Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER), geçen seneye ilişkin sektör verilerini açıkladı. Verilere göre; operasyonel araç kiralama sektörü 2021’de 17,2 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 60 bin 300 adet aracı filosuna kattı. Sektörün aktif büyüklüğü ise 52,2 milyar TL olarak gerçekleşti. Geçen senenin 4. çeyreğinde, sektörün kiradaki aktif araç sayısı yılın 3. çeyreğinin sonuna göre yüzde 1’in altında azalarak 221 bin 426 adet oldu. 238 bin araca geriledi Sektörün toplam araç sayısı ise 2020 yılı sonuna göre yüzde 9,4 azaldı ve 238 bin 200 adede geriledi. Öte yandan, operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araç payının yüzde 5,3’e, elektrikli ve hibrit araçların payının ise yüzde 6,5’e çıkması raporun dikkat çeken detayları arasında yer aldı. Hafif ticari araçlar yükseldi Rapora göre, Renault yüzde 22,9 pay ile Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün en çok tercih edilen markası olmayı sürdürdü. Renault’yu yüzde 14,9 ile Fiat, yüzde 10,7 ile Ford ve yüzde 10,6 ile Volkswagen takip etti. Bu dönemde, sektörün araç parkının yüzde 50,4’ü kompakt sınıf araçlardan oluşurken, küçük sınıf araçlar yüzde 26,8 ve üst-orta sınıf araçlar yüzde 17,5 pay aldı. Dizel üstünlüğü devam 2018 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki payı yüzde 2,9 olan hafif ticari araçların payı ise 2021 yılı sonunda yüzde 5,3’e yükseldi. Diğer yandan, sektörün araç parkında yer alan hibrit ve elektrikli araçların payının hızla artmaya devam etmesi de dikkatleri çekti. Bu kapsamda; sektörün araç parkının büyük bölümünü yüzde 72 ile dizel yakıtlı araçlar oluşturmayı sürdürürken, benzinli araçların payı yüzde 21,4’e çıktı. Hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 6,5’e ulaştı. Sedan araçların payı yüzde 66,7 Rapora göre 2021 yılı sonunda operasyonel kiralama sektöründeki gövde tipine göre araç oranlarında sedan birinciliği devam etti. Bu kapsamda, sedan gövde tipine sahip araçlar yüzde 66,7 ile birinci sırada yer alırken, hatchback gövde tipine sahip araçlar yüzde 18,6 ile ikinci sırada geldi. SUV araçlar ise yüzde 6,8 ile üçüncü sırada yer aldı. Bu araçları yüzde 1,9 ile station wagon gövde tipine sahip araçlar takip etti. Rapora göre, sektörün toplam araç parkındaki araçların yüzde 70,4’ünü otomatik vitese sahip araçlar oluştururken, manuel vitesli araçların payı yüzde 29,6 olarak gerçekleşti. Sözleşmeler 30-42 ay süreli Sektördeki kiralama sürelerine bakıldığında ise Türkiye’deki operasyonel kiralamaların yüzde 47,7’sini 30-42 ay süreli sözleşmelerin oluşturduğu görüldü. Bu sözleşmelerden sonra en çok tercih edilen operasyonel kiralama süresi yüzde 20,2 ile 43 ay ve üzeri sözleşmeler olurken, 18-30 aylık sözleşmeler yüzde 16,8 oranında tercih edildi. 18 ayın altındaki kiralama sözleşmeleri ise kontratların yüzde 15,3’ünü kapsadı
