LeasePlan, 22 Avrupa ülkesinde elektrikli araçlara yönelik politikaları inceleyen “EV Hazırlık Endeksi 2022” çalışmasını yayınladı. Çalışma; “elektrikli araç pazarının olgunluğu”, “elektrikli araç altyapısının olgunluğu” ve “bir elektrikli araca sahip olmanın toplam maliyeti” konularının oluşturduğu üç ana faktör ele alınarak hazırlandı. Çalışmaya göre; elektrikli araç hazırlığı açısından geçen yılın ilk üçü değişmedi. Bu kapsamda Norveç birinci sırada, Hollanda ikinci sırada, İngiltere ise üçüncü sırada yer aldı. Çek Cumhuriyeti’nin son sırada bulunduğu çalışmaya göre; geçen seneye oranla en iyi gelişim gösteren ülke ise Yunanistan oldu.Türkiye’de “Yılın Otomobili” belli oldu“Elektrikli araçlar ekonomik” Endeksin 2022 sonuçları bölümünde; elektrikli araç alımının neredeyse tüm pazarlarda önemli ölçüde yükselişe geçtiği, bu yükselişin de her segmentte daha fazla model bulunmasıyla birlikte, elektrikli araçların Avrupa ülkeleri arasında artan popülerliğini yansıttığı belirtildi. Şarj altyapısı ile ilgili de raporda, “Şarj altyapısı hala yetersiz ve elektrikli araç kayıtlarının hızla artması bir şarj sıkıntısı yaratıyor. Bu da hükümetlerin Avrupa genelinde sağlam ve güvenilir bir kamu şarj altyapısına yatırım yapmaları için olan acil ihtiyacın altını çiziyor” ifadelerine yer verildi. Elektrikli araçların her zamankinden daha ekonomik olduğuna dikkat çekilen raporda; maliyet rekabetçiliğinin de genel olarak, elektrikli araçlar için nispeten daha düşük enerji fiyatları (özellikle dizel ve benzin fiyatlarındaki artışla karşılaştırıldığında) ve elektrikli araç sürücülerine yönelik daha faydalı vergi düzenlemelerinden kaynaklandığı belirtildi.Tüketici 2.elde yaşlı araca yöneliyorAvusturya yükselişte Ülkeler bazında incelemelere odaklanılan bölümde de dikkat çekici açıklamalara yer verildi. En yüksek puanın 50 olarak belirlendiği endekste ilk 3 ülke, geçen yıl ile aynı kaldı. Bu kapsamda; 42 puan ile Norveç ilk sırada, 37 puan ile Hollanda ikinci sırada 35 puan ile İngiltere de üçüncü sırada yer aldı. 35 puan ile üçüncü sırayı paylaşan Avusturya da önemli ölçüde yükselişe geçti. Çalışmada bu yükselişin nedeni olarak da “geliştirilmiş bir şarj ağı” ve “çok daha yüksek elektrikli araç kayıtları” gösterildi. Elektrikli araçlara geçiş noktasında en çok gelişen ülke; 16 puandan 23 puana yükselen Yunanistan oldu. Yunanistan’ın bu yükselişinin elektrikli araç pazar payı ve elektrikli araçlar için daha düşük olan toplam satın alma maliyetlerinden kaynaklandığı belirtildi. Rapora göre; İsveç 5 puan, Belçika da 4 puan ile gelişmiş şarj altyapısı ve elektrikli araçlar için daha uygun devlet teşvikleriyle puanlarını önemli ölçüde artırdı. Çalışmaya göre en çok büyüyen pazarlar olan Norveç ve Hollanda’da devlet vergilerinde küçük bir artış yaşandığına ve bu durumun önümüzdeki yıllarda puanlarını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekildi. Çek Cumhuriyeti de 13 puanla son sırada yer aldı.Yollarda hız limiti artışı nasıl karşılanıyor? Elektrikli araç kayıtları Raporda; İskandinavya ve Batı Avrupa bölgesinde elektrikli araç kayıtlarında en yüksek olgunluğu gösterdiği açıklandı. Şarj altyapısına da değinilen raporda, söz konusu durumun üst üste beş yıldır elektrikli araç devrimini engelleyen bir faktör olduğu, şarj altyapısı puanlarının endeksteki tüm kategorilerden düşük olduğu belirtildi. Bu kapsamda; Almanya, İsveç ve İngiltere gibi pazarlar şarj geliştirme konusunda düşük puana sahip olsalar da endekste üst sıralarda yer aldı.Citroen’in minik