Çadır 600 dolar... İnsan kaç para?

Kızılay Genel Başkanı Talat Yılmaz, 1999'daki depremlerden sonra halkın güvenini kaybeden Kızılay'ı yeniden halkla bütünleştireceklerini söylüyor

Haberin Devamı

Kızılay Genel Başkanı Talat Yılmaz, 1999'daki depremlerden sonra halkın güvenini kaybeden Kızılay'ı yeniden halkla bütünleştireceklerini söylüyor.

Ama Hakkari'de yaşananlar umut vermiyor.

Önceki akşam, Habertürk TV'de yayınlanan "Mustafa Mutlu ile Gün Biterken"de Kızılay Genel Başkanı Talat Yılmaz'a, Hakkari'ye neden yeterince çadır, battaniye, soba gönderilmediğini sordum. O konuşmayı yayınlıyorum. Okuyun ve kararınızı kendiniz verin:

Kızılay'ın yeni yönetimi, eski yönetimlerden ne kadar farklı?

***

- Hakkari'ye bugün itibariyle 100 çadır 2 bin battaniye gönderdiniz. Bu rakamlar yeterli mi?
Yılmaz: 217 çadır, 2 bin battaniye, 100 tane de katalitik soba gönderdik.

- Ama Hakkari'nin nüfusu, köyleriyle birlikte 240 bin kişi...
Yılmaz: Yıkılan ev sayısı 12 tane, mezrada. Bunun haricinde, oturulamayacak durumda bir ev yok. Çadırlar geçici barınma için, yıkılan evlerde oturanlar tarafından kullanılabilir. Şimdi biz buraya 7 bin çadır getirsek, bu çadırlar kalmaz.

- Ancak yetkililer vatandaşların evlerine girmelerinin tehlikeli olduğunu söylüyor. Ve insanlar şu anda -13 derecede sokaklarda bekleşiyor.
Yılmaz: "Evine girme sokakta bekle" demek kolay da; uzmanlar bu depremlerin artçı olup olmadığını açıklamalılar önce...

- Yani siz Hakkarililere evlerine girmelerini mi öneriyorsunuz?
Yılmaz: Evlerinde kalabilecek durumda olanlar kalmalı. Bizde kutup çadırı yok. Kışa dayanıklı çadır da olsa, burada yaşamak çok zor. İnsanları evlerine döndürmemiz lazım. Bilim adamlarının acil açıklama yapmaları lazım.

- Yaptılar Sayın Yılmaz. Daha dün akşam Prof. Dr. Ahmet Ercan, bölgede her yetmiş yılda bir 7 şiddetinde deprem olduğunu, son 70 yıldır da bu büyüklükte deprem yaşanmadığım söyledi. Ancak son depremlerin beklenen büyük depremin öncüsü olup olmadığını söylemenin olanaksız olduğunu açıkladı. Diğer hocaların açıklamaları da bu yönde. Yerel yöneticiler halka "Hasarlı evlere girmeyin" dediler.
Yılmaz: "Hasarlı eve girmeyin" diyorlar. Hangi evin hasarlı olup olmadığını da ev sahipleri biliyor. Bu kadar insanı dışarıda barındıracak imkânı yakalamamız zor. Böyle bir sistemimiz, böyle bir imkânımız yok. Kızılay olarak, dünyanın en büyük çadır stokuna sahip ikinci ulusal derneğiz.

- Madem öyle, o zaman neden daha fazla çadır göndermiyorsunuz?
Yılmaz: Var çadırlarımız... Yolda. Geliyor. Ama ulaşım imkânı da yok... Çok zor geliyor. Başkale ile Yüksekova arasında buzlanma var. Elazığ'dan çıkan araçlar hâlâ gidemediler.

- Yoldaki çadır sayısı nedir?
Yılmaz: Bizden talep edilen sayı 500'dü. Bunu tamamlıyoruz. Ama herkes çadır istiyor. Bu talebi karşılamamız mümkün değil. Bu çadırların tanesi 600 dolar! Bu kadar çok stok yok, olamaz da...

- Lütfen bu insanların yerine koyun kendinizi.
Yılmaz: Siz ne önerirsiniz mesela böyle bir durumda?

- İnsanların donmalarını önleyecek kadar çadır gönderilmesi gerekir.
Yılmaz: Gönderiyoruz. Bu böyle düğmeye basmayla gitmiyor ki... Yol lazım, kış şartları var. Zor geliyor.

- Bugün birçok basın mensubu arkadaşımız Ankara'dan, İstanbul'dan bölgeye gittiler ve ulaştılar. Kızılay araçlarının ulaşmasını anlayamıyorum.
Yılmaz: Ama bunu tartışmak... Ulaşıyor. Bu bir çırpıda olmuyor ki... Devlet kimseyi yalnız başına bırakmaz.

- Bırakmaz da bu soğukta 240 bin vatandaş soğukta. Haydi onların 200 bini evlerine girdi diyelim. 40 bini dışarıda. 200 çadırla çözülür mü bu sorun?
Yılmaz: Merak etmeyin, Kızılay orada olacak.

***

İşte; Kızılay Başkanı'nın sözleri böyle...

Bir yanda aralıksız devam eden depremler, diğer yanda kurup soğuğunda dışarıda yaşamak zorunda bırakılan insanlar...

Seç, beğen, al!

Devletimiz, Kızılay'ımız sağolsun!

DİĞER YENİ YAZILAR