sonu geldi... Bu ay bitmeden final bölümü yayınlanacak ve dizi de ekran tarihinin tozlu sayfalarına karışacak. HAYATINI SATIRLARA DÖKTÜSelleck son aylarda genellikle Blue Bloods adlı dizi nedeniyle konuşuluyor ama bu yıl içinde bir de hayatını konu alan bir anı kitabı yayınlandı.You Never Know: A Memoir adlı bu otobiyografide usta oyuncu, hayatından önemli kesitleri satırlara döktü.Tom Selleck, Hollywood'a tam 50 yıldır emek harcıyor.  Asıl büyük çıkışını da 35 yaşına geldiğinde; kendisine bir dolu ödül de kazandıran Magnum adlı diziyle yaptı.Sonra da çıktığı kariyer basamaklarından hiç inmeden bugünlere kadar geldi.1 metre 94 santimlik boyuyla Hollywood'un en heybetli yıldızlarından biri olan Selleck, bunca yıldır aktif olarak çalışmasına rağmen hala emekli olmak için de kendini hazır hissetmiyor.  'ÖYLE TRAJİK BİR HAYATIM OLMADI... ÇOK ŞANSLIYDIM'Kendisi her ne kadar "Dizi biterse çiftliğimi satmam gerekir" dese de kariyerinin başında öyle ünlü olmak gibi bir düşüncesi yoktu kitapta anlattığına göre.Yine kitabına göre hayatında öyle çok büyük olaylar da olmadı. "Kendimi rehabilite etmedim, öyle trajik bir yaşamım da olmadı. Hayatın iniş çıkışlarından nasibimi aldım ama yine de çok şanslıydım" diyerek bu konudaki fikrini ifade etti Selleck.Özetle, hayatını kaleme alma fikri bu yüzden de başlarda  ona çok çekici gelmemiş. Ama sonra kağıdı kalemi alıp yaşadıklarını satırlara dökmüş. Evet, yanlış okumadanız... Selleck, kitabını daktilo ya da bilgisayar başında değil el yazısıyla yazdı.O satırlarda da kendisi gibi oyuncu olmak isteyen gençlere öğütler verdi: "Eğer oyunculuk işine girecekseniz bu işe hevesli olmanız gerekir. Bu biraz uzun bir yol çünkü. Ben de bunu anlatmaya çalıştım."KAZARA ÜNLÜ OLMUŞ!Tom Selleck, kitapta yazdığına göre kazara ünlü oldu. İşletme bölümünde okurken bir basketbol bursu kazandı. O sırada aklında oyuncu olmak gibi bir fikir de yoktu.Fakat bir gazlı içecek reklamından sonra The Dating Game adlı program için seçildi. Zaten kitabında bütün bunlara da değiniyor Tom Selleck:"Bu aslında kazara gelişen bir kariyerin hikayesi. Hiç oyunculuk dersi almadım, hiçbir eğitimim yoktu. Zaten böyle bir arzum da yoktu."Ama yine de hayatın kendisine açtığı bu yolda yürümeyi sürdürdü Tom Selleck. Önce 1967 yılında The Young and the Restless adlı dizide oynaodı. Sonra Western filmleri için kamera karşısına geçti. 