elektriklisi Türkiye’de!Bir dizi yeni teşvik uygulanıyor Geçen yıla kıyasla birçok Avrupa ülkesinde bir dizi yeni ve geliştirilmiş teşvik uygulandığının anlatıldığı raporda, İngiltere, Norveç ve Hollanda gibi diğerlerine göre elektrikli araçlara geçişe en hazır olan ülkelerde de teşviklerin aynı kaldığı ya da indirimlerin uygulandığı belirtildi. Rapora göre elektrikli araç olgunluğunda geçen yıla kıyasla en yüksek artışı Avusturya ve Yunanistan gösterirken, bu iki ülkeyi İngiltere takip etti. Genel olarak, Macaristan dışında çoğu ülkede olgunlukta artış görüldü. Araştırmaya göre; İsveç, Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre gibi ülkeler, 2021’e kıyasla şarj geliştirmede daha yüksek bir puana sahip oldu. Ancak, şarj altyapısı Avrupa genelinde nispeten düşük puan almaya devam etti. Örnekleri Türkiye’de de görelim LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay da konuyla ilgili olarak “Raporu incelediğimizde Türkiye’deki elektrikli araç kullanımının yaygınlaşması için devlet desteği ve teşviğin her zamankinden önemli olduğunu görüyoruz. Umarız bu şekilde örnekleri Türkiye’de de görebiliriz. Bizler bu süreçte LeasePlan Türkiye olarak; global sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda çalışan filomuzda elektrifikasyonu başlatarak sıfır emisyona doğru adım adım ilerliyoruz. Aynı zamanda müşterilerimize filolarında elektrikli araca geçiş için destek veriyor, hayatlarını elektrikli araçlara özel sunduğumuz hizmetlerle kolaylaştırmaya çalışıyoruz” açıklamalarını yaptı. Endekste yer alan ülkeler Çalışmada; Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, İspanya, İsveç, İsviçre ve İngiltere incelendi. Genel bir ülke sıralamasından ziyade ayrıntılı veriler ile elektrikli araçlara geçiş hazırlığı hakkında kapsamlı verilerin sunulduğu raporun; uluslararası filo ve mobilite yöneticilerinin, filolarını elektrikli hale getirme konusunda doğru kararlar almalarına yardımcı olması amaçlanıyor.
Türkiye’de “Yılın Otomobili” belli oldu.Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD) tarafından bu yıl 7’ncisi düzenlenen “Türkiye’de Yılın Otomobili” yarışmasının birincisi Hyundai Tucson oldu. Finalde OGD üyesi 64 otomotiv gazetecisinden toplamda 3710 puan alan Hyundai Tucson birinciliğe ulaştı. “Yılın Tasarımı” kategorisinde birinciliği BMW 4 Serisi Gran Coupe kazanırken bu yıl ilk kez verilen “Yılın Basın Lansmanı” ödülünü Fiat Egea Hybrid Lansmanı, “İnovasyon” ödülünü ise Yol Arkadaşım Connect projesiyle yine Fiat kazandı. 38 adaydan seçildi “Türkiye’de Yılın Otomobili” yarışmasının ilk etabında; 38 aday otomobil arasından jüri üyelerinin oylarıyla en fazla puan alan 7 otomobil finalde yer almaya hak kazandı. Finale kalan modeller “tasarım, yol tutuş, ergonomi, yakıt tüketimi, emisyon oranları, güvenlik, donanım seviyesi, fiyat-değer oranı” gibi kriterler açısından önemli bir sınavdan geçirildi. “Yılın Otomobili”ni belirleyen ikinci etapta ise Citroen C4, Honda Civic, Hyundai Tucson, Mercedes-Benz C Serisi, Nissan Qashqai, Opel Mokka ve Renault Taliant finale kalmaya hak kazandı. Birinci seçilen Hyundai Tucson “Yılın Otomobili” logosunu bir yıl boyunca basın bülteni ve reklamlarında kullanabilecek. Yılın Otomobili Ödülü’nü alırken Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel yaptığı konuşmada bu ödülü ikinci kez kazanmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek “Kazanmış olduğumuz bu ödül için tüm OGD üyelerine teşekkür ediyorum ve aynı zamanda bu yarışmada emek gösteren diğer tüm rakip marka temsilcilerini de yürekten kutluyorum.” şeklinde konuştu. Hangi otomobil kaç puan aldı?1. Hyundai Tucson 3710 puan2. Honda Civic 2980 puan3. Opel Mokka 2790 puan4. Nissan Qashqai 2080 puan5. Mercedes-Benz C Serisi 1980 puan6. Renault Taliant 1470 puan7. Citroen C4 990 puan
