YouTube’un eski CEO’su Wojcicki’nin vefatına yol açan hastalık korkuttu! Yaygın görülüyor, geç teşhis ediliyor

YouTube’un eski CEO'su Susan Wojcicki, küçük hücreli olmayan akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. Yılda yaklaşık 230 bin yeni vaka ile teşhis edilen bu tür kanser, akciğerlerin büyük hücrelerinin kontrolsüz büyümesiyle ortaya çıkıyor. Hastalık yaygın olmasına rağmen genellikle de geç teşhis ediliyor. Peki bunun arkasında yatan nedenler neler? Türkiye’de ne sıklıkla görülüyor? Hangi belirtilerle kendini gösteriyor?  Doç. Dr. Pelin Uysal ile mercek altına aldık.

İki ana tür akciğer kanseri bulunuyor; küçük hücreli akciğer kanseri (SCLC) ve küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (NSCLC). Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, akciğer kanserlerinin en yaygın türü ve yılda yaklaşık 230 bin yeni vaka ile teşhis ediliyor. Bu tür, tüm akciğer kanseri vakalarının da yüzde 85’ini oluşturuyor.

ABD'nin ve dünyanın önde gelen sağlık kuruluşlarından biri olan Cleveland Clinic’e göre küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, akciğerlerdeki büyük hücrelerin kontrolsüz şekilde büyümesiyle ortaya çıkıyor. Genellikle küçük hücreli akciğer kanserine kıyasla daha yavaş bir şekilde ilerliyor.

Teknoloji dünyasının en önde gelen kadınlarından biri olan Susan Wojcicki de geçtiğimiz günlerde küçük hücreli olmayan akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetti.

Dokuz yıl boyunca YouTube CEO’su olarak görev yapan Susan Wojcicki’nin ölümünü eşi Dennis Troper, sosyal medya platformu Facebook üzerinden yaptığı bir paylaşımla duyurdu. Troper eşinin küçük hücreli akciğer kanseri ile savaştığını belirtip “Kalbimiz kırık ama onunla geçirdiğimiz zaman için minnettarız” notunu düştü.

NEDEN GEÇ TEŞHİS EDİLİYOR?

Haberin Devamı

Hastalığın en ilginç özelliği ise yaygın olmasına rağmen genellikle geç teşhis ediliyor olması… Peki bunun nedenleri nelerdir?

Bu soruyu Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Pelin Uysal’a sorduğumda “Küçük hücreli akciğer kanseri, teşhis konulduğunda genellikle çok hızlı bir şekilde çoğalma eğiliminde oluyor” dedi ve ekledi:

“Tümör hücrelerinin ikiye bölünme süresi ortalama 40 gündür, yani bu süre zarfında hücre sayısı iki katına çıkabilir. Bu nedenle, bu kanser türü hızla yayılır ve lenf düğümleri ile diğer organlara hızla sıçrayabilir. Öte yandan, küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, daha yavaş büyüyen bir türdür ve hücrelerin ikiye bölünme süresi bazı tiplerde 800 güne kadar uzayabilir. Bu nedenle, belirtilerin ortaya çıkması daha uzun sürebilir.”

ÜLKEMİZDE NE SIKLIKLA GÖRÜLÜYOR?

“Türkiye Kanser İstatistikleri Raporu'na göre, Türkiye’de erkeklerde en sık görülen kanser türü akciğer kanseri iken kadınlarda akciğer kanseri beşinci sırada yer alıyor” diyen Doç. Dr. Pelin Uysal, şu önemli bilgilerin altını çizdi:

Haberin Devamı

“Hastalık 40 yaş üstü bireylerde daha sık görülüyor ve genellikle ileri evrelerde teşhis ediliyor. Ülkemizde vakaların yüzde 19,4’ü lokalize evrede saptanmışken yüzde 27,9’unun bölgesel, yüzde 52,7’sinin ise uzak yayılım grubunda olduğu tespit edildi. Türkiye’nin Akciğer Kanseri Haritası Projesi’nden alınan verilere göre akciğer kanseri erkelerde 100 binde 75, kadınlarda 100 binde 10 olup, yıllık beklenen yeni hasta sayısı yaklaşık 30 bin.”

HASTALIĞIN BELİRTİLERİ NELER?

“Yoğun öksürük bile belirti olabilir” diyen Doç. Dr. Pelin Uysal, “Öksürüğü sık olanların göğüs hastalıkları hekimine başvurması son derece önemli. Hastalar bu semptomu hafife alıp doktor başvurusunu geciktirirse kanser yavaş ve sinsi de ilerlediğinden maalesef geç tanı konulabiliyor” dedi.
Hastalığın diğer belirtilerine de değinen Doç. Dr. Uysal, “Yorgunluk, göğüs ağrısı, istemsiz ve açıklanamayan kilo kaybı, solunum sorunları, eklem veya kemik ağrıları, zayıflık, öksürükte kan varlığı da belirtilerden bazıları...” ifadelerini kullandı.

‘SİGARA İÇMEK VE BAZI KİMYASALLARA MARUZ KALMAK HASTALIĞI TETİKLİYOR’

Haberin Devamı

Hastalığın risk faktörlerine de değinen Doç. Dr. Pelin Uysal, “Akciğer kanseri riskini artıran birçok faktör var. En önemli risk faktörü sigara içmek veya sigara dumanına maruz kalmak. Ayrıca, asbest ve bazı kimyasallara, özellikle boya maddelerine maruz kalmak da riski yükseltiyor. Hava kirliliği, ailede veya kişisel geçmişte akciğer kanseri bulunması ve geçmişte radyasyon tedavisi görmüş olmak da bu hastalığın gelişme olasılığını artıran diğer etmenler arasında yer alıyor” dedi.

HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE NASIL BİR YÖNTEM UYGULANIYOR?

“Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin tedavisi hastalığın evresine, kişinin sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı değişkenlik gösterebilir” diyen Doç. Dr. Pelin Uysal, şu önemli bilgileri paylaştı:

-- Erken evrede küçük hücreli olmayan akciğer kanseri cerrahi müdahale ile tedavi edilebiliyor. Bu durumda, akciğerlerin bir lobu ya da  daha fazlası, hatta bazı durumlarda tamamının çıkarılması gerekebilir.

Haberin Devamı

-- Kemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek için kullanılan ilaç tedavisi. Bu ilaçlar ağız yoluyla alınabilir ya da damar yoluyla vücuda verilebilir. Böylece, ilaçlar kan dolaşımına girerek vücutta yayılmış olan kanser hücrelerini hedef alıyor.

-- Radyoterapi ise kanser hücrelerini öldürmek ve ağrı gibi belirtileri hafifletmek için yüksek enerjili ışınların kullanıldığı bir tedavi yöntemi… Bu yöntem de oldukça önemli...

-- Hedefe yönelik tedavi ise tümörün büyümesini sağlayan damarlar veya büyüme faktörleri gibi spesifik özellikleri hedef alan ilaçlarla yapılıyor. Bu tedavi genellikle ileri evre kanserlerde tercih ediliyor ve her hasta için uygun olmayabilir.

 

DİĞER YENİ YAZILAR