1980'lerde de kariyeri için bir dönüm noktası olan Magnum dizisi geldi.'BİR İŞİM OLSUN ÇALIŞIP PARAMI KAZANAYIM İSTEDİM'Tom Selleck bütün bunların ardından herkesin kendisi hakkında "İşte bakın oyunculuk böceği onu da ısırdı. Yıldız olmak istiyor" gibi yorumlar yapıldığını anlattı.Fakat kendi ifadesine göre durum hiç öyle "uzun boylu" değildi: "Ben hayatımda hiç bu şekilde bir ifadede bulunmadım. Sadece bir işim olmasını ve çalışmayı istedim" satırlarıyla da bu durumu ifade etti ünlü oyuncu.Tom Selleck her anlamda istikrarlı bir hayat sürdürdü. 1983 yılında Londra'da sahnelenen Cats müzikalinde rol alan Jillie Mack ile tanıştı. 1987 yılında evlendi ve çiftin evliliği hala sürüyor. Evlenmelerinden bir yıl sonra da kızları Hannah dünyaya geldi. Bu arada yeri gelmişken Selleck'in Jacqueline Ray ile yaptığı ilk evliliğinden şu anda 58 yaşında olan Kevin adında bir oğlu bulunduğunu da hatırlatalım. BİR DÖNEM MESLEĞİNE ARA VERDİAslında diğer yandan bu Tom Selleck için alışılmadık bir durum değil. Ünlü oyuncu daha önce de bir süre mesleğe ara verip çiftliğinde vakit geçirmişti.Selleck, 1998 yılında unutulmazlar arasına girmesini sağlayan Magnum P.I adlı dizi sayesinde zirvedeyken de böyle bir karar almıştıO dönemde meslekten uzaklaşan oyuncu "Yorgundum ve daha önce sahip olmadığım üç boyutlu bir hayat istiyordum. Çünkü hiç öyle yaşamamıştım. Haftada 90 saat çalışıp dizi çekiyordum. Geride kalan boşluklarda da sinema filmlerinde oynuyordum" diye konuşmuştu.Tom Selleck bu ilk arada bugünkünden daha gençti ve bir süre sonra mesleğine geri dönmüştü. AKIL SAĞLIĞINI EVLİLİĞİ VE ÇİFTLİĞİ SAYESİNDE KORUYOR Zaten onu tanıyanların söylediğine göre Selleck, Hollywood tarzı hayatı öyle çok da sevmiyor. Kendisini de "evcimen" olarak tanımlıyor.Tom Selleck bir röportajında Hollywood'un bunca karmaşası arasında akıl sağlığını korumayı başarmasını da öncelikle eşiyle olan evliliğine sonra da çiftliğinde vakit geçirmesine bağlamıştı.Çiftliğinde toprakla bütünleşmeyi, bitkilerin büyüyüp olgunlaşmasını izlemeyi sevdiğini söyleyen Selleck, belki de bu yüzden orayı kaybetmekten çok korkuyor. Yeri gelmişken hemen hatırlatalım... Tom Selleck çiftliğini kendisinden önceki kuşaklar için efsane bir oyuncu olan Dean Martin'den 1988 yılında 5 milyon dolara satın almıştı.  