Otomobil üretimi çip krizinin devam etmesi nedeniyle yavaşlıyor, sıfır araç bulamayan tüketici ikinci ele yöneliyor. Üretim düşmeye devam ederse her geçen gün artan araç fiyatlarında, haziran boyunca da artış yaşanacağı ön görülüyor. Bu durum ikinci eldeki araçların fiyatlarını da etkileyince tüketici yaşı daha büyük, km.’si daha yüksek olan araçlara yöneliyor. Yaşlı modeller 2.el otomobil ilan platformu arabam.com’un mayıs ayı ikinci el ilan verilerine göre en çok ilanlar sırasıyla 2012, 2011 ve 2016 model araçlar için ve 150 .000 TL – 200.000 TL fiyat aralığındaki araçlar için verildi. Mayıs ayında ilanların %73’ünü otomobiller oluşturdu. Otomobilleri sırasıyla hafif ticari araçlar, arazi araçları, ticari araçlar ve motosikletler izledi. Traktör ve tarım iş makinaları gibi ilanlar ise %1’lik dilimde yer aldı. En fazla ilan verilen araçlar, %7,6 oranı ile 2012 yılına ait modeller oldu. Bunu sırasıyla 2011 ve 2016 model araçlar takip etti. 2000 yılı ve öncesine ait araçlar ise ilanların %14,8’ini oluşturdu. Mayıs ayında nisana göre daha yaşlı modellerin ilana konduğu görülüyor. İlanların fiyat aralığına göre dağılımı İlanlar içinde en yüksek payı 150 .000 TL – 200.000 TL aralığındaki araçlar aldı. Bu fiyat aralığındaki araçlar ilanların %16,5’ini oluşturdu. 350.000 TL ve üzerindeki araç ilan oranları ise %19,4 oranında oldu. Daha önceden 100.000 TL – 150.000 TL fiyat aralığındaki ilan oranları daha yüksekken mayıs ayında 150.000 TL – 200.000 TL fiyat aralığındaki araçların daha çok ilanda olduğu gözlemleniyor. Bu durumun artan otomobil fiyatlarından kaynaklandığı söylenebilir.
1 Temmuz 2022 itibari ile otoyollardaki hız limitinin artırılacağına dair açıklama vatandaşlar tarafından destek buldu. 2.el araç platformu arabam’ın Mayıs ayında 5297 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre katılımcıların %72,1’i otoyollardaki hız limitinin artırılmasını destekliyor. Yollar daha iyi Anket katılımcılarına otoyollardaki hız limitinin 120 km.’den 140 km.’ye yükseltilmesi hakkındaki görüşleri sorulduğunda katılıcıların %72,1’i hız limiti artırımını onayladığını, %27,9’u hız limiti artırımını onaylamadığını belirtiyor. Hız limiti artırımını destekleyen araç kullanıcılarına sebebi sorulduğunda araç kullanıcılarının %39,7’si yeni yapılan yollar daha iyi olduğu için, %33.7’si günümüzde üretilen araçlar güvenli olduğu için, %26,6’sı trafik akışını rahatlatacağı için hız limiti artırımını onayladığını belirtiyor. 140 km. hız limitini aşılabilir Otoyollardaki hız limiti artırımını desteklemeyen tüketicilere sebepleri sorulduğunda %51,5 ‘i 120 km. hız sınırında dahi sürücüler 130 km-140 km. hızı bulduğu için, %29’u hız artışı ile çevre kirliliği artacağı için, %19,5’i de kaza oranları artacağı için hız limiti artırımını desteklemediğini söylüyor. Hız limiti artırımını desteklemeyen araç kullanıcılarının hız sınırlarının aşılacağını ve 140 km. hız limiti sonrasının tehlike arz ettiğini düşündükleri söylenebilir. Cezaları pahalı bulunuyor Araştırmaya göre katılımcıların %40,4’ü hız limiti aşım cezalarının pahalı olduğunu düşünüyor. Katılımcıların %36,8’i cezaları gerekli görüyor, %15,2’si hız sınırı aşım cezalarının artırılması gerektiğini düşünüyor ve %7,6’sı bu konuda kararsız.