Küresel yüzde 100 elektrikli ve plug-in hibrit satışları 2021’de çip krizi ve pandemiye rağmen yüzde 108 artışla 6.75 milyon adede ulaştı. Elektrikli binek otomobil, hafif ticari ve küçük kamyonların pazar payı yüzde 4.2’den yüzde 8.3’e çıktı. Covid-19 öncesinde 2018’de elektriklilerin payı yüzde 2.5 düzeyindeydi. 2020’de satışların yüzde 71’ini tam elektrikliler oluştururken, yüzde 29’u şarjlı hibritlerden meydana geldi. 2020’de Avrupa’ya geçilen Çin yeniden liderliğe yükseldi.Çin’de elektrikli satışları teşviklerin etkisiyle yüzde 155 artarak 3.4 milyon adet olarak gerçekleşti. Avrupa’da pazar yüzde 66 büyüdü, 2.3 milyon oldu. K. Amerika’da da satışlar yüzde 96 artışla 735 bin adede ulaştı. Avrupa’da; Almanya 390 bin adet, Fransa 315 bin adet, İngiltere 326 bin adetle öne çıktıHibrit satışları dizeli geçtiAvrupa’da elektrikli otomobillerin yükselişi devam ediyor. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği’nin verilerine göre, 2021 yılında satılan araçların yüzde 19.6’sı hibrit olurken, yüzde 9.1’i tam elektrikli ve yüzde 8.9’u plug-in hibrit olarak gerçekleşti. Benzinli ve dizel motora sahip araçların satışı düşse de toplam satışlarındaki payı yaklaşık yüzde 60 oldu. Benzinlilerin payı yüzde 40, dizellerin payı yüzde 19.6 olarak kayıtlara geçti. Yüzde 100 elektrikli araç pazarı da önceki yıla göre yüzde 63 büyüdü. 2020’de 538 bin tam elektrikli satılırken 2021’de bu sayı 878 bin adedi geçti. Pazar payı 3.7 puan artışla yüzde 9.1'e tırmandı. Global üreticiler bu yıl da birçok yeni hibrit ve elektrikli modeli pazara süreceğinden çevreci araçların oranlarının daha da artması bekleniyor.Türkiye'de durumTürkiye’de dizel 20’nin altına düştü Türkiye’de otomobil satışları 2021’de 561.8 bin adet oldu. Benzinli otomobil satışları 373.6 bin adetle yüzde 66,5 pay, dizeller 110.5 bin adetle 19,7 pay aldılar. Hibritler yüzde 8,8 pay, otogazlılar yüzde 4,5 paya sahip oldular. 2.846 adet tam elektrikli otomobil satışı gerçekleşirken önümüzdeki dönemde yerli elektrikli otomobil TOGG’un devreye girmesi ve şarj altyapısının genişlemesiyle bu araçların satışlarının katlanması öngörülüyor.2030’a kadar etkili olacakÖte yandan 2030 yılında dünya genelinde binek araçların halen yüzde 80’inden fazlası hala içten yanmalı bir motora sahip olması öngörülüyor Delphi Technologies Türkiye, Kafkasya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Direktörü Reşat Dumanoğlu tahminlere göre 2030’da dünya genelinde binek araçların yüzde 80’inden fazlası hala içten yanmalı bir motora sahip olacağını söyledi. Bunların büyük bölümünün benzinli olacağını kaydeden Dumanoğlu şu bilgileri veriyor: “Benzinli motorların artan sayıda bir bölümü GDi yani Gasoline Direct Injection teknolojili olacak. Delphi Technologies’in GDi sistemi, tüketici için önemli şikâyet unsuru olan CO2 emisyonlarını önemli oranda azaltıyor ve gürültü seviyesini düşürüyor. Sistem Audi, Citroën, Opel, Peugeot ve VW dahil olmak üzere birçok markanın çok sayıda aracında kullanılıyor. Yurtdışı ve Türkiye pazarlarında GDI’li araç sayısı yıldan yıla büyümekte.”