Devamını Oku

Hiç elini tutmadığı için kızıyorlardı... Bir şefkatli dokunuş nice aşk sözlerine bedel!

5 Aralık 2024

Kate'in kanser tedavisinin bitmesinden birkaç ay sonra, Londra'ya resmi bir ziyarette bulunan Katar Emiri ve eşini karşıladı Galler çifti.Neredeyse her yıl bu tür bir konuğu karşılayan hatta sonrasında tacı ve nişanlarıyla resmi yemeğe katılan Kate için bu günün ayrı bir önemi vardı yine de.Çünkü hayata bakışını değiştiren kanser deneyiminin ardından ilk kez bu kadar önemli bir etkinlikte yerini aldı.Dünkü o karşılama töreni sadece Kate için değil aynı zamanda kocası William için de çok önemliydi.Sonuç olarak aylar boyunca nice zorluklar yaşamalarına neden olan o deneyimi birlikte yaşamışlardı.KARISINA HER ZAMANKİNDEN DAHA YAKINDIİşte bunun da etkisiyle William, genel olarak nadiren yaptığı bir jesti tekrarladı tören sırasında.Hem de bir değil birkaç kez...Karısı Kate'in omuzuna usulca dokundu ve ona desteğini sundu.Çünkü her ne kadar 2011 yılından bu yana ailenin gelini olsa da bu tür görevlere katılsa da Kate dünkü törende geçmişe oranla biraz tutuk bir görüntü sergiliyordu.İşte William'ın, karısı Kate'in sırtına birkaç kez dokunarak ona varlığını hissettirmesi de vücut dili uzmanları tarafından masaya yatırıldı.'SENDEN BAŞKASI UMURUMDA DEĞİL'Bu konuda tanınmış uzmanlardan biri olan Judi James, İngiliz Express gazetesine, Prens William'ın bu küçük jestini yorumladı.Onun söylediğine göre Prens'in karısı Kate'in omuzuna birkaç kez hafifçe dokunması bir tür endişe göstergesi değil.Daha çok Kate'e ve hatta sadece ona değil tüm dünyaya "Bunca kalabalığa rağmen bütün dikkatim senin üzerinde ve seninle" mesajı.James'in yorumuna göre William, onca zorluktan, ameliyattan ve hastalıktan sonra yeniden bu tür önemli bir göreve katılan karısına kendini yalnız hissettirmedi.Ona bu kısacık jestiyle "Hayatımdaki en önemli insan sensin" mesajını verdi.'NE KADAR FLÖRTÖZ OLDUKLARINI GÖSTERDİ'Aslına bakılırsa William zaman zaman karısı Kate'in omuzuna ya da beline böyle hafifçe dokunuyor. Ama bu davranışı genellikle bir kere ve çok kısa süreli oluyor.O yüzden de dün karısı Kate'e birden çok kez dokunması, hatta tören sırasında kimi zaman konukları bile unutup onunla konuşması dikkatlerden kaçmadı.Judi James'in vurguladığı bir başka ayrıntı da bu küçücük jestin aslında Kate ve William'ın kapalı kapılar arkasındaki hayatına dair ipuçları verdiği.Judi James'in yorumuna göre Galler çifti, gözlerden uzak yalnız kaldıklarında birbirleriyle fazlasıyla fiziksel temasla bulunuyorlar ve evliliğin üzerinden geçen bunca yıla rağmen gayet flörtöz davranıyorlar.HALKIN KARŞISINDA PEK AZ FİZİKSEL TEMAS KURUYORLARŞöyle bir geçmişe dönüp baktığımız zaman Kate ile William'ın halkın karşısına çıktıklarında birbirleriyle hiç fiziksel temas kurmaması sık sık eleştiri konusu oluyordu.O dönemde henüz aileden ayrılmamış olan Prens Harry ile karısı Meghan Markle ise gittikleri görevlerde bile hep el ele tutuşuyordu.Onların görüntüsünün gerçek bir aşkı simgelediğini savunanlar sırf halkın içinde el ele tutuşmadıkları ya da fiziksel temastan kaçındıkları için Kate ile William'ın evliliğinin iyi gitmediği yorumlarını bile yapıyordu.Diğer yandan konumları gereği Kate ile William'ın birbirleriyle halkın karşısında fazla fiziksel temas kurmaları da doğru değil.Bu yüzden de Galler çifti zaman zaman birbirlerine yönelttikleri derin bakışları dışında herhangi bir sevgi gösterisinde bulunmuyordu.  

Devamını Oku

Kaynanası öldü, önce sarayına yerleşti... Sonra da kimseye el sürdürmediği en değerli tacını başının üstüne kondurdu