OYDER Başkanı Dr. Altuğ Erciş sektörün pandemiyle birlikte başlayan bulunurluk, ÖTV matrahları, vergilendirme, yüksek kurlar, yüksek enflasyon ile birlikte alım gücünün azalması gibi bir dizi olumsuz konuyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Erciş şöyle devam etti:" Tüm bu gelişmeler, bayilerin 2. el araç satışlarına yönelmesi gerekliliğini ortaya çıkarıyor. Avrupa’da bayilerin toplam satışlarının yüzde 48’ini 2. el araçlar temsil ederken, ülkemizde bu oran yalnızca yüzde 2 seviyesinde kalıyor. Burada yüksek bir potansiyel olduğunu görüyoruz ve 2. eli de kendi içerisinde ayırıp, özel olarak yetişmiş istihdamıyla işimizin ana motoru gibi görmeliyiz. Bayilik sisteminde başarılı olmanın en büyük anahtarı bu. Yetkili satıcılık sistemini ayakta tutmak için tıpkı ABD ve Avrupa’da olduğu gibi 2. el satışlarını kendi bünyemizde yapmak en önemli unsur olacaktır. Şu anda bunun için yetkili satıcıların önünde herhangi bir engel bulunmamakta. Yetişmiş personelle birlikte mevcut yatırımlarını daha verimli bir şekilde değerlendirmelerini sağlayacaktır” diye konuştu.2.el potansiyeli yüksek“Yetkili satıcıların 1.5 milyon araç satacak kapasitesi var” Mevcut durumda yetkili satıcıların sıfır araç yatırımına konsantre olduğunu ifade eden Erciş, ”Genel tabloya bakıldığında bayiler şimdiye kadar Türkiye’de ikinci el yatırımını pas geçmiş olsa da, önümüzdeki dönemin en önemli başlıklarından biri bu olacaktır. Bayiler şu anda 1.5 milyon araç satacak potansiyele sahipler ve mevcut koşullar yetkili satıcıların bu kadar adette sıfır araç satmasına imkan vermiyor. Ancak bu da bayilerin potansiyellerini ikinci elde kullanmalarının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Gelecekte yetkili satıcıların cirolarının yüzde 40-45 oranında ikinci elden gelmesini bekliyoruz. İşte bu yüzden ikinci ele önem vermemiz gerekiyor” dedi.“Perakendede azalma yok”Mevcut koşullarda perakende müşteri talebinde bir azalma görülmediğini ifade eden OYDER başkanı Dr. Altuğ Erciş, “Şu anda bekleyen bir filo talebi var ama aynı zamanda bekleyen bir perakende talebi de bulunuyor. Pandeminin ardından yaşanan tedarik problemi devam ediyor. Araç geldiği zaman öncelikle perakendeye satılıyor, çünkü buradaki karlılık daha yüksek. Bu yüzden önce perakende talebi ardından filo talebi doyurulmaya çalışıyor. Ancak henüz perakende talebini doyuracak kadar araç tedariği elde edilmiş değil. Markadan markaya değişmekle birlikte satışların çoğunluğunun perakende pazara ait olduğunu ifade edebiliriz. Genel tablo, perakende ağırlıklı olarak gerçekleşiyor” dedi.