BDDK’nın kararı ile birlikte otomotiv kredilerinde kredilendirme oranları ve vadeler ile ilgili değişiklikler uygulamaya alındı. 400 bin TL'lik bir araçta kredi oranı yüzde 70, vade sayısı ise 48 aya çıkarıldı. ALJ Finans CEO’su Betügül Toker yaptığı açıklamada “Otomotiv fiyatları son dönemde dalgalı bir seyir izledi. Bu da otomotiv pazarını yavaşlattı. Özellikle ikinci elde fiyatların düşmesi beklendi. Otomotiv sektöründeki pazar dinamikleri nedeniyle yaşanan fiyat artışları, tedarik sorunu, çip krizi gibi sorunlara rağmen sektör hareketliliği devam etti. Gerçekleştirilen yeni düzenleme ile finans sektöründe mevcut taleplerin yine normal seviyelere geleceğini öngörüyoruz. Finansman şirketleri özelinde ağırlıklı olarak kredilerin otomotiv kredilerinden oluşması nedeniyle yapılan düzenlemeler ile talebin olumlu yönde artacağını düşünüyoruz.” dedi.Otomerkezi.net CEO’su Muhammed Ali Karakaş da kararın piyasaya can suyu olacağını vurguladı. “Karakaş, “Tüketiciler özellikle düşük peşinatla yüksek vade arayışındaydı. 400 bine kadar yapılan düzenlemede 48 ay taksit yüzde 70 peşinatı geldi; bu düzenleme, özellikle en çok satılan segmenti kapsadığı için pazarda ciddi bir ivme yaratacak. Kararla beraber piyasaların hızlanacağını, durgun durumdan hareketli hale geçeceğini söyleyebiliriz. Ancak aynı zamanda kredi faizlerinde yaşanacak muhtemel bir düşüş, arz problemlerinin azalması ve döviz kurunun aşağı yönlü bir seyre dönmesi ile hem ikinci elde hem de sıfır kilometre araç pazarında hedef beklentileri karşılık bulabilir” diye konuştu.Yeni düzenleme ne getirecek?Karar kapsamında nihai araç fatura bedeli 400.000 TL ve altında olan araçlar için araç fatura tutarının yüzde 70'i ve 48 aya kadar, 400.001 TL - 800.000 TL arasında olan araçlar için ise fatura tutarının yüzde 50'si ve 36 aya kadar, 800.001 TL – 1.200.000 TL arasında olan araçlar için fatura tutarının yüzde 30'u ve 24 aya kadar, 1.200.001 TL - 2.000.000 TL arasında olan araçlar için ise yüzde 20'si ve 12 aya kadar kredilendirilebilecek.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre yılın ilk ayında toplam üretim bir önceki senenin aynı ayına göre yüzde 15 azalarak 90 bin 520 adet, otomobil üretimi ise yüzde 31 azalarak, 47 bin 778 adet olarak gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte de toplam üretim 94 bin 114 adede ulaştı. Otomotiv ihracatı ise 2021’in aynı ayına göre adet bazında yüzde 13 azalarak 67 bin 799 adedi buldu. Otomobil ihracatı da yüzde 27 oranında azalarak, 34 bin 999 adet oldu.Hafif ticari araç üretimi yüzde 15 arttıYılın ilk ayında ticari araç üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14 artış gösterdi. Ocak ayında ağır ticari araç grubunda üretim yüzde 12 artarken, hafif ticari araç grubunda üretim yüzde 15 arttı. Bu dönemde, yük ve yolcu taşıyan ticari araç üretimi 42 bin 742, traktör üretimi de 3 bin 594 adet olarak gerçekleşti. Pazara bakıldığında, 2021 yılı Ocak ayına göre ticari araç pazarı yüzde 7, hafif ticari araç pazarı yüzde 9 arttı, ağır ticari araç pazarı yüzde 1 oranında azaldı. Baz etkisi dikkate alındığında Ocak ayı ticari araç pazarı 2017 yılına paralel seviyede gerçekleşti.Pazar, 10 yıllık ortalamaların üzerindeOcak ayında toplam pazar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 azalarak, 39 bin 692 adet düzeyinde gerçekleşti. Ocak ayında, otomobil pazarı ise yüzde 18 oranında azalarak, 29 bin 20 adet oldu. Son 10 yıllık ortalamalara bakıldığında da 2022 yılı Ocak ayında toplam pazar yüzde 18, otomobil pazarı yüzde 21, hafif ticari araç pazarı yüzde 12 oranında artarken, ağır ticari araç pazarı ise yüzde 3 oranında düşüş gösterdi. Ocak’ta otomobil pazarında yerli araç payı yüzde 39 olurken, hafif ticari araç pazarında yerli araç payı yüzde 66 olarak gerçekleşti.2,2 milyar dolarlık ihracat yapıldıOcak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 6 azalırken, Euro bazında ise yüzde 1 arttı. Bu dönemde, toplam otomotiv ihracatı 2,1 milyar doları bulurken, otomobil ihracatı yüzde 22 azalarak 623 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 17 azalarak 550 milyon Euro oldu.