4 Aralık 2024

Bir döneme damgasını vuran da Prens Charles, eski karısı Prenses Diana ve evliyken bile aşkını bitirmediği Camilla Parker Bowles arasındaki aşk üçgeni oldu. O dönemleri zaten bilenler bilir... Ama artık Diana hayatta değil, Kraliçe 2. Elizabeth de... Tahtta oturan kişi Charles ve kraliçe de bir zamanlar "öteki kadın" olarak anılan Camilla.Her ne kadar yıllar boyunca sadece İngiltere'de değil tüm dünyada "istenmeyen kadın" ilan edilmiş olsa da ortada bir gerçek var. Diana'nın yuvasını yıkan hatta onun ölümüne yol açan kadın olarak bilinen Camilla artık ailenin en önde gelen kadın üyesi... En azından kocası Charles hayatta olduğu sürece.YILLARCA KÖTÜLENMENİN ACISINI ÇIKARIYORCamilla dün gece de Buckingham Sarayı'nda düzenlenen bir resmi yemekte bütün bakışları üzerinde topladı. Bunun nedeni de başındaki o kocaman, bakanların gözlerini kör eden bir ışıltı yayan taçtı... Boynunda ona uygun gerdanlığı, kolunda bileziği ve kulağında küpeleri vardı... Ama hiçbiri o taç kadar dikkat çekmedi.Camilla, bugüne kadar konumu gereği İngiliz kraliyet ailesinin çok gösterişli ve değerli taçlarıyla da boy gösterdi. Ama bu defaki biraz daha başka. Bir başka deyişle Camilla, geçmişte yıllarca nefretle anılmanın acısını belli ki ailenin en değerli mücevherlerini kullanarak çıkarmaya çalışıyor.Gelin bunun nasıl olduğuna bir bakalım.ÜZERİNDE KIRMIZI KADİFE ELBİSE BAŞINDA AİLENİN EN DEĞERLİ TACIKatar Emiri ile karısı resmi bir ziyaret için Londra'da bulunuyor. Onları uçaktan inince yerleştikleri konuttan almaya Galler Prensesi Kate Middleton ile Galler Prensi William gitti.Gerçekleşen görkemli törenin ardından grup Buckingham Sarayı'nın yolunu tuttu. Orada bir sergi gezildi ve özel bir öğle yemeği yenildi. Bütün o saatlerde kanser tedavisi yeni tamamlanan Kate Middleton ile kocası Prens William da konuklarına eşlik etti.Akşam da Katar Emiri ve eşi onuruna Buckingham Sarayı'nda bir yemek verildi. Karşılama törenine hastalığı nedeniyle katılamayan Kraliçe Camilla ile kocası Kral Charles ile birlikte o yemekte yerini aldı.Kate ise yine sağlığını ön plana alarak akşam yemeğine katılmadı. Onun olmadığı yemekte de Camilla görünümüyle herkesten rol çalmayı kolayca başardı.Kırmızı kadife bir elbise giyen Camilla, başına da İngiliz kraliyet ailesinin en değerli taçlarından biri olan Kokoşnik tacını taktı.SADECE DÖRT KİŞİ KULLANABİLDİKokoşnik tacının 1888 yılına kadar uzanan bir geçmişi var. Bu taç, o dönemde Galler Prensesi sonra da kraliçe olan Alexandra için kadınlardan oluşan bir komite tarafından yaptırılmıştı. Üzerinde sarı ve beyaz altın üzerine yerleştirilmiş tam 488 tane elmas bulunuyor.