“Servis girişlerinde azalma gözlemlemedik”Yetkili servislerin durumunu da değerlendiren Erciş, yetkili servislerden özel servislere kayma olmadığının altını çizerek, “Şu anda piyasada enflasyon var. Bu ortamda yetkili servis fiyatları artsa da, özel servisler de işlerini sürdürmek adına fiyatları artırmak zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla yetkili servis girişlerinde herhangi bir düşüş öngörmüyorum” dedi. “Vergi sisteminde değişim beklentimiz var” Vergi sisteminde ve ÖTV matrahlarında değişim beklentisi olduğunu belirten Erciş, şunları söyledi; “Vergi konusunu çok net biçimde her ortamda ifade ediyoruz. Bununla ilgili önümüzdeki süreçte de ortak çalışmalarımız olacak. Ülkemizde otomotiv sektörü ve araç sahipleri adına oldukça dezavantajlı bir durum söz konusu. Bizim kanunlarımız açısından yakın olduğumuz AB ülkelerindeki vergi sisteminde ÖTV’ye benzer bir vergi yok. Sadece bizdeki KDV’ye denk gelen bir vergilendirme sistemi uygulanmakta. Aynı zamanda bugün ÖTV matrahlarının güncellenmesi, gerek yetkili satıcıların gerekse de halkımızın en büyük beklentisidir. Özellikle kurlar sebebiyle fiyatların gelmiş olduğu noktada, neredeyse tüm modellerin yüzde 80’lik dilime girmesi nedeniyle; matrah tutarlarının güncellenmesi ile ilgili beklentimiz oluşmuştur. Kurların stabil halde kalması ve öngörülebilir olması sektör paydaşlarımız için önemini korumaktadır. Devletimizden matrah tutarlarının güncellenmesi ile ilgili beklentimiz halen devam etmektedir. Umarız ki, bu konuda da yakın zamanda bir adım atılacaktır.”
Yılın ilk çeyreği boyunca oldukça düşük seyreden ikinci el satış rakamları bahar aylarının gelişiyle yukarı yönlü artış eğilimine girdi. Mart ayına göre nisanda ikinci el araç satışlarında yaklaşık yüzde 12’lik artış görüldü. Artan enflasyon ve kurlardaki hareketlilik ile satışlar artsa da tüketici, cebine uygun araçlara yöneliyor.ARAÇ FİYATLARI YÜKSELİŞTESıfır otomobilde; çip krizi, lojistik ve ham madde temininde yaşanan sıkıntıların halen sürdüğünü de belirten 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür şunları söyledi; “Sıfır araç temininde sıkıntılar yaşanıyor ve araç bulmak zorlaşıyor. Fiyatların artışında bulunurluk faktörünün de payı var. 2022 yılının başından bu yana araç fiyatları ortalama yüzde 20 oranında arttı. Rusya-Ukrayna savaşına bağlı olarak araç üretiminde önemli yeri olan ve bu ülkelerden tedarik edilen hammadde fiyatlarındaki iki katına varan fiyat yükselişleri, doğal olarak üretim maliyetlerini ve buna paralel olarak araç satış fiyatlarını etkiliyor.”PAZAR HAREKETLENİYOR2022 Mart ayında 647 bin ikinci el araç satış gerçekleştiğini, nisan ve mayısta daha da artış olduğunu vurgulayan Ülgür, “2022 geneline baktığımızda ise durgun geçtiğini belirttiğimiz ilk 3 aya rağmen toplamda son 4 ayda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15’lik artış söz konusu olacak. 2022’de ikinci el pazarında iyi bir Nisan yaşadık. Önümüzdeki aylar daha hareketli geçecek” dedi.SUV'A TALEP ARTIYOR Doğan Trend Suvmarket Genel Müdür Yardımcısı Uğur Sakarya tüketicinin tercihlerinin son dönemde belirgin olarak değiştiğini belirtti.Sakarya, “Segment bazında değerlendirdiğimizde 2. elde C segmentten daha ekonomik B sınıfı otomobillere yönelme olduğunu görüyoruz. Ayrıca sedanlardan ağırlıklı olarak SUV’a kaymanın sürdüğünü ve SUV modellerinin önemli bir yükselişte olduğunu gözlemliyoruz. SUV