2021’de otomotiv üretimi 2020’e göre yüzde 2 azalarak 1.2 milyon adet, otomobil üretimi ise yüzde 8 gerileyerek 782.8 bin oldu. Sektör bu yıl 2021 rakamlarını geçmeyi hedefliyor. Otomotiv sanayisinin 2021 kapasite kullanım oranı yüzde 65 gerçekleşti. 2021’de globalde araç üretiminin 10,3 milyon azaldığına dikkat çeken Otomotiv Sanayi Derneği Başkanı Haydar Yenigün “Önümüzdeki dönemde araç ve toplam otomotiv üretiminin geçmiş yıllardan çok daha yükseğe çıkacağını öngörüyoruz. Dünyanın her yerinde artı rakamlar görüyoruz. İhracat ve üretimin 2021’den yüksek olmasına dair öngörümüz var” diyor. PANDEMİ SONRASI TRENDLER DEĞİŞTİ Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği Başkanı Albert Saydam ise 2020’den sonra ticarette açılma olduğunu belirterek şunları kaydetmekte: “Küresel olarak kamyon ve kamyonet satışlarında ve üretiminde olumlu bir artış oldu. Fakat otobüs ve minibüs, turizm ve seyahat halen kısıtlı olarak yapılabildiğinden dolayı, orada bir olumsuzluk görüyoruz. Geçen seneye göre otobüste, zaten 2021’de yüzde 14’lük bir küçülme vardı, Türkiye’deki üretiminde, şu an onun üzerine yüzde 30’luk küçülme daha geldi. Evden çalışmanın getirmiş olduğu gıda tüketiminin artması, tarıma yönelik ihtiyacı da artırıyor. Bu da traktörle ilgili satışların son iki senede, üst üste yüzde 59 ve yüzde 46’lık bir büyümeye işaret ediyor.” 2 MİLYAR DOLAR YATIRIM Otomotivde hem ana hem de tedarik sanayi yatırımlarının sürdüğüne vurgu yapan Saydam, “Otomotiv tedarik sanayimiz için yatırımlar geçen yıl 1,5 milyar dolar mertebesinde iken 2022’de 2 milyar dolar olacak” dedi. 2021’de Türkiye’de toplam araç satışları 2020’ye göre yüzde 3 azalarak 772.7 bin adet oldu. Bu yılki öngörü tedarik durumuna göre 750-820 bin adet arasında değişiyor. Hibrit ve elektrikli araç satışlarının daha da artması öngörülüyor. 2. EL TİCARETİ BÜYÜYECEK2.el araç satışları 2021'in ilk 5 ayında pandemi gölgesinde kötü geçerken yaz aylarında hızlandı. Ekim-Aralık ayları arasında önemli ivme kazandı. Araç fiyatları ve kur yükselmesiyle durağan seyre giren 2.el ticaretinin bahar aylarıyla birlikte açılması öngörülüyor. Uzmanlar,”Özellikle yılın 2. yarısında tedarik probleminin çözülmesi, pandemi ile ilgili gevşemeler belirleyici rol oynayacak. Hususi otomobil artık tüketicilerde ciddi alışkanlık geldi, elektrikli otomobiller de hayatımıza girmeye başlayacak. Sektör hem değişiyor hem gelişiyor. 2. yarıda beş milyon, ilk yarıda ise dört milyonluk bir satış bekleyerek yaklaşık 9 milyonluk hacme ulaşacağına inanıyoruz” diyor.KİRALAMACILAR 2022’DEN UMUTLU TOKKDER (Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekicide pandemiyle birlikte yaşanan problemlerle birlikte tüm dünyada otomotiv sektöründe daralma olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Çip tedarikindeki sorunun 2022 yılı ortasına kadar devam edeceği öngörülüyor. Ancak 2022 yılının geçtiğimiz yıllardan hem aşılanma hem de Covid-19 salgınının seyri açısından, çok daha iyi yönetilen bir yıl olacağını öngörerek turizm açısından daha hareketli bir yıl bekliyoruz. Yabancı turist kaynaklı yakalanan iyileşmenin trend olarak devam edeceğini söyleyebilirim. Özellikle sınırlı kaynakları verimli kullanmanın bu denli önemli hale geldiği günümüzde operasyonel araç kiralama, sunduğu avantajlardan ötürü, işletmelerin araç ihtiyacını karşılaması için uygun alternatif haline geldi. Satın alma yerine kiralamayı tercih eden işletmeler öz kaynaklarını ve kredi limitlerini ana faaliyetlerinde değerlendirebiliyor.Bu sayede işlerini geliştirme imkânına kavuşuyor. Bu çerçevede, pandeminin etkisinin bitmesi ve salgın tehdidinin tamamen ortadan kalkması ile birlikte 2018’den bu yana ertelenen talepte artış olacağını düşünüyor, hızlı bir geri dönüş süreci yaşayacağımıza inanıyorum.”MOTOSİKLETTE BEKLENTİ DEĞİŞKEN MOTED Motosiklet Endüstrisi Derneği) verilerine göre 2021’de Türkiye’deki motosiklet satışları tüm cc’lerde 2020’deki 208.1 adetten yüzde 23 büyüyerek 255.9 bin adetlere çıktı. 