İlk olarak Alexandra'nın başını süsleyen bu değerli taç, Kraliçe 2. Elizabeth'in de en sevdiği mücevherlerden biriydi. O da zaman zaman özellikle yabancı konuklar onuruna düzenlenen resmi davetlerde bu ünlü tacı kullanıyordu.Bu arada Kokoşnik Tacı ile ilgili başka bir ayrıntıyı daha atlamayalım.Her ne kadar geçmişi çok eskilere uzanıyor olsa da bu değerli taç, bugüne kadar Kraliçe 2. Elizabeth dâhil sadece dört kişi tarafından kullanıldı. İşte onlardan biri de kayınvalidesinin bile zorla kabul ettiği, yıllarca halkın tepkisini çeken Camilla oldu.Bu acın hikayesi de ilginç. İlk anda akla geldiği gibi başka bir zengin kraliyet ailesi tarafından hediye edilmiş değil bu taç.AİLE ONURUNU KURTARAN HEDİYEKokoşnik Tacı, sonradan Kral 7. Edward olarak tahta çıkan Galler Prensi ile karısı Galler Prensesi Alexandra'nın 25'inci evlilik yıl dönümü için toplumun seçkinleri tarafından hazırlanan bir hediye.Bu arada o dönem aynı zamanda ülkenin toprak sahibi soylularının da çöküş dönemiydi. Bu ailelere mensup genç kızların çoğu iflası engellemek için zengin Amerikalılarla evlenmeye başlamıştı.İşte tam o dönemde toplumun seçkin ailelerine mensup dört kadın bu önemli evlilik yıl dönümüne özel bir hediye hazırlamak için bir komite kurarak para topladı. Alexandra'ya görkemli bir evlilik yıl dönümü hediyesi vererek ailelerinin onurunu kurtaracaklarına da inanıyorlardı.Özetle bu dört kadın aristokrat ailelerden 4 bin sterlinin üzerinde para toplamayı başardı. Uzun sözün kısası bu girişimin sonucunda İngiliz kraliyet ailesinin bu en değerli tacı ortaya çıktı.Tabii bu arada Prenses Alexandra'ya da tacın görünümü hakkındaki fikri soruldu.ESİN KAYNAĞI RUS ÇARİÇESİNİN TACIO da Rusya'nın son çarı Nikolai'nin annesi ve aynı zamanda ablası olan Çariçe Maria Feodorovna'nın tacını örnek aldı.... Böylece Kokoşnik Tacı da ortaya çıktıAma sanmayın ki bu değerli taç öyle sıradan kişiler tarafından yapıldı. Garrard beyaz ve sarı altın üzerine bu 400'den fazla elması yerleştirdi. Zaman içinde üzerine biraz daha elmas eklenerek taç bugünkü haline getirildi.Bu taç şimdi tarihi bir değer de taşıyor aynı zamanda. Ama ilk kullanıldığı dönemde Prenses Alexandra'nın ablası, dönemin Rus Çariçesi Maria'nın tacının birebir kopyası olarak nitelendirildi. Fazla da beğenilmedi.Sonradan kralın karısı olarak kraliçe unvanı alan Alexandra hayatı boyunca bu tacı önemli etkinliklerde kullandı. Alexandra'nın ölümünden sonra Kokoşnik Tacı Kraliçe Mary'ye geçti. Ardından da 1953 yılından itibaren Kraliçe 2. Elizabeth'e geçti.Elizabeth genellikle de taç ile benzer bir görünümü olan gerdanlığıyla birlikte kullandı bu parçayı.İşte böyle bir tarihe sahip olan Kokoşnik Tacı'nı Camilla ilk kez Katar Emiri onuruna verilen yemekte kullandı. Yine İngiliz kraliyet ailesinin koleksiyonundan seçtiği bir kolye ve bilekliği kullandı o yemekte. Kulağındaki elmas küpeler ise Camilla'nın kendi koleksiyonundan.  

