30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlamamıza sadece iki gün var...
Her 30 Ağustos’ta bir mazeret uydurup, bu büyük zaferi kutlamaktan bile kaçınan devlet ve siyaset adamlarına yönelik dört günlük eğitim programımıza dün kaldığımız yerden devam ediyoruz:
Tarih yazılıyor!
26 Ağustos gecesi, 5. Süvari Kolordusu, Ahır Dağları üzerindeki Yunanlıların gece savunmadığı Ballıkaya mevkiinden sızma yaparak Yunan hatlarının gerisine intikale başladı.
İntikal bütün gece sabaha kadar sürdü.
O koyu karanlıkta yürüyen on binlerce asker, kelebek kadar sessizdi...
Karanlığa bir de yoğun sis eklenmiş, göz gözü görmez hâle gelmişti...
Bu yüzden sabaha karşı dört buçuk olarak planlanan taarruz bir saat gecikmeyle başladı.
Yarım saat süren çok yoğun bir bombardıman ile Yunan ön hat mevzileri büyük yıkıma uğratıldı.
Topçu gözetlemesi ve makineli tüfek mevzileri iş göremez hâle getirildi.
İlk zaferler...
Altıda başlayan piyade taarruzu, kısa sürede gelişti; Tınaztepe, Belentepe, Kalecik Sivrisi düşmandan geri alındı.
Fakat geriden gelen Yunan takviyelerinin direnmesi sonucu taarruz öğleye doğru yavaşladı ve durdu.
Tınaztepe’deki güçlü Yunan karşı taarruzu ve Kurtkaya mevzisinin direnişi ile Türk kuvvetleri kısmen de olsa geri çekilmek zorunda kaldı.
Ancak akşamüstü saat altıda 5. Türk Süvari Kolordusu cephe gerisine sızarak, Yunan birliklerinin İzmir-Afyon iletişim bağlantısını kesti.
Böylece İzmir’de bulunan Yunan Başkomutanlık Karargâhı’nın, cephe hattında bulunan Yunan birlikleriyle haberleşme olanağı kalmadı.
Cephe yarılıyor!
Yunan Ordusu Başkomutanı Trikupis, tek şanslarının Kalecik Sivrisi istikametinde bir gece taarruzu yapmak olduğunu düşündü. Ancak, bunu gerçekleştiremedi.
Yunan cephesi, Türk askerleri tarafından 27 Ağustos öğle saatlerinde tamamen yarıldı ve bu yüzden sevk ve idare bütünlüğü tamamen bozulan Yunan Ordusu, Dumlupınar’a çekilmek zorunda kaldı.
28 Ağustos-30 Ağustos sabahı arasında Türk birlikleri ile çekilen Yunan birlikleri arasında yer yer şiddetli çatışmalar çıktı.
Yunan birlikleri Türk kuvvetlerinin takibinden kurtulamadıkları için mevzi alamadılar.
Ve can pazarı!
30 Ağustos günü ise kelimenin tam anlamıyla tam bir “can pazarı” yaşandı...
Mustafa Kemal, amacına ulaşmış, Yunan birlikleri arasındaki tüm bağlantıları kesmişti...
İki ordu, sabah saatlerinde göğüs
göğüse bir kavgaya başladı!
İki taraf da inatçıydı...
İki taraf da yaman savaşçıydı...
Bu yüzden çok can yandı; binlerce asker bir daha kalkmamak üzere toprağa düştü!
Ancak sonuçta zafer, Türk askerlerinin oldu:
Akşam saat yedi buçukta çatışmalar Yunan Ordusu’nun çökertilmesiyle sona erdi.
Bugün Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak bilinen büyük çarpışmalarda Yunan birlikleri tamamen imha edilip dağıtıldı.
Bu muharebede Yunanistan’ın 4’üncü ve 12’nci tümenleri tamamen, 5’inci ve 9’uncu tümenleri ise kısmen imha edildi.
Başkomutan kaçıyor!
General Trikupis ve kurmaylarının bir kısmı ile 10 bin kadar Yunan askeri, gece karanlığından yararlanarak kaçmayı başardı.
Ancak General Trikupis ve kurmayları ile 6 bin asker, 2 Eylül’de Uşak’ta Türk kuvvetlerine teslim olmak zorunda kaldı.
Bu son muharebe ile birlikte bir zamanlar Yunan Ordusu’nun bel kemiğini teşkil eden 6. Piyade Tümeni (85 bin asker) dağıtıldı.
Türk kuvvetlerinin önünde İzmir yönünde hırpalanmış iki tümen ve bazı bağımsız alaylar, Bursa istikametinde ise sağ kanatları tamamen açıkta kalmış, önlerinde tahmin edemedikleri düşman kuvvetlerinin hedefi hâline gelmiş 3. Kolordu kaldı.
Bundan sonrasında savaş tamamen bir kaçma-kovalamaya döndü.
9 Eylül’de İzmir’de, 17 Eylül’de ise Bandırma’da son Yunan birlikleri ülkemizi terk etmek zorunda bırakıldı.
Yarın: Dünyadaki yankılar!
100 bin Yunan askeri öldü...
- Bu savaşta Yunan Ordusu’nun 100 bin askeri öldü.
- Batı Anadolu, geri çekilen Yunan Ordusu tarafından tamamen yakılıp yıkıldı.
- Yunan askerleri kaçarken bile on binlerce Türk vatandaşını katletti.
- Kurtuluş Savaşı bu son muharebeyle sona erdi.
- Batı Anadolu’daki Yunan işgali sona erdi.
- İtilaf Devletleri’nin teklifiyle Mudanya Ateşkes Anlaşması imzalandı.
GÜNÜN SORUSU
Yıllardır bu ülkeyi bölmeye çalışan emperyalist güçler ve onların yerli siyasetçi işbirlikçileri... Sorum size:
Genlerimize işleyen bu direnişin, planlarınızı engellemeye her zaman yeteceğini hâlâ anlamadınız mı?