2021 Aralık’ta satışlar yüzde 32 artarak 14 bin seviyelerinde oldu. MOTED Başkanı Başarı Erbaş en çok artış artışının 250 cc’ye kadar olan motosikletlerde olduğunu belirtti. Ürün fiyatlarındaki artış nedeniyle 2022’de motosiklet pazarının küçülmesini öngördüklerini söyleyen Erbaş “2021 de kurdaki artıştan dolayı motosiklet fiyatların önemli ölçüde arttı. Son günlerde TL’nin güçlendirilmesi ve fiyatlarda düşüş ile birlikte 2022’de pazarda büyük bir küçülme olmayacağını öngörüyoruz” dedi.
Sıfır km araç alımı gerek tedarik sorunları gerekse fiyatların yüksekliğinden dolayı günden güne zorlaşıyor. Bu durumda 2.el araç ticareti daha öne çıkarak önem kazanmakta. . Son iki yıldır pandemi, çip krizi ve yüksek döviz kuru nedeniyle durgunlaşan ikinci el otomobil pazarı, döviz kurunun düşmesiyle birlikte canlanmaya başladı. Uzmanlara göre fiyatların dengelenmesiyle alım için uygun şartlar oluşmaya başlamış durumda Çalıntı araca dikkatDoğru kişilerle ve güvenilir bir ticaret yapılmasının kritik olduğunu söyleyen VavaCars Pazarlama Direktörü Alper Karaer, güvenli bir alışveriş için ikinci el araç satın alırken bazı noktalara dikkat etmek gerektiğini vurgulamakta. İkinci el piyasasının en büyük sorunlarından birisinin çalıntı araç konusu olduğunu söyleyen Karaer, “Aracın çalıntı olup olmaması ilk dikkat edilmesi gereken konu olarak öne çıkıyor. Kesinlikle tanımadığınız, bilmediğiniz kişilerle araç alım-satımı yapmamak gerekiyor. Özellikle güvenliğiniz için kurumsal yerlerin tercih edilmesi çok önemli. Aksi halde sadece paranız yanmaz bir de hiç ilginiz olmayan durumlarla veya suçlarla karşı karşıya kalabilirsiniz” diye konuştu. Hasar durumu kontrol edilmeli Ruhsat ve şasi numaralarının kontrol edildiği güvenlik aşamasından sonra gelen en önemli noktanın, aracın hasar durumu olduğunu kaydeden Karaer, “Alım öncesi aracın hasarlı olup olmadığının da mutlaka resmi kayıtlar üzerinden kontrol edilmesini gerekir” dedi. Karaer, şu bilgileri verdi: “Otomobilin motor, kaput, tavan, fren, rot balans kontrolleri, kaza geçmişi ve cezaları gibi kontrol edilmesi gereken birçok farklı nokta daha bulunuyor. Bunlar için mutlaka resmi kaynaklardan ilerlenmeli. Plakayı yazıp 5664'e gönderdiğinizde plaka sahibi aracın kazaya karışıp karışmadığını, kaza yaptıysa kaza tarihini ve hasar tutarını öğrenmek mümkün. Eğer aracın hasar kaydını şasi numarası ile öğrenmek istersek de HASAR S yazıp boşluk bıraktıktan sonra 5664'e göndermek yeterli oluyor. Ancak hasar kaydı olmasa bile ekspertiz ve detaylı bir muayene ile kayda geçmemiş hasarlar tespit edilmeli.” Sahte ilanlar olabilir İkinci el araç alımında dikkat edilmesi gereken bir başka noktaya daha değinen Karaer, özellikle internetten verilen sahte ilanlar konusunda alıcıları uyardı: “Son zamanlarda gerçek dışı ve sahte ilanlar vererek alıcıları mağdur edenler olduğunu görüyoruz. Örneğin ilan sitesine çok cazip fiyatla ilan ekleniyor ancak aslında öyle bir araç yok. Hevesle arıyorsunuz ve aracı kaçırmamak için kapora gönderiyorsunuz. Ertesi güne görüşmek için sözleşiyorsunuz