son yıllarda kararlı şekilde büyüyor” dedi.GÜVENLİ SÜRÜŞE DİKKAT Öte yandan bazı araç kiralama markaları trafikte güvenlik ve kurallara dikkat çeken “Güvenli Sürüş” projesine start veriyor. Proje kapsamında özellikle bayram ve yüksek sezon öncesinde, araç kiralayanların sürüş güvenliği ve trafik kurallarına ilişkin farkındalıklarının daha da artırılması amaçlandı. Konuya ilişkin bilgi ve mesajlar, özel olarak hazırlanan, kısa ve rahatça takip edilebilen videolarla aktarılıyor. Bilgiler, videoların yanı sıra sosyal medya, çağrı merkezi, rezervasyon e-postaları ve SMS’leri ile ofisler ve araçların içi de dahil kiralama sürecinin her aşamasında müşterilerin karşısına çıkan uyarı ve hatırlatmalarla, 360 derecelik bir yaklaşımla aktarılıyor. Otokoç Pazarlama Müdürü Esra Arslanbaş Kaynak güvenliğin sağlanması için kurallara uymanın ve olumsuz durumları meydana getirebilecek davranışlardan kaçınmanın son derece önemli olduğuna dikkat çekti
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2022 yılı Ocak-Nisan döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %18,5 oranında azalarak 212.085 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları, 2022 yılı Ocak-Nisan döneminde geçen yıla göre %20,7 oranında azalarak 162.398 adet, hafif ticari araç pazarı ise %10,2 azalarak 49.687 adet oldu. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2022 Nisan ayında %2,4 ve otomobil pazarı %5,8 azalırken, hafif ticari araç pazarı %10,4 oranında arttı.10 yıllığın altında 2022 yılı Nisan ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2021 yılı Nisan ayına göre %2,4 azalarak 60.035 adet oldu. 2022 Nisan ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %5,8 azalarak 45.564 adet olurken, hafif ticari araç pazarı %10,4 artarak 14.471 adet oldu. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Nisan ayı ortalama satışlara göre %5,1 azaldı. Otomobil pazarı, 10 yıllık Nisan ayı ortalama satışlara göre %6,8 azalış gösterdi. SUV’lar yüzde 40’a çıktı Gövde tiplerine göre değerlendirildiğinde ise en çok tercih edilen gövde tipi SUV otomobiller (%40,5 pay, 65.720 adet) oldu. SUV otomobilleri %34,5 pay ve 56.069 adet satış ile Sedan, • %23,1 pay ve 37.434 adet satış ile H/B otomobiller takip etti. Dizel otomobil satışları 25.576 adetle %15,7 pay, Hibrit otomobil satışları 16.606 adetle %10,2 pay, Otogazlı otomobil satışları 3.734 adetle %2,3 pay aldı. • 1.388 adet elektrikli otomobil satışı gerçekleşti. Van gövde tipi Otomatik şanzımanlı otomobiller; 128.663 adetle %79,2 pay alırken, manuel şanzımanlı otomobiller 33.735 adetle %20,8 pay aldı. Vergi dilimlerine ve motor tiplerine göre satışların; %61,3’ü benzin/dizel motor tipinde ve %80’lik vergi diliminde, %15,7’si benzin/dizel motor tipinde ve %70’lik vergi diliminde yer aldı.Hafif ticari araç pazarı gövde tipine göre; Van gövde tipi %75,8 pay ve 37.644 adet ile en çok tercih edilen gövde tipi olurken; Kamyonet gövde tipi %12,6 pay ve 6.256 adetle 2. sırada yer aldı.