Devamını Oku

Güzel prensesin gizli bir hastalığı varmış... Babasından sadece tahtını almayacak

2 Aralık 2024

Üstelik fiziksel olarak da çok güzel. Uzun boyu, uzun sarı saçları, parlak mavi gözleri var... Gülüşündeki dikkat çeken sorun da kısa süre önce düzeltildi zaten. Üstelik dünyanın dört bir yanında milyonlarca hayranı var ki kelimenin tam anlamıyla onun için deli oluyorlar Ama 'Her güzelin bir kusuru vardır' deyişini haklı çıkaracak türden bir de sorunu varmış meğer. Babasından ona çok da heveslisi bulunmayacak bir miras kalmış: Bir tuhaf hastalık. DERSTE UYUYAKALDIĞINI İLERİ SÜRDÜHayranları İspanya'nın gelecekteki kraliçesi Veliaht Prenses Leonor'dan söz ettiğimizi çoktan anladı. Geçen yıl 18 yaşına girişi yani artık bir yetişkin oluşu dünyanın gözleri önünde törenlerle kutlanan Prenses Leonor'un popülaritesi her geçen gün artıyor.Özellikle de önce kara, sonra da deniz kuvvetlerinde askeri eğitime başlaması bunu ikiye katladı... Gittiği her törende en çok da üzerinde üniforması olduğunda kimse gözlerini ondan alamıyor. Ama İspanyol kraliyet ailesiyle ilgili kaleme aldığı kitaplarla ve köşe yazılarıyla dikkat çeken Jaime Penafiel'in iddiasına bakılırsa Leonor'un bir hastalığı var. Üstelik bu ona babası Kral Felipe'den geçti. 91 yaşındaki yazarın ileri sürdüğüne göre Leonor narkolepsi hastası. Yani durup dururken uyuyakalıyor. Penafiel'in yazısında ileri sürdüğüne göre Leonor, askeri eğitimini sürdürse de bir yandan da özellikle teorik derslerle sıranın üzerinde aniden uykuya dalıyor. Yazar, bunu da Leonor'un arkadaşlarının ifadelerine dayandırdı.BABASI DA BÖYLEYMİŞBu durum, Leonor'un yaşlarındayken babası Felipe'de de vardı Penafiel'in ileri sürdüğüne göre. O da kızı gibi askeri okulda eğitim gördüğü sırada aniden uyuyakalıyordu. Sabahları da oda arkadaşları onu uyandırmak için epey çaba harcıyordu.Geçmişte İspanyol kraliyet ailesi için çalışan Jose Antonio Alcina'nın anlattıklarına göre Felipe de büyük kızı Leonor'un yaşlarındayken bazen ayakta bile uyuyakalıyordu. Eski bir öğretmeninin ileri sürdüklerine bakılırsa Felipe'nin askeri eğitimi sırasında yine de ayakta durması gerektiği söylenmiş. Çünkü dirseğini sıraya dayadığı anda çok derin bir uykuya dalıyormuş. 