ama maalesef ertesi gün o telefon numarası yok oluyor ve ilan ortadan kaldırılıyor. Bu tarz sıkıntılar yaşamamak adına bilinen güvenilir yerlerden bilgi almak önemli. Sonrasında mağduriyet yaşamamak için alışveriş yapacağımız siteleri iyi analiz etmek gerekiyor.” İkinci el araç alım-satımında en önemli konunun güven ve uzmanlık olduğunu vurgulayan Karaer, “Tanımadığınız veya tam olarak güvenemediğiniz kişilerin aracılığıyla ilerlemek maddi manevi kayıplara neden olacaktır. Örneğin biz uzman kontrolü altında A’dan Z’ye tüm kontrol, muayene ve bakımlarını yapıyor ve bu şartlar tamamlandıktan sonra satışa sunuyoruz. Bir aracın 250 ayrı noktasına bakıp ekspertiz yapıyoruz.” dedi.
Okulların yarıyıl tatiline girmesiyle birlikte yola çıkacaklar hazırlıklarına başladı. İki haftalık tatil süresince farklı şehirlerdeki ailelerini ziyaret etmek isteyenler ya da ailece kış tatiline çıkmak isteyenler zorlu olabilecek kış koşullarında yollarda olacak. İstatistiklere göre ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasına neden olan kusurların %88,3'ünün sürücülere ait olduğu ülkemizde, güvenli bir yolculuk için sürücülerin bazı önlemler alması kritik öneme sahip. Özellikle de zorlu kış şartlarının hakim olduğu bölgelerde yolculuk yapacak sürücülerin daha fazla dikkatli olması gerekiyor.Uygun lastik önemliContinental uzmanları yola çıkacaklara şunları tavsiye ediyorlar: "Lastiklerin mutlaka mevsimine uygun seçilmesi gerekiyor. Kış sezonunda araçlarınızın dört lastiğinin de kış lastiği olmasına dikkat edin. Yol ve hava koşulları nasıl olursa olsun, ilk olarak lastiklerinizin hava basıncını ve diş derinliğini kontrol edin. Yola çıkmadan önce veya yolculuğun ilk 15-20 km’si içinde, lastik basıncı mutlaka kontrol edilmelidir. Aksi halde, uzun süre yol alındığında ısınan lastik içerisindeki havanın basıncı yükselir ve sürücüyü yanlış yönlendirip yanıltabilir. Sıcaklıkların düşmesi, lastik basıncının her 10°C'de 0,07 ila 0,14 bar arasında azalmasına neden olur. Doğru hava basıncına sahip olan lastik, yolla daha geniş bir yüzeyde temas sağladığı için daha güvenlidir. Lastikler bu sayede daha az ısınır ve yıpranır. Ayrıca yakıt tüketimini düşürerek CO2 emisyonlarını da azaltır."4 mm sınırıKış koşullarında lastik diş derinliğinin 4 mm’nin altına düşmemesine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar şöyle devam ediyor: "Kış lastiklerinin diş derinlikleri, özellikle karda yol tutuşu açısından çok önemlidir, çünkü sürüş anında kanallara sıkışan kar, yoldaki karla kenetlenerek kaymayı önleyen bir sistem görevi görür. Ufak bir ayrıntı olarak görünse de, stepnelerin de mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Trafik kurallarına ve hız sınırlarına mutlaka uyun. Yola uykusuz ve yorgun çıkmayın. Yolda yorulduğunuzu hissettiğiniz anda mola vermekten kaçınmayın. Yorgunluk, tepki sürenizin azalmasına ve dikkatinizin dağılmasına sebep olacaktır.Çocuklar için keyifli olmalıKışın çocukla araba yolculuğu yaparken çocuğun üzerinde kalın ve kabarık montlar emniyet kemeri için sıkıntı yaratabiliyor. Uzmanlar daha hafif ve uygun kıyafetlerin tercih edilmesi gerektiğini belirterek, " Ayrıca boyun yastığı, gerektiğinde kullanmak üzere yedek kıyafet, ince bir battaniye, bol su, içecek ve sağlıklı atıştırmalıklar da yol boyunca araçta bulundurulmalı. Kitap, dergi, çocuğunuzun da eşlik edebileceği şarkılardan oluşan bir playlist, etrafta keşfedilecek yerler için sık mola vermek gibi detaylar da yolculuğu daha keyifli hale getirecektir" şeklinde konuşuyor.