Türkiye’deki operasyonel araç kiralama sektörünün 2018 yılından bu yana daralıyor. 2017 yılı sonu itibarı ile kiralama sektörünün toplam araç parkı 365 bin 782 adet iken 2021 yılı sonu itibarı 238 bin adetlere geriledi. Sektörün satın aldığı yeni araç sayısı da 60 bin adetlere inmiş durumda. Bir dönem yeni araç alımlarının yaklaşık yüzde 20’sini gerçekleştiren sektörün bu yıl yüzde 10’ların da altında kalması tahmin ediliyor. Sektör temsilcileri kiralamanın hala satın almaya göre avantajlı olduğunu sektör paydaşlarının biraraya gelerek entegre çalışması gerektiğine dikkat çekiyor.Pay gittikçe düştüDRD Filo Kiralama Genel Müdürü Özgür Kara yaptığı açıklamada 2017’de kiralama sektörünün otomobil satışlarından aldığı payın yüzde 20,5 olduğunu, 2021 yılında bu oranın yüzde 10,7’ye kadar düştüğünü söyledi. Son 4 yılda sadece araç sayısının ve otomotiv sektörü satışlarından aldıkları payın değil, müşteri sayılarının da hızla düştüğünü ve müşteri tabanlarının erozyona uğradığını aktaran Kara şuyle konuştu:“2018 yılından itibaren ülkemizi etkileyen bir ekonomik türbülansın içindeyiz. Arada benzeri daha önce görülmemiş bir pandemi yaşadık ve son iki yılda da bunun etkileri ile baş etmeye çalıştık. Otomotiv sektöründe yaşanan çip krizi ve tedarik zinciri aksamaları bizim de işlerimizi çok etkiledi.”Araçlar yaşlanıyorGelişen teknolojinin ve düşük de olsa yurt dışı enflasyonun yansımaları ile 2014’te ortalama 23 bin 134 Avro olan araç maliyetlerinin 2021 yılsonu itibarı ile yine ortalama 28 bin 388 Avro ’ya yükseldiğini anlatan Kara bunun Avro bazında yaklaşık yüzde 23 gibi hatırı sayılır bir artış olduğunu söyledi. Kara diğer yandan 2021 yılsonu itibarı ile trafiğe kayıtlı yaklaşık 13,7 milyon otomobilin yaş ortalamasının 13,6 olduğunu, Almanya’da ise trafikte dolaşan yaklaşık 45,8 milyon aracın yaş ortalamasının 8,1 olduğunun altını çizdi. Kara “Ülkemizde 2021 yılında el değiştiren araç sayısı, bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 7 düşerek 6 milyon civarında oldu ve bunların yine yaklaşık 3,5 milyonu 10 yılın üzerindeki araçlar” dedi.Kiralama hala avantaja sahipAraç kiralama işinin aslında tamamen bir finans yönetimi işi olarak kabul edilmesi gerektiğini, Avrupa ile Türkiye’yi kiralama sektörü olarak birbirinden ayıran en temel farkın da uygun koşullarda finansmana erişim konusu olduğunu söyleyen Kara “Araç fiyatları çok yükseldi, beraberinde satın alma gücü de hızla düşüyor. Sıra bir araç almaya veya değiştirmeye gelene kadar gıda, eğitim veya barınma gibi temel ihtiyaçlar harcanabilir gelirden hatırı sayılır bir pay ve öncelik alıyor. Üstelik kullanım süresi boyunca yapılacak masraflar için yani sigorta, kasko, periyodik bakımlar, kış lastikleri, kaza anında alınacak hizmetlere artık büyük bir kaynak ayırmak gerekiyor” dedi. Kredi kullanmak istendiğinde yaklaşık olarak araç bedelinin ancak yüzde 50’sine ulaşıloığını belirten Kara .”Biz kiralama şirketleri ise hem aracın tamamı için kredi kullanabiliyoruz hem de dönem sonu tutarı göz önüne alarak yaptığımız fiyatlama ile araç ihtiyaçlarını tüm ek kullanım masraflarını da kapsayacak şekilde kullanıcı ile buluşturabiliyoruz” diye konuştu.Hibrit çözüm gerekBugün artık otomotiv ve perakende sektörleri için başka şeyler konuşulması gerektiğinin altını çizen Kara “Çalışma modellerimiz, seyahat alışkanlıklarımız hızla değişiyor. Avrupa’ya baktığımızda, şehir içi veya şehir dışı seyahatlerde artık mobilite kavramı ön plana çıkıyor. Entegre sistemler ve araç paylaşımı modeli hayatı kolaylaştırıyor ve özellikle genç nüfus arasında her geçen gün daha fazla tercih ediliyor. Ülkemiz ve sektörlerimiz için özellikle sahip olduğumuz genç nüfusun da yakın gelecekte tercihlerinin değişebileceğini ön görüp hibrit çözümler bulmak zorundayız” dedi.