Devamını Oku

Çifte ihanet bir değil iki yuvayı yıkmıştı: İş arkadaşınla ilişki yaşayıp hayatının hatasını yaptın

1 Aralık 2024

Yine de kafalarda hep bu bir soru işareti vardı. Zaten sonuç olarak olaya bir başka kadının karıştığı bir süre önce ortaya çıktı. Yakınları daha ilk dönemde "Evliliğin sonunun geldiği belliydi" yorumunu boşuna yapmamıştı belli ki. Şimdi artık mutlu çiftin yuvası dağıldı... Biri yalnız başına hayatına devam ediyor. Diğeri ise uğruna evliliğini bitirdiği yeni aşkıyla ilgili gerçeği açıklamak için fırsat kolluyor.BU AŞK UĞRUNA BİR DEĞİL İKİ EVLİLİK YIKILDITabii ki hemen anladınız Hugh Jackman ile Sutton Foster'dan söz ettiğimizi... Jackman ile Deborra Lee Furness'in boşanma açıklamasından bu yana ünlü çift mercek altında zaten. Yakın zamanda ortaya çıkan gerçeklere göre de bunun nedeni Jackman'ın, The Music Man adlı müzikaldeki rol arkadaşı Sutton Foster ile yakınlaşması. Bu arada küçük bir not...Bütün bunlardan yola çıkarak Jackman ile Foster yakınlaşmasının bir değil iki evliliği bitirdiğini söylemek yanlış olmaz. Çünkü Foster da bir süre önce eşi Ted Griffin'den boşandı.'YUMUŞAK GEÇİŞ' İÇİN FIRSAT KOLLUYORLARJackman ile Foster'ın yakın çevresine bakılırsa şimdi iki aşık, "yumuşak bir geçiş" yaparak ilişkilerini kamuoyuna da açıklamak için fırsat kolluyor. Durum böyleyken bugüne kadar "iyi aile babası" ya da "sadık aşık" olarak bilinen Hugh Jackman ise sosyal medyada eleştiri oklarını üzerinde toplar oldu. Jackman'ı yuvasını yıkmakla suçlayanların kullandığı platform ise ünlü oyuncunun sosyal medya sayfası. Bunca yıldır bambaşka bir şekilde tanıdıkları Hugh Jackman'ı eleştirenler, yıldızın Instagram sayfasındaki paylaşımlarını ona yanlış yaptığını belirten yorumlarla dolduruyor. Tabii ki ünlü oyuncu bunlar karşısında sessizliğini koruyor.'İŞ ARKADAŞINLA İLİŞKİYE GİRMEK HİÇ PROFESYONEL DEĞİL'Jackman'ı eleştiren bir kullanıcı ona "Hayal kırıklığına uğradım. Senin iyi bir adam olduğunu düşünüyordum. Ama yanılmışım" diye seslendi. Bir başkası "İş arkadaşınla ilişkiye girmek hiç profesyonel değil" cümlesiyle Jackman'ı eleştirdi. Bir başkası ise görüşünü şu satırlarla belli etti: " Ben doğruyu biliyorum. Ve o imajını kurtarmak için bunu saklıyor. Karısı ve çocukları için çok üzgünüm." Hugh Jackman'ın bir başka takipçisi ise belli ki ona fazlasıyla öfkelendi. Çünkü ona şu satırları yazdı: " Karısını aldatan bir adam benim saygımı hak etmez." Ünlü oyuncuyu iş arkadaşıyla yakınlaştığı için eleştirenlerin sayısı epey fazla. Diğer yandan Sutton Foster'a yönelik oklar da azımsanacak gibi değil. FOSTER DA ELEŞTİRİLERDEN NASİBİNİ ALDIFoster'ı Jackman ile Deborra Lee Furness'in yuvasını yıkmakla suçlayan bir kullanıcı "Başkasının kocasını elinden almak vahşice bir hareket" sözleriyle eleştirdi. Bir başkası öfkesine hakim olamayarak "Şimdi anladım Hugh ve sen yuva yıktınız" satırlarını yazdı. Tabii ki bu arada Hugh Jackman ile Sutton Foster'a yönelik bu eleştirilere karşı çıkanlar da oldu. Bu gruptakilerin ortak görüşü ise şu cümlelerle özetlenebilir: "Başkalarının özel hayatlarıyla niye bu kadar ilgileniyorsunuz. Herkesin 'dedikodu' olarak nitelendirdiği şeyleri duyduklarında her şeyi bilmeye yetkili olduklarını düşünüyorlar. Neden herkesi kınamaya ve yargılamaya hakları olduğunu sanıyorlar..."ONLAR HAYATLARINDAN MEMNUNBütün bu eleştiri bombardımanına rağmen yakın çevrelerinin söylediğine göre Hugh Jackman ile Sutton Foster ilişkilerinin gidişinden gayet memnun. Hatta hayatlarının en mutlu dönemlerinden birini yaşıyor ikisi de.. Hatta kamuoyuna birlikte olduklarını açıklamak için de doğru zamanı bekliyorlar. Bu arada Jackman'ın 27 yıllık evlilikten sonra boşandığı karısı Deborra Lee Furness da bir süre önce ilk kez evliliğinin başka bir kadın yüzünden yıkıldığını doğrulayan bir davranışta bulundu. Dedikodu yazarı Tasha Lustig'in Instagram sayfasında paylaştığı ve Jackman ile karısının, Sutton Foster yüzünden boşandığını belirten videosunu beğendi. Hep sessiz kalan Deborra Lee Furness'ın bu davranışı da yuva yıkan ilişkinin doğrulandığı şeklinde yorumlandı. 

Devamını Oku

Gencecik yaşta ölen sevgilisini kalbinden söküp atamadı: Kocasından izin alıp onun adını oğluna verdi

20 Kasım 2024

Onca para, birbirinden güzel bir değil birkaç malikane, çeşit çeşit mücevher,  pahalı kıyafetler... Yakışıklı ve zengin bir koca... Biri eski eşinden diğerleri yenisinden sağlıklı ve güzel dört tane çocuk... Kısacası bir insan maddi olarak hayattan ne isterse hepsine sahip. Kocasıyla birbirlerini ilk günkü gibi seviyorlar, aşkları her daim taze... Ama yine de kalbinde sızısı hiç geçmeyen bir yara var. Üstelik bu yara çok eskiden, ilk gençlik yıllarından kalma.... Aradan geçen zamana rağmen hiç kapanmadı derin yarası. Bunun nedeni de daha o gencecik yıllarında yaşadığı acı bir kayıp.TRAFİK KAZASINDA ÖLEN GENÇLİK SEVGİLİSİNİ HİÇ UNUTMADIDışarıdan bakıldığında kusursuz bir hayat sürdüğü düşünülen bu ünlü, top model Miranda Kerr… Snapchat adlı sosyal medya platformunun kurucu ortaklarından biri olan Evan Spiegel ile ikinci evliliğini yapan ve bu evlilikten de üç oğlu olan 41 yaşındaki Kerr, ilk anda hiçbir acısı yokmuş gibi bir hayat sürüyor.İlk kocası Orlando Bloom'dan dünyaya gelen bir oğlu daha olan Kerr, her ne kadar kendisine şöhreti getiren Victoria's Secret firmasından emekli olsa da kariyerini başka bir alanda sürdürüyor... Kendine ait bir organik kozmetik markası kurdu. Ünlü model, kusursuz gibi görünen hayatının en trajik olayını ise katıldığı bir sohbet programında anlattı. Not Alone adlı podcast yayınına konuk olan Miranda Kerr, henüz hayata doyamadan ölen ilk aşkını aradan geçen bunca yıla rağmen hiçbir zaman unutmadığını söyledi.ONUN ÖLÜMÜ MIRANDA'YI DERİNDEN SARSTIKerr programda,  Christopher Middlebrook adlı ilk gençlik aşkının trafik kazasında öldüğünü hatırlattı. Sonra da bu acı kaybın kendisinde bir travma yarattığını söyledi. Ünlü modelin anlattığına göre eğer o trajik olay yaşanmasaydı bugün bambaşka bir hayat yaşıyor olacaktı.Bunu da "Erkek arkadaşım genç yaşında öldü. Eğer bu olmasaydı, onunla mutlu bir evliliğim olurdu. Şimdi de eskiden olduğu gibi taşrada yaşayan biri olurdum" diye anlattı Miranda Kerr. Sevgilisinin ani ölümünün kendisini nasım etkilediğini de ifade etti ünlü model. "Bu durum bütün sistemimi etkiledi. Bu bana hayatımda hiçbir şeyin garantisi bulunmadığı konusunda bir ders oldu" dedi.KOCASINDAN İZİN ALIP OĞLUNA ONUN ADINI VERDİMiranda Kerr daha önce de ülkesi Avustralya'da yayınlanan Daily Telegraph Gazetesi'ne verdiği bir röportajda da sevgilisi Christopher'ın ölümünden sonra ona bir mektup yazdığını anlatmıştı. "Ölümünden sonra ona bir mektup yazdım. Orada da ilk çocuğuma onun adını vereceğimi umduğumu belirttim" dedi.Gerçekten de bu sözünü tuttu Kerr. İlk eşi Orlando Bloom'dan dünyaya gelen oğlu Flynn'in ikinci adı Christopher çünkü. "Orlando'ya bunu anlattım ve oğluma Christopher'ın adını vermek istediğimi söyledim. O da bunu kabul etti. Bundan mutluluk duyacağını söyledi" diye anlattı. Bir başka deyişle Miranda Kerr, her ne kadar büyük oğlunu Flynn diye çağırsa da resmi kimliğinde yazılı olan ikinci adı Christopher.. Bu sayede de  genç yaşında  ölen sevgilisine verdiği sözü tuttu. Onun adını kendi oğlunda yaşatıyor.BLOOM İLE EVLİYKEN BİR DE DÜŞÜK YAPTIMiranda Kerr, konuk olduğu programda Orlando Bloom ile evliliği sırasında bir erkek bebeğini de dünyaya gelmeden kaybettiğini yani düşük yaptığını söyledi. Ünlü modelin anlattığına göre eğer o bebek dünyaya gelseydi büyük oğlundan birkaç yaş küçük olacaktı.Kerr, 2010 yılında evlendiği Orlando Bloom ile yollarını üç yıl sonra ayırdı. Onun adından 2017 yılında Evan Spiegel ile hayatını birleştirdi. Kerr'in kendisinden yedi yaş genç kocası Spiegel ile mutlu bir evliliği var. Çiftin 6 yaşında Hart, 5 yaşında Myles ve bu yılın şubat ayında dünyaya gelen Pierre adında üç oğlu bulunuyor. Kerr'in eski eşi Orlando Bloom ile evliliğinden dünyaya gelen Flynn Christopher ise artık 13 yaşında. 

Devamını Oku