Türkiye’de otomobil sahiplerinin, kasko kullanım tercihlerini araştırıldı. Ocak ayında 626 araç sahibinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre tüketicilerin %60,9’u aracını kasko teminatı ile güvence altına alıyor. Araç sahiplerinin %53,4’ü tam/full kasko kullanıyor. Arabam.com platformunun yaptırdığı araştırmaya göre katılımcıların %60,9’u kasko yaptırdığını ve %39,1’i kasko yaptırmadığını söylüyor. Katılımcıların %27,4’ü genel kasko, %19,2’si genişletilmiş kasko kullanıyor. Yanıtlayıcılar içerisinde dar/mini kasko (sınırlandırılmış teminatlı kasko) kullanan ise hiç bulunmuyor. Bu sonuca göre kasko yaptıran otomobil sahiplerinin, araçları için önlem almaktan çekinmediği gözlemleniyor. Fiyata dikkat ediliyor Katılımcılara “kasko seçerken en çok hangisine dikkat edersiniz?” sorusu sorulduğunda yanıtlayıcıların %17,5’i fiyatına dikkat ettiğini söylüyor. Tüketicilerin %13,9’u sigorta şirketine, %27’si teminat detaylarına, %5,1’i indirim kampanyalarına dikkat ettiğini söylüyor. Yanıtlayıcıların %36,5’i de hepsine dikkat ettiğini belirtiyor. Araştırma katılımcılarına “kasko yaptırmak için şirket seçerken hangilerine dikkat edersiniz?” sorusu sorulduğunda %36,4 oranı ile en çok güvenilir ve tanınan bir şirket olması tercih edildi. Araç sahiplerinin kasko tercihinde şirket bilinirliği büyük önem arz ediyor. Katılımcıların %21,4’ü araç servis kapsamında yetkinliğe ve müşteri memnuniyetine önem veriyor. Katılımcıların %11’i ödeme seçeneklerine, %9,8’i indirim kampanyalarına dikkat ettiğini söylüyor. Tüketicilere en çok önem verdikleri kasko teminat türü sorulduğunda ise tüketicilerin neredeyse tamamının tüm teminat türlerine önem verdiği görülüyor. Detaylar şöyle: Kasko yaptırılmama sebebi Araştırma katılımcılarının %39,1’i aracı için kasko yaptırmadığını söylüyor. Kasko yaptırılmama sebebi olarak en çok %61,9 oranı ile kasko fiyatlarındaki pahalılık gösteriliyor. Katılımcıların %18,6’sı aracını sık kullanmadığı için kasko yaptırmıyor. Tüketicilerin %7,2’si sürücü olarak kendisine güvendiği için, %4,1’i kalabalık bir şehirde yaşamadığı için kasko tercih etmiyor. Araç sahiplerine kötü hava koşullarında otomobillerini nasıl korudukları sorulduğunda ise yanıtlayıcıların %78,2’si aracını otoparkta tutacağını söylüyor. Katılımcıların %8,7’si araba brandası kullanıyor, %7,5’i aracını balonlu naylon veya battaniye ile koruyor, %5,6’sı